Özetlersek...

Demek ki neymiş:

-?Muhalefet partilerinin istemediği hiçbir yasa, meclisten kolay kolay çıkamaz.

Demokratik engelleme hakkı.

Malum... İç Tüzük’ten kaynaklanan, bir dizi direniş taktiği.

***

Hasip Kaplan söylemişti zaten...

Demişti ki:

-?Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir muhalefetle karşılaşacaksınız.

Levent Gök her gün söylüyor...

Diyor ki:

-?Bu yasayı çıkartmayacağız.

***

Benim hayret ettiğim şudur:

Daha önce Muhalefet Partileri’nin hoşlanmadığı birçok yasa geldi geçti meclisten...

Madem engelleme imkanları vardı, onları niçin engellemediler?

Üşendiler mi?

***

Şimdi canını dişine takarak savunma yapan Blok Muhalefet, İç Güvenlik Yasası’na geçit vermiyorsa, yarın öbürgün Yeni Anayasa’ya hiç geçit vermez.

***

Diyelim ki bu iktidar 7 Haziran seçiminde 367 milletvekiliyle meclise geldi.

Neye yarar?

Karşısındaki 183 kişilik Blok Muhalefet, Yeni bir Anayasa’ya, İç Güvenlik Yasası’nda direndiği gibi aynen direnirse, 367’lik bir kalabalıkla gelmenin avantajı nerde kalır?

Sadece kavgada mı?

***

Demek ki...

Çoğunluğun tahakkümü sökmüyor.

Belki ricası söker.

İç Güvenlik Yasası’nın birkaç maddesini traşlayıp, muhalefete bir zeytin dalı uzatmak, belki işe yarar.

***

Ama diyeceklerdir ki:

-?Çoğunluğun bir hükmü yoksa, biz niye seçim yapıyoruz? Niye “tek başına iktidar” olmak için çalışıyoruz?

E azınlığın böyle bir lüksü olacak elbet...?Çok şikayetçiyseniz buyrun yer değişin, muhalefete geçip demokrasinin nimetlerinden siz faydalanın. Öyle ya... Madem çoğunlukta olmuyor, siz de gelin, azınlıkta tahakkümünüzü kurun.

Kimbilir ne keyifli şeydir.