Dizlerimiz neden dertli?

Eskiden 60’lı, 70’li yaşlardan sonra ortaya çıkan diz sorunlarını artık 50’li, 40’lı, hatta 30’lu yaşlarda bile yaşayanlar var. Peki, ne oldu da bu sorun bu kadar yaygınlaştı?

Haberin Devamı

Dizlerimiz, son derece karmaşık fonksiyonları olan çok ama çok önemli eklemler. Onları oluşturan farklı doku ve yapılar var. Bunlar mükemmel bir işbirliği halinde tıkır tıkır çalışır.
Eklemin temel fonksiyonunu üstlenen kemik yüzeyler, bu yüzeyleri örtüp onlara elastikiyet/plastisite sağlayan kıkırdak yapılar, kıkırdak yapıları koruyan hücresel organizasyonlar, menüsküs adını verdiğimiz mucize yastıkçıklar, iç dış ve yan çapraz bağlar ayak ve baldırlardaki kaslarla birlikte iş görüyor.
Bu yapılardan herhangi biri arıza yaptı mı problemler birbiri ardına diziliveriyor. Dahası yapıların/dokuların fonksiyonları birbirleriyle yakından ilintili. Birinin bozulması/arıza yapması diğerlerinin de işini aksatmaya, bütünlüğünü bozmaya başlıyor.
Daha önce de yazdım; diz eklemleri özellikle yaşlılıkta çok ama çok önemliler. Her eklem mühim ama diz eklemlerinin farklı, ayrıcalıklı bir yanı var. Zaten bu nedenle de sık sık “dizlerinize gözleriniz kadar iyi bakın” uyarıları yapıp duruyorum.
Ne var ki diz sorunu olanların sayısında belirli bir artış var. Ortopedi poliklinikleri, ortopedist muayenehaneleri diz sorunlarından yakınanlarla dolup taşıyor. Dahası eskiden 60’lı, 70’li yaşlardan sonra ortaya çıkan bu sorunları 50’li, 40’lı, hatta 30’lu yaşlarda bile yaşayanlar olabiliyor. Peki, ne oldu da diz sorunları bu kadar yaygınlaştı? Kutuları okuyunca konuyu daha iyi anlayacaksınız.

Haberin Devamı

ÖNEMLİ

Dizlerin 5 büyük düşmanı Bana göre ilk sorun, kilo probleminin yaygınlaşması. Kilo arttıkça dizlere binen yük de artıyor ve 50, bilemediniz 60 kiloyu taşıyacak şekilde planlanmış diz sistemi üstüne binen yük arttıkça ezilip büzülmeye, bağırıp çağırmaya başlıyor. Kilo artışından en çok zarar gören yapıların başında da kıkırdak dokuları geliyor.
İkinci problem, aktivitenin azalması. Düzenli ve bilinçli aktivite diz üzerinde mükemmel ve olumlu yapıcı etkilere sahip. Aktivite azaldıkça diz çevresine güç veren kaslar ve bağlar zayıflıyor, eklem sıvısı azalmaya, eklem daha erken yaşlanmaya başlıyor.
Diğer bir önemli neden de yanlış yapılan egzersizler, aktivite çalışmaları. Dize gereğinden fazla yüklenen, dizdeki yapıları zorlayan, hatta onlara zarar veren pek çok aktivite -mesela bilinçsiz yapılan koşular, atlama ve zıplama yoğunluklu çalışmalar- dizin yapısının bozulmasına neden oluyor.
Dize gelen travmalar da önemli bir faktör tabiî ki. Travmanın ille doğrudan dizin üzerine gelmesi şart değil. Dolaylı travmaları da unutmamak lazım. Mesela yüksek topuklu ayakkabılar dolaylı travma yaratma konusunda en önemli dezavantajlar.
Beşinci düşmana gelince: Yanlış beslenme...

Haberin Devamı

BİR UYARI

Kelle paça yiyor musunuz?

Bütün bunlar önemli ama kanaatime göre çok daha önemli olan ve gözden kaçan bir yanlışımız daha var ki son yıllarda giderek büyüyen diz sorunlarının önemli, hatta birinci nedeni bence o: Yanlış beslenme.
Yanlış beslenme, sadece kazandırdığı fazla kilolarla değil, daha pek çok nedenle diz harabiyetine zemin hazırlıyor. Mesela omega-3’ten fakir bir beslenmeniz varsa diziniz eskisi kadar yağlanamıyor. Omega-6’dan zengin besleniyorsanız eğer dizlerinizdeki iltihabi süreçler hızlanıveriyor.
Çok daha önemlisi dizin ana maddesi olan kolajen ve glukozaminaglukanlardan fakir beslenmeye başlamamız. Bunun nedeni de şu: Vücudumuzun temel destek maddesi olan bu yapıları kazanabilmemiz için daha çok kemikli et -kemiğiyle birlikte tencerede uzun süre kaynatılmış tam et- tüketmemiz, sakatat grubundan daha sık ve bol faydalanmamız lazım.
Ama biz 50 yılda tam buğday yerine beyaz undan yapılmış ekmek yerken yaptığımız hatayı şimdi de tam et yerine sadece kemiksiz et kullanarak yapıyoruz. Üstelik bu hatayı “daha az sakatat tüketerek” adeta ikiye katlıyoruz.

Haberin Devamı

BENİM TAVSİYEM

Ne yapmalı?

“Neden dizlerim ağrıyor?” sorusuna cevap arayanların bu konulara özel olarak dikkat etmelerinde fayda var. Özellikle beslenme şeklini ve kilo konusunu yeniden gözden geçirmeleri şart.
Kolajen ve glukozaminaglukan konusunu da sakın ha önemsememek gibi bir hata yapmayın. Çünkü ortopedi uzmanları bile reçetelerine romatizma hapları kadar “tip 2 kolajen” ve “glukozamin/kondroidin” içeren doğal destek haplarını sık yazmaya başladılar.
Eti ve tavuğu kemiğiyle birlikte kısık ateşte uzun süre tencerede kaynatarak yemekte fayda var. Kelle paça çorba deyip dalga geçmeyin, siz bu konuyu de yeniden bir düşünün. Sakatat grubundan daha sık faydalanmayı da deneyin ve doktorunuzla “eklem desteklerinden faydalanma” konusunu görüşünüz.

Haberin Devamı

BİR NOT

Dizler için doğal destekler

* Glukozamin/Chondroitin
* MSM
* Tip 2 kolajen
* Egg shell
* Omega-3
* Menakion (K2 vitamini)
* Curcumin (Zerdeçal)
* Boswelia (Bitkisel) özü
Not: Lütfen doktor tavsiyesi olmadan kullanmayın. Kullanım süreleri ve dozları için doktorunuzla konuşun.

Yazarın Tüm Yazıları