Oğlan anası olmak!

‘Horozumu saldım, şimdi tavuklar düşünsün’. Selami Şahin’in karısının, oğlunun ilişkisi için söylediği sözü herkes duydu sanırım. Duymuş olması lazım, millet kıyameti kopardı çünkü. Ya gündeme biraz geç giriş yaptım ama haftalardır bu söz kulağımda çın çın çınlıyor. “Oğlan anası olmak bu mudur” diye. Evet, tam olarak bu söz aslında. Kafanızı kaldırıp şöyle bir etrafınıza bakın. Bu sözü kullanacak potansiyelde bir sürü kadın görürsünüz.

Haberin Devamı

Erkekler değişmiyor, değişemiyor. Dünya tarihine bakın, kaç adım yol gitmişler? Hâlâ mağara devrinden kalma kurallarla yaşayan adamlar var: Moda olsun, saç kesimi olsun, ettikleri muhabbetler olsun bir çizginin ötesine gidemiyorlar. O yüzden çocukken evinde gördüğü ne varsa, ‘aile’ diye onu varsayıyor. Kendinden bir şey katmadan, soyunu babası gibi devam ettiriyor. Çünkü bildiği o, babası annesine nasıl davranıyorsa; o da ilerde karısına öyle davranacak. Ve karısından da annesi gibi olmasını isteyecek. Kadınlar bu konuda biraz daha hayalperest. Baba evine onlar, erkekler gibi bakamıyor. Kaşlarını bile evleneceği gün aldıran kızlar var. “Evlen, kocan gezdirsin”, “Abin duymasın, ayaklarını kırar”, “Aman babana belli etme, cinayet çıkar”, “Sen bir evlen de gerisini sonra düşünürsün”... Baba evinden çıktığı gibi özgürlüğüne kavuşacağına inanıyor. Aşk, onun için bir nevi kurtuluş aslında. Sonra hoop, babasından daha beter birine denk geliyor. Dışarıda gezerken iyi de, aynı eve girince o özgürlük denilen şeyin mutfak alışverişi yapmak olduğunu anlıyor. 

 

Haberin Devamı

PAŞAMA HER ŞEY YAKIŞIR!

 

Ardından da hayatın ona oynamış olduğu bu pis oyunun intikamını, oğlunun üzerinden almaya çalışıyor. Kendi ezildikçe, hor görüldükçe oğlunun başka kadınlara kötü davranmasından zevk alıyor. Kadınlık değerini hiçbir zaman tadamadığından, ‘kutsal anne’ imajının  arkasına sığınıyor. Oğlunun sevmeyi, aşkı, severek sevişmeyi bilmesini asla istemiyor. Kocası çünkü onu aldatırken, severek sevişmedi. Seviştiği kadınlar hep pis, hep kötü. Ve kocası için de o sevişmelerin bir anlamı olmadığından, oğlu da öyle olsun istiyor. “Paşam gezsin tozsun”, “Paşam her çiçeği sulasın”, “Paşama her şey yakışır”, “Onlar da paşamın peşinde dolanmasaymış”...Oğlunun evleneceği kız da kendi gibi olsun istiyor. Oğlunun üzerinde baskı kuracağı, hatta kendisinin de üstünde hâkimiyetini sürdüreceği bir gelin... Karşısına getirdiği kız da böyle olmayınca, sinirleniyor. Hatta o paşa oğluna yakıştıramıyor. Ardında da bir kadının, başka bir kadına yaptığı en büyük kötülüğü yaparak, cinsel aşağılamalara başlıyor. Çünkü yapabileceği tek şey bu. Elinde olan tek kozu. Kızı yaşında birini toplum arasında küçük düşürerek, kocasından, babasından, oğlundan senelerin intikamını alıyor. Yazık, ne diyeyim. 

Yazarın Tüm Yazıları