Zerdeçal neden önemli?

Mutfağımızdaki doğal doktorların sayısı oldukça fazla ama bazılarının neredeyse 10 parmağında 10 marifet var. Zerdeçal bunlardan biri. Zaten bu nedenle de onu bu köşede sık sık misafir ediyor, gündemde tutmaya ve hatırlatmaya çalışıyoruz. İşte yine ve yeni bir zerdeçal yazısı. Onu da Dr. Evren Altınel hazırladı. Buyurun...

Haberin Devamı

1- Kanser savardır. Hayvanlarla yapılan laboratuvar çalışmalarında kurkumin kullanımının kansere karşı mücadelede umut verici sonuçları olduğu görülmüştür. Kanser hücrelerin öldüren, tümör kitlelerini küçülten ve hayvanlarda kemoterapinin etkisini artıran kurkumin, kanser tedavisinde yeni umut kaynaklarındandır.

2- Beynimizi korur. Aromatik turmeron, zerdeçalın kurkumin kadar üzerinde durulmamış ve araştırılmamış bir başka bileşenidir. Fare deneylerinde kök hücreler üzerinde incelenen madde gelecekte felç, Alzheimer gibi hastalıklara karşı zerdeçalın etkisi hakkında ümitlendirici sonuçlar vermiştir. Bir klinik çalışmada Alzheimer hastalarında kullanılan kurkuminin hafızaya destek olduğu gözlemlendi.

3- Eklem sorunlarına destek olur. Kurkuminin anti-inflamatuvar etkisi, osteartrit nedeniyle ağrı çeken olguların zerdeçal kullanınca yakınmalarında azalma olduğunu bildirmeleriyle araştırılmaya başlanmıştır. Bu hastalarda ibuprofen gibi davranan zerdeçal ve taşıyıcı=lokomotör sistem hastalıkları arasındaki işbirliği geniş kapsamlı klinik araştırmalara açıktır.

4- Kalbimizi korur. Zerdeçalın o güzel parlak renginin sorumlusu olan kurkumin, aynı zamanda onun sağlık koruyucusu etkilerinin de başoyuncusudur. By-pass hastalarında kalp krizi riski üzerine yapılan bir çalışmada 2009-2011 yılları arasında izlenen 121 olgunun (ameliyattan 3 gün önce başlanıp ameliyat sonrası da 5 gün boyunca) yarısına plasebo, diğer yarısına da kurkumin verilmiştir. Kalp krizi, kurkumin verilenlerde yüzde 13, verilmeyenlerde yüzde 30 sıklıkta görülmüştür. İlaca karşı bir alternatif olmamakla beraber antioksidan ve anti-inflamatuvar etkileri sayesinde bypass’lılarda kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olduğu kesindir.

5- Diyabeti geciktirir. Kurkumin desteği alan prediyabet olguları ile plasebo kullananlar karşılaştırılmış ve 9 ay sonunda plasebo kullananların yüzde 16’sına tip 2 diyabet tanısı konulmuş, kurkumin alanlarda tip 2 diyabet oluşmamıştır. Araştırmacıların notu, zerdeçalın anti-inflamatuvar ve antioksidan özelliklerinin katkısı yönündedir.

6- Midemizin dostudur. Yanmalara ve ekşimelere iyi gelir. Bir araştırmada, plasebo ile karşılaştırılan zerdeçalın midedeki ekşimeyi ve hazımsızlık belirtilerini engellediği gözlemlenmiştir. Uzmanlar bu sonucu anti-inflamatuvar=yangı giderici etkisine bağlamışlardır.

7- Zerdeçal ömür uzatır. Bütün bu nedenlerle de zerdeçalın “ömür uzatan gıda”lardan biri olduğundan hiç şüphem yok!
İsterseniz bir de uyarıda bulunalım: Zerdeçalı doğal haliyle kullanın. Yiyeceklerinizde ondan daha sık istifade edin. Tablet, kapsül ya da şurup şeklinde satılan zerdeçal desteklerinin çoğunun güvenli ve etkili olmadığını biliyoruz. Diğer destekler için geçerli olduğu gibi zerdeçal desteklerini de kullanmadan önce doktorunuzla konuşun. Ona danışarak reçeteli ilaçlarınızla etkileşimi ve oluşabilecek muhtemel sorunlar hakkında bilgi sahibi olun. Zerdeçal kanın pıhtılaşmasını yavaşlattığı için (anti-koagülan) zaten böyle etkisi olan bir ilaç kullanıyorsanız dikkatli olmanızda fayda olduğunu da hemen hatırlatalım.

Haberin Devamı

KESİP SAKLAYIN

400 kalorilik kahvaltı örneği

* 2 adet yumurta ile omlet (2 adet yumurtayı çırpın. İçine 1/3 demet kıyılmış maydanoz, tuz, karabiber, kırmızı pul biber ve 1 tatlı kaşığı susam ilave edin. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı eklediğiniz tavada pişirin.)
* 1 köfte kadar dil peyniri (30 g)
* 1 ince dilim çavdar ekmeği (25 g)
* 2 bütün ceviz
* Yağsız söğüş domates, salatalık
Dyt. Nilüfer BAYRAM

Haberin Devamı

Melatonin ne zaman, ne için, ne kadar? )
Melatonin, vücudumuzun önemi gittikçe daha iyi anlaşılan hormonlarından biri. İşlevleri çeşitli ve etkin. Bu nedenle “hakkında bilgi edinilmesi” gereken önemli bir madde. Doğal destek olarak da kullanılabildiği için konu daha bir önemli. Nedeni şu...
* Ağrı ve stresten kaynaklanan uyku problemlerini düzeltir.
* Uykusuzluk sorununun çözümünde yardımcı olur.
* Yaşlılığa bağlı belirtileri geciktirir. Antioksidan özellikleri ile katarakt oluşumunu, kalp damar hastalıklarının gelişimini geciktirir.
* Kış aylarında görülen mevsime bağlı depresyonu tedavi eder.
* Jet-lag sorununu önler, yeniden normal uyku düzenine dönülmesini kolaylaştırır.
Uykusuzluk sorununun çözümünde yatmadan 1-2 saat önce 1-3 mg alınabilir. Düşük dozlardan 0,5-1 mg başlanıp dozların yavaş yavaş arttırılması, yaşlılarda olabilecek en düşük dozla başlanması önerilir. Günlük toplam melatonin dozunun 6 mg’a kadar çıkarılabileceğini bildiren kaynaklar vardır. Önerimiz, önce valerian, passiflora gibi doğal desteklerle düşük doz melatonin kullanarak uyku sorununu gidermeye çalışmaktır.
Jet-lag sorununun çözümünde melatonin şu şekilde kullanılmalı: Batıdan doğuya doğru uçuşlardaki uçuştan bir önceki öğle sonrası saatlerde 0,5 mg, uçuş günü uçmadan 2 saat evvel 3 mg alınmalı ve yolculuğun ilk 2-3 gününde yatmadan önce 3 mg alınmaya devam edilmelidir. Doğudan batıya uçuşlarda ise uçuştan bir gün önce sabah saatlerinde 0,5 mg alınır. Aynı doz uçuş günü sabahı da tekrarlanır. Son uçuş noktasına varıldığında sabah saatlerinde 3-5 gün boyunca 0,5 mg alınmaya devam edilir.
Dr. Evren ALTINEL

Yazarın Tüm Yazıları