Lokmalar da adımlar da sayılacak!

Yaşımız ne olursa olsun sağlıklı, fit ve formda biri olmanın yolu beslenme ve aktivite ikilisini dengede tutmakla mümkün. Bunun bir anlamı da şu: Boğazımızdan geçen lokmaları da, gün boyu attığımız adımları da saymamız lazım.

Haberin Devamı

Lokma saymanın zorluğunu biliyorum ama konu “adım saymaya” gelince “bu konuda taviz yok!” diyorum. Nedeni, bu işin yeni teknolojiler sayesinde son derece basitleşmesi, kolaylaşması. Bu işi üç-beş liralık bir adım ölçerle izlemek mümkün (cep telefonlarında da bu tür aplikasyonların olduğunu hatırlatırım).
Ayrıca aktivite düzeyinizi izlemek için basit bir adım ölçer edinirseniz bu sizin motivasyonunuzu da yükseltecektir. Hedef günde 10 bin adımdır. Ortalama 60 dakikalık tempolu bir yürüyüş, 7 bin 500 ila 10 bin adım atmak demektir. Dakikada 100, bir saatte 6 bin adım yeterli sayılabilir.
Buna sıradan aktivitelerinizdeki adım sayınızı da eklerseniz günde 7-8 bin adımı kolayca yakalarsınız. Diğer bir çözüm yolu, gün içindeki aktivitenizi artırmaktır.
Merdiven kullanmak, büro içi telefonları masalar arası yürüyüşe çevirmek, öğlen tatilinde parkları dolaşmak, akşam eve dönüş yolunu biraz uzatmak gibi seçenekleri çoğaltabilirsiniz.

Haberin Devamı

Sağlıklı beslenme sağlıklı kilo sağlıklı egzersiz

Vücudunuz spor yaparken bir rutine girdiğinde olumlu etkiler zamanla azalır. Sadece aynı egzersizi yapmak değil, hep aynı saatlerde aktivite yapmak bile sonucu etkileyebilir.
Yapmamız gereken basit: Bu rutini kıracaksınız. Bunu yapmanın üç yolu var. Antrenman şiddeti, antrenmanın hızı ve şeklini değiştirmek.
Mesela düz yolda yürümek yerine yokuş çıkabilir, her gün yürüdüğünüz rotayı değiştirerek, bir hızlanıp bir yavaşlayabilirsiniz. Yürüyüş bandında yürüyorsanız, ara sıra eğimi artırın, bisiklete binerken hız değiştirin. Kısacası egzersiz yaparken vücudunuzun hazırlıklı olmadığı bir kaos yaratmaya çalışın. Uzmanlar devamlı sabah, ya da devamlı akşam egzersiz yapmayı bile önermiyorlar.
Saati değiştirmek daha etkili sonuçlar almanızı sağlıyor.
Farklı kas gruplarını çalıştırın. Eğer devamlı yürüyorsanız, bazen yüzün. Devamlı yüzüyorsanız, bisiklete binin.
Bazen voleybol oynayın, dans edin. Egzersiz yapmadan tekrarlanan ağır diyetler yalnız yağlarınızı değil, kaslarınızı da yakıyor.
Kaybettiğiniz her bir gram kas, diyeti bıraktıktan sonra üç-beş kat daha fazla yağ olarak geri dönüyor.
Sağlıklı kilo, sağlıklı beslenme ve sağlıklı egzersiz üçlüsü hastalıkları önlemek için en etkili yoldur.

Haberin Devamı

Kazancınız ne?

Net kazancınız şudur: Sağlıklı bir insanın her gün ortalama 8-10 bin civarında adım atması ve bu rakamın 7 bin 500’den az olmaması gerektiği hesaplanmış.
Eğer bu sayı tutturulabilirse daha sağlıklı ve mutlu biri oluyorsunuz. Kalp ve damarlarınız güçleniyor. Hormonal ya da metabolik bir sorununuz yoksa kilo tuzağına düşme ihtimaliniz de olmuyor.
Eğer günlük adım sayınız 7 bin 500’ün altında kalırsa, hele hele 5 binin altına inerse, yaşınız ve cinsiyetiniz ne olursa olsun, ne yerseniz yiyin, paslanıp yaşlanıyorsunuz.
Ayrıca günün birinde kilo sorununun ufak ufak filizlenmeye başlayacağından emin olabilirsiniz. Üstelik dikkat etmez de gereğinden çok kalori tüketmeye başlarsanız sorunun daha da büyüyüp, dallanıp budaklanacağını unutmayın.
Kısacası günde 7 bin 500 adımdan daha az atarsanız, yediklerinize ne kadar dikkat ederseniz edin ve hangi diyeti yaparsanız yapın, ne kilo almaktan kurtulabilir ne de verdiğiniz kiloları yeniden geri almayı önleyebilirsiniz.
Unutmayın: Şehirde yaşayan birinin attığı adımların sayısının günde en fazla 3-4 bin civarındadır. Eğer 60 yaşın üzerindeyseniz, yine de yürüyün ama bu durumda kendinizi de dinleyin. Dizlerinizin, kalçanızın, belinizin ağrıyıp ağrımadığına bakın. Çünkü 60 yaşın üstündeki birinin motor gücü ile 30 yaşındaki birinin motor gücü aynı değildir.
Bu yüzden daha dikkatli, daha yavaş yürüyün. Ama mutlaka yürüyün! Bir defada 45-60 dakika yürümeniz de şart değil. Günde 2-3 kez 15-20 dakika yürüyüp, sonra yavaş yavaş zamanı artırabilirsiniz.

Haberin Devamı

Kızartmayın yanarsınız!

Yaz bitti bitecek ama “kızartma sebze” mevsimi bir süre daha devam edecek. Biberler, patlıcanlar kızartılıp üzerine sarımsaklı yoğurt eklenip afiyetle yenecek! Ama burada da ılımlı olunup aşırıya kaçılmayacak. Nedeni şu...
Kızartma zaten sağlık açısından çok önerilmeyen bir pişirme tekniği. Üstüne bir de kızartma yağlarını tekrar tekrar kullanmak eklenince durum iyice vahim bir hal alıyor. Yağ, her kızartma sırasında kanserojen maddeler üretir.
Kızartma yaparken yağın ısısı 200 dereceye kadar çıkar. Yağın kimyası değişir. Yüksek ısılarda yağ molekülleri parçalanır ve ortaya yağla hiçbir ilgisi olmayan binlerce madde çıkar.
Bunlar vücudunuzun tanımadığı maddelerdir. Kızartma yağlarını doğru kullanmak sağlık açısından son derece önemlidir. Öncelikle, kömür parçasını andıran partiküllerden arındırmak için yağı dikkatle süzmek gerekiyor.
Bu yağlar asla taslarda saklanmamalı, çünkü ışık ve havayla temas ettikleri zaman bozulurlar.
Bu da içlerinde bulunan kanserojen maddelerin artması anlamına gelir. Kızartma yağlarını saklamanın en doğru yolu, koyu renkli bir şişeye doldurmak –şişe tam olarak dolmalı aksi halde havayla temas eder– ve mümkünse buzdolabında saklamaktır.

Yazarın Tüm Yazıları