Ne sistem ama

Anayasa falan gibi boyumuzdan büyük işlere hiç kalkışmayalım.

MHP’nin haline bakın.

Genel Merkez, Çağrı Heyeti, Muhalifler ve Mahkemeler...

Herbiri ayrı telden çalıyor.

Dışardan gazel okuyan yazar-çizer takımı da caba.

Gelelim öbür tarafa.

Bir partide olağanüstü kurultayla değişen Genel Başkanlık, eğer başka bir partiye dert oluyorsa...

Tüzel kişilik ve bağımsız particilik gibi boyumuzdan büyük laflar hiç etmeyelim.

Kılıçdaroğlu’na bakın.

Davutoğlu neden gitmiş, Yıldırım neden gelmiş?

Sana ne?

Hele bir partide, rejim değil ama sistem değişikliği tartışılıyorsa.

Bunu engellemenin yolu sokakta mı olur?

- Seni Başkan yaptırtmayacağız ne demek? Gördük zaten.

Daha da kötüsü:

- Ancak kan dökülürse ne demek?

Allah göstermesin.

Bunlar bir de oturmuş millete demokrasi dersi veriyorlar.

Utanmasalar diyecekler ki, tıpkı 56 yıl önceki gibi.

- Sizi ben bile kurtaramam.

Dahası...Yarın Almanya Parlamentosu’nda görüşülecek olan Ermeni tasarısı, ne yazık ki HDP tarafından benimsenmiş görünüyor.

Bu, demokrat bir tavırsa, eyvallah...

Hatta, Ermenistan’a bir dost eliyse, yine eyvallah.

Ama Türkiye nefretinden kaynaklanıyorsa, artık sizinle sözün bittiği yerdeyiz.