Önemli uyarı

Hayatın keyfini çıkarmanın farklı yolları var.

Haberin Devamı

Kimi dinlenerek, kimi gezerek, kimi okuyup yazarak, kimi de eğlenerek hayattan daha çok keyif almanın peşinde. Yiyip içmeye odaklananlar, bu uğurda yeni ve farklı “damak çatlatan lezzetler”in peşinde koşanlar da eksik değil. Kısacası herkes aklına, parasına, kültürüne, yaşam tarzına, yaşına, başına, işine uygun “iyi hayat çözümleri” bulma telaşında.
Seçtiğiniz yol, aradığınız veya bulduğunuz çözüm ne olursa olsun dikkat etmeniz gereken bazı ortak noktalar olmalı mı?
Ortak noktalar elbette var ve onlar hep aynı. Bana sorarsanız her şeyden önce beden ve ruh sağlığınıza daha çok özen gösterin. Onlara zarar verecek yanlışlardan uzak kalmaya gayret edin. İşinize yarayabilecek üç temel tavsiyeyi ise yandaki kutularda bulacaksınız. “Ben bunları zaten biliyorum” deyip hafife almayın, çünkü her biri çok önemli ayrıntılar içeriyor...


ÖNERİ 1

Haberin Devamı

DAMARLARINIZA İYİ BAKIN

Düzenli egzersiz yapın
Trans yağı ve doymuş yağı düşük bir beslenme planı uygulayın
Kalorisi yüksek, şekeri, tuzu bol besinlerden uzak durun
Kolesterol ve trigliserid seviyelerinizi izleyin
Kan şekerinizi takip edin
Sağlıklı bir kiloda kalmaya gayret edin
Kan basıncınızı dikkatle izleyin
Stresinizi profesyonelce yönetin, eğlenmeden de, dinlenmeden de taviz vermeyin
Hs-CRP testinizi yılda en az bir kez yaptırın, iltihap/enflamasyon sorununu en iyi bu test gösteriyor
Hs-TSH testini ihmal etmeyin, gizli tiroid tembeliği damarları da erkenden yaşlandırıyor
Açlık insülininizi düşürmeye çalışın
D vitamini seviyenizi izleyin
Omega-3 zengini besinlere yer açın

Not: “Kaç yaşındasınız?” sorusunun tek cümlelik bir yanıtı var: “Damarlarınız kaç yaşındaysa!”


ÖNERİ 2

SOSYAL İLİŞKİLERİNİZİ GÜÇLENDİRİN

Ruh sağlığını korumanın en önemli yollarından biri de sosyal bağları güçlü ve sağlam tutmaktır. Bunun için mevcut dostluklarınızı koruyun, çevrenizi genişletmeye, yeni arkadaşlıklar oluşturmaya çalışın.
Sosyal kulüplere üye olun, sosyal yardım kuruluşlarında görev alın, sosyal faaliyetlere katılın.
Sıcak ve samimi, daha çok güven veren, sevilen ve saygı gören biri olmaya gayret edin. Teşekkür etmeyi de özür dilemeyi de ihmal etmeyin, her ikisini de olabildiğince sık ve bol kullanın.
Yardım edin! Özellikle sizden herhangi bir yardım beklemeyen ama ihtiyaç içinde olanlara ulaşmaya çalışın. Çocuklar, yaşlılar, engelliler ve öğrenim ihtiyaçlarını karşılayamayanlar ilk hedefleriniz olsun.
Komşularınızla daha yakın ilişkiler kurun.
Aile, akraba ilişkilerini önemseyin.
Eski arkadaşlıklarınızı tazeleyin. Onlarla görüşmek için fırsatlar yaratın.

Not: Sosyal ilişki ağınız güçlendikçe aidiyet duygunuz güçlenecektir. Güçlü bir aidiyet yapılanması ise ruh sağlığının en güçlü teminatı olarak kabul ediliyor.

ÖNERİ 3

Haberin Devamı

HAPI YUTMAMAYA DİKKAT EDİN

Hastalanmamaya, bunun için de kendinize iyi bakmaya önem verin. Çünkü “hastalık” demek isteseniz de istemeseniz de hapı yutmak anlamına geliyor. Doktorunuzun önerdiği her ilacı çekinmeden sorgulayın: “Bu sorunu ilaçsız halledemez miyim? Bu ilacı daha düşük dozda kullanamaz mıyım? Bu ilacı daha erken bırakamaz mıyım? Daha az ilaçla iyileşemez miyim?” Bu sorulara hiçbir doktor olumsuz bakmaz.
Mutlaka bir ilaç kullanmanız gerektiğinde öncelikle doğal tedavi araçlarından yararlanmak istediğinizi doktorunuza hissettirin. Mesela şöyle diyebilirsiniz: “Bitkisel bir destek kullansam olmaz mı? Birkaç gün farklı beslensem sonuç alabilir miyim? Biraz dinlensem yeterli olmaz mı? Tedavi için kullanabileceğim doğal bir yöntem var mı?”
Doktorunuzun yazmadığı, tavsiye etmediği hiçbir ilacı kullanmayın.
“Doğaldır!” deyip önünüze gelen her vitamine, minerale sarılmayın, her bitkisel hapı yutmayın. Özellikle vitaminlerin çoğunun “sentetik” olabileceklerini de aklınızdan çıkarmayın.
Reçeteli ilaçlarla reçetesiz ilaç arasındaki etkileşimleri öğrenin. Bunu yapmazsanız basit bir bitkisel ilaç ya da sıradan bir grip hapı sizi hipertansiyon krizine sürükleyebilir.
Teskin edici ilaçlar ve uyku ilaçlarını rastgele yutmayın, özellikle depresyon ilaçlarına doktorunuz önermeden elinizi bile sürmeyin.

Not: Hastalıkların çoğu gereksiz yere yutulan haplardan, şuruplardan dolayı oluşuyor. Hap yutmak, dikkat edilmediğinde “Hapı yutmak!” anlamına da gelebiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları