Yola çıkarken

Başbakan, parti liderleriyle tek tek görüşecek. Ne için? Anayasa için.

Haberin Devamı

Giderken, yanında küçük bir kitapçık da götürecek...

Keşke öbürleri de birer küçük kitapçık hazırlamış olsalar... Bir “ön hazırlık.” Birer “alternatif metin.” Hiç değilse, iskelet sayılabilecek birer özet.

 

***

 

Diyeceksiniz ki:

-Başbakan, hiçbir konuda mutabık olmadığı bu liderlerle anayasanın nesini konuşacak? Kırmızı çizgileri bilmiyor mu?

Evet ama demokratik teamüllere göre -nafile de olsa- böyle bir tur atmaya mecburdur. Doğru yapıyor.

Bakarsınız hiç ummadığımız bir şablon çıkar ortaya.

Denemekte yarar var.

 

***

 

Öğrendik ki, Kılıçdaroğlu, Başbakan’a şunu soracak:

Haberin Devamı

-Başkanlık Sistemi’nden kastınız nedir?

Çünkü en önemli engel, Başkanlık meselesi... Ve o sistemin çeşitli versiyonları var. Bu hangisi?

Güzel bir soru.

Zira AK Parti, bu meseleyi iyi anlatamadı. Hele Burhan Kuzu hiç anlatamadı.

Başbakan bir anlatsın bakalım...

Halk diliyle.

Ve tane tane.

 

***

 

Aslında Kılıçdaroğlu...

“Kesinlikle hayır” noktasından “bir anlat bakalım dinleyelim” noktasına gelmiştir...

Elbet soracak.

Çünkü sistemin yapısı, çatısı, bütün kurumları değişiyor.

 

***

 

Bana getirdiği çağrışım şudur:

-Acaba, 3 ay önce kuramadıkları AK Parti-CHP Koalisyonu,

yeni anayasa üzerinden şimdi örtülü bir şekle dönüşemez mi?

Öyle ya.

Anayasa ve sistem için varılacak bir uzlaşma, Büyük Koalisyon’dan

daha önemlidir.

Esasen böylesine hayati bir yolculuğa CHP’siz çıkılmaz.

Çıkılırsa da insanın burnundan gelir.

 

Yazarın Tüm Yazıları