Erkan Petekkaya’lar, Erkan Petekkaya’larımız..

Nurgül Yeşilçay’la Erkan Petekkaya kavgasını duymayan yoktur.

Haberin Devamı

Petekkaya’nın konu ilgili cevaplara bakınca “Ben bunu bir yerden tanıyorum ya” dedim. Bana hiç yabancı gelmedi bu cevaplar, bu tavır... Sağımız solumuz Erkan Petekkaya’larla çevrili çünkü.

 

İşyerindeki Erkan Petekkaya’ları kokularından tanırsınız. Koridordan geçerken bile o ağır tıraş balsam’ıyla karışık parfüm kokusunu bırakırlar. Saçlarına inanılmaz özen gösterirler. Büyük ihtimalle her gece yatarken ‘Allahım sana inandım, sana güvendim, ne olur saçlarımı dökme’ diye dua ediyorlar. İşlerinde çok başarılı olmasalar bile fazla özgüven yüzünden sanki bir şeyler başarıyormuş gibi gözükürler.
Sağında solunda dolanan ‘soluk tipli’ erkekler vardır. Bunlarla beraberken seksist şakalar, üç-beş abuk sabuk hikâye ve sürekli telefonundan ne gösterdiğini anlayamadığımız videolar etrafında gelişen muhabbetleri vardır.
Devamlı bir bekleyen ‘yengesi’ vardır bunların; “Yengen bekler, ben kaçar”, “Yengen duymasın, vallahi öldürür”...

 

Haberin Devamı


‘İyiliğin için sordum kızım!’

 


Bir sorunun mu var, bunlar hemen çözer. Sorunun yoksa da kıllandırır seni. Yemekhanede karşılaşırsın, muhabbetin az bile olsa hemen kafasını kulağına doğru indirir: “Var mı ters giden bir şey, varsa hemen söyle, yalnız hissetme kendini.” ‘Var mı lan acaba’ diye düşündürür seni.
Serviste oldu da yan yana düştün diyelim. Alllaaaaah ahirette öyle hesap vermezsin. “Eee nerede oturuyorsun”, “Yalnız mı yaşıyorsun”, “Sevgilin, nişanlın falan”, “Nerelisin, sende İzmirli tipi var ama”, “Ev halkı nasıl bıraktı seni yalnız”... Hayır, bir de bunları öyle bir sorar ki ‘Eee sana ne lan!’ deyip, koltuk da değiştiremezsin. O ses tonunu, o tınıyı çok güzel ayarlar, “Ben senin iyiliğin için sordum kızım!”

 

Yenge temiz, kalanı ya Kezban ya yollu

 


‘Kezban’, kadınlara taktıkları isimlerin başında gelir. Kız buna bakmıyorsa, esprisine gülmüyorsa, yanına geldiğinde rahatsız oluyorsa kesinlikle ‘Kezban’dır. Bi’ anası, bi’ bacısı, varsa üç-beş akrabası, bi’ de yengemiz tertemiz; kalanı ya kezban ya yollu...
Artık sen cinnet getirtecek kıvama geldiğindeyse; gürül gürül sesini konuşturur. Seni cazgırlıkla suçlar. “Yüz vermedim diye bunlar oldu” der. “Kadınsın, edebini bil” diye sana parmak sallar. “Seni herkes biliyor” diyerek, o etrafında dolanan soluk tipli erkekleri gösterir.
Allah yardımcımız olsun.

Yazarın Tüm Yazıları