‘Havva’nın Üç Kızı’nın sofradaki hali

Elif Şafak’ın yeni kitabını okurken, içindeki betimlemeler bende onlarca yemek karesi olarak belirdi. Bunların kimisi tarif, kimisi enstalasyon gibi. İki tanesini buradan paylaşmak istedim.

Haberin Devamı

 

“Peri babasını düşündü. Mensur’un hep dediği gibi, böyle yaralı, arızalı memlekette, mizah merhemdi.”

 

PATLAYAN ŞEKERLİ PEYNİR MERHEMİ

 

Sütü kesip, biraz Ayvalık zeytinyağı ve tuzla mini robottan geçirip nefis bir krem peynire dönüştürdüm. Tarifini 5 Eylül 2015 tarihli yazımda bulabilirsiniz. Hazırladığım peyniri tüpe koydum. Bu tüplerden internette, mutfak malzemeleri satan yerlere bakarsanız bulabilirsiniz. Halen satılan, çocukluğumuzun patlayan şekerini bir tabağa koyup, biraz tüpü bastırıp şekerle kaplayıp yedim. Hafif tuzlu peynirin ağzınızı kaplayan tadı bir taraftan da ağzınızda tatlı tatlı patlayan şekerler sizi geçmişe götürüp tatlı bir gülümseme de yaratıyor.

 

 

Haberin Devamı

“Sürekli oluyordu işte. Suçu kurbanlara atmaya hazır bir ahlak ve hukuk sisteminde, baskıcı bir sessizlik örtüsü altında cinsel saldırılara hiç de yabancı değildi İstanbul...” 

 

KALIPLAR İÇİNDE ÇİKOLATALAR

Bitter, sütlü ve beyaz çikolatanın yenebilir, simli, acı biberli, naneli, çiçekli, toz boziçli, pul ve toz biberli, kahveli, yenmiş, emilmiş, kırılmış, düşmüş ve dimdik ruj halleri... Akmaya hazır, içinde bol birikimli şırıngada çikolatalar... Enjektörle ister bir şeyin üstüne ince ince, isterseniz de iğnesini çıkarıp direkt ağzınıza akacak şekilde yiyebilirsiniz. Çikolataları kendiniz yapmak ve doğru temperleme için geçen yılki 14 Şubat yazıma bakabilirsiniz. 

Yazarın Tüm Yazıları