Özcan Deniz’in paylaşımını neden sevdik?

Özgecan cinayeti ardından çok güzel yazdı Özcan Deniz.

Haberin Devamı

Yazdığı metin paylaşım rekoru kırdı.
“Her yeri zarar ziyan adamlarla dolu bu ülke...
Bir şey yapmalarına gerek yok. Varlıkları şiddet”
diyerek bitiriyordu yazdıklarını.
Neden sevdik cümlelerini?
Çünkü samimiydi.
Çünkü çok gerçekti.
Çünkü “o adamlar”ı çok net anlatıyordu.
Çünkü kuru bir tepki değildi.
Ünlüler bu olay sayesinde kabuklarından çıktı, daha yalansız tepkiler vermeye başladı.
“Ne düşünürler?” stratejisini geri plana attılar.
Görmek istediğimiz, hep ihtiyacımız olan da buydu aslında.

Nihat Doğan’ı boşverin

Aslında Acun onu adaya götürüp pekala orada bırakabilirdi.
Tamamen kurtulmuş olurduk.
Neyse. Artık kendisini önemsemeyi, söylediklerini ciddiye almayı bırakalım.
Enerji harcamaya bile değmez.

Özgecan’ın babası ve kardeşi

Özgecan’ın babası Mehmet Aslan ve kardeşi Beste’nin Kanal D canlı yayınında Cüneyt Özdemir’e söylediklerini duydunuz mu?
Babası, “Sevgi ve saygı geldi cihana, biz yarattık dediler. Bizler sevmesini saymasını öğretmeye geldik cihana” diyordu.
Özgecan’ın kardeşi Beste ise “Okullarda insanlık ve sevgi dersi verilsin. Bıraksınlar diğer dersleri, buna yoğunlaşılsın”...
Acılı durumdayken bu denli geniş pencereden bakabilen olgun konuşmalara alışkın değiliz.
İkisinin de sözlerini tekrar tekrar dinlemek, anlamak ve örnek almak gerekiyor.

Haberin Devamı

Yemedik

Özgecan bir uyanışı başlattı ama aynı zamanda yine yeniden kavgayı da.
Cumartesi günü CHP milletvekili Aylin Nazlıaka’nın da katıldığı bir eylemi, “Dans edeceklerine Fatiha okusunlar” diye çarpıtarak yine kendine özgü bir ayrımcılık polemiği başlattı Erdoğan.
Ama bu kez kimse bu polemiğe yüz vermedi.
Özgecan cinayetinin önüne geçemedi bu sözler.
Herkesin odağında sadece ve sadece, “Bundan sonra böyle bir şeyin yaşanmaması için ne yapabiliriz?” gündemi vardı.

Keşke o ünlü erkeğe tepki gösterseydik

Peki bundan sonra bir şey yaşanmaması için ne yapabiliriz?
Sadece siyah giyinerek ya da Instagram’dan siyah fotoğraf paylaşarak bu iş olur mu? Yonca Tokbaş’ın da yazdığı gibi olmaz. Sadece kendimizi tatmin etmiş oluruz.
O da bir-iki günlüğüne. Peki ne yapmalı?
İlla büyük adımlar atmak gerekmiyor.
Küçük adımlarla işe başlayabiliriz. Kendi çevremizde olan bitene tepki göstererek...
Misal: Aylar önceydi. Ünlü bir erkek starın filminin lansman partisindeyim. O ünlüye yakın mesafede olan kadınlardan birkaçı gelip bana söyledi. Meğer erkek (!) starımız yanındaki oyuncu erkek arkadaşlarına yüksek sesle, “Ee bu gece buradakilerden kimi yapacağım ben?” demiş gülerek... Elbette yumuşattım cümlesini. Takdir edersiniz ki, buraya yazılacak türden bir şey değil.
Bu cümleyi duyan kadın arkadaşım çok rahatsız oldu ama erkek starın içindeki ergen ruh haline verdi durumu.
“Boşver” dedi, “Hep böyle bunlar”. Ama işte “hep böyle bunlar” deyip geçmemek gerekiyor. O anda tepki göstermek gerekiyor.
Kendine gel demek, bir adap ayarı vermek...

Haberin Devamı

Peki kadınlar kadınları seviyor mu?

İşte ondan hâlâ emin olamıyorum.
Çünkü kadınlar birbirlerini bazen öyle eleştiriyorlar ki, inanamıyorum.
Mesela azıcık iddialı giyinmiş, derin dekolteli birini gördükleri anda, kaç kadının ağzından “o meşhur yafta”yı duymuşumdur, inanın sayısını unuttum.

Yazarın Tüm Yazıları