‘İyi bayramlar’ der gibi Sevgililer Günü kutlamak!

Dün üzerinizden bir Sevgililer Günü geçti, nasıl durumlar, iyi misiniz bari?Nitekim bu pek sevgili günün de suyunu çıkarmak üzereyiz sanki. Önümüzdeki yıl telefonlara bayramlardaki gibi ilgili-ilgisiz herkeslerden kutlama mesajları gelirse şaşırmam.

Haberin Devamı

Çünkü dün sabah eve gelen gündelikçiden bakkalın çırağına kadar herkes Sevgililer Günü’mü kutladı.Meğer “İyi bayramlar” demek gibi bir reflekse dönüşmüş “Sevgililer Günü’nüz kutlu olsun” demek, bizzat deneyimlemiş oldum. Tabii şunu da: Biri sana böyle söyleyince ister istemez sen de “Sizinki de kutlu olsun” diyorsun!Allah’tan şu karmaşa kendiliğinden yok: Mübarek olsun mu diyeceğiz yoksa kutlu olsun mu? 

BELKİ DE İYİDİR...
Sevgililer Günü ne ara böyle kitlesel bir bayrama dönüştü, bilinmez. Ama belki de iyi bir şeydir. Dün Kalben’in bu sütunlarda şahane sayıkladığı gibi, “Biz aşkı çiçekler yağdıra yağdıra, sevdiğini söyleye söyleye yaşayan bir ülke değiliz.”Eh, böyle kitlesel tebrikler vasıtasıyla yavaş yavaş o yola da gireriz, kim bilir? 


Yeni Kelebek

Haberin Devamı

Söyleyin bakalım, nasıl buldunuz? Yenilenen Kelebek hoşunuza gitti mi? Bugünden itibaren imaj değiştirdik çünkü. Sertab’ın o şarkısındaki gibi, kendimize yeni bir ‘ben’ lazımdı, iyi oldu. Belki fazla romantik gelecek ama gazetelerin görsel olarak değişmesini, yenilenmesini çok severim ben. O sayılarını filan saklarım. Şimdi bunu da saklayacağım. Bu yazıyı internetten okuyanlar da bence bugün ‘basılı’ bir kopya alsınlar kendilerine. Çünkü yenilik görmek iyidir.

 

Bi dur artık Yıldız Tilbe 

Görmemiştim, görünce onun adına yerin dibine girdim. Yıldız Tilbe oynadığı reklamın kaldırılmasının ardından Twitter’da bir de şunu yazmış: “Beyaz ve yeşil banyo sabunları çok güzel kokuyo, nerdeyse yiycem.”Yazdıktan hemen sonra silmiş bu cümlesini. Ama elden ele dolaşıyor bu cümlenin screen shot edilmiş hali, artık çok geç.Yaptığı hiç hoş değil Tilbe’nin. Resmen olayı ‘kaşımaya’ devam ediyor. Hem de bilinçli olarak. Şarkılarını seven biri olarak gerçekten utandım.


Tolgahan’ın sürprizini sevdim, ama...

Tolgahan Sayışman sevgilisi Almeda Abazi’ye demiş ki: “Hazırlan, gelip seni alacağım, beraber kahvaltı edelim.”Ve kahvaltıya diye yola çıkardığı sevgilisini Roma’ya götürmüş Tolgahan!Önceden pasaport olayını filan organize ederek tabii. Valla güzel jest, şahane bir Sevgililer Günü sürprizi, nefis bir romantik şıklık. Ama bu olayın detaylarına nasıl bu kadar hakimiz, işte onu pek çözemedim. Çünkü bu haber dün medyada çıktı.Peki bu ‘sürpriz’in detayları neden gazetecilere duyuruldu ki? İki sevgili arasında kalsa daha değerli değil miydi? 

Haberin Devamı


Nasıl geçti habersiz hafta sonu 

Bir eğlendim bir eğlendim sormayın gitsin diyemeyeceğim. Yok öyle çılgın eğlenceler. Gerçi çılgın eğlence aradığım da yok. Bizde ancak ‘takılmak’ var. Ben de hafta sonu şu mekanlarda takıldım: Bomontiada’daki Kilimanjaro’da...Yemeklerini ve barını sevdiğim bu yeni mekanın kalabalığını da seviyorum. Herhalde sizin için de önemlidir, gittiğiniz yerde kaliteli bir kalabalık görmek istersiniz. Sonra başka naptım?Soho House’da The Danish Girl/Danimarkalı Kız filmini izledim. Eleştirmenler filmi çok beğenmemiş ama ben birkaç sahnesini filan beğendim filmin. Lili’nin ilk kez öpüştüğü sahneyi mesela...Evet, öyle “Vay be!” denilecek bir havası yok filmin. Yine de Eddie Redmayne’ın Lili performansı görülesi...

Haberin Devamı

YENİ MEKAN: FLAMME Hafta sonu raporuna devam edelim. Mitte’ye de gittim. Cumartesi gecesi 12’den sonra. En iyi zamanı oluyor, tavsiye ederim.Oradan da hoop Klein’a. Hâlâ kuyruk oluyor Klein’ın kapısında. Üstelik bu kez kuyruğu düzenli bir hale getirmişler. O Türk işi dağınıklık gitmiş. Yurtdışındaki kulüp kuyrukları gibi olmuş. Peki nasıldı Klein? Valla tıklım tıklımdı. Buranın modası öyle hemen geçmeyecek gibi. Bu arada Klein’cılar hemen yan tarafta yeni bir yer daha açmışlar, adı Flamme. Sadece çarşamba geceleri açık olan Flamme’ın eski püskü ambiyansını çok sevdim. Siyah kuyruklu piyanosunu da...Hafta içi gece çıkmayı sevenler Flamme’ı bir yere not edin derim...

 

Haberin Devamı


Onu sevdiysen bunu da keşfet...

* Kalben’i dinlemeyi sevdiysen Nil İpek’i de keşfet. Öyle duru, öyle tatlı bir sesi var ki... * Gone Girl’deki Rosamund Pike’ı sevdiysen Hayat Şarkısı dizisindeki Burcu Biricik’i de keşfet. Öyle çok benziyor ki bu dizideki yeni saç stiliyle Rosamund Pike’a, bu kadar olur. * Kokteyl barlarda takılmayı sevdiysen Arnavutköy’deki Alexandra’yı ve Nişantaşı’ndaki Efendi’yi de keşfet.

Yazarın Tüm Yazıları