Snapchat’te İstanbul vardı

3 Mayıs Pazar günü Snapchat’te canlı yayın konularından bir tanesi de “İstanbul’da yaşam”dı

Haberin Devamı

Meraklandık, heyecanlandık tabii.
Herkes kısa kısa tanıtım videoları çekip yolladı.
Böylece tüm dünya İstanbul’u tanıdı.
Nasıl mı?
Pazarıyla, balıkçısıyla, çiçekçisiyle, renkli civcivleriyle, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan köprüleriyle, ezanıyla, camileriyle, Türk kahvesiyle, falıyla, karnıyarığıyla, tramvayıyla, Beyoğlu’ndaki müzisyenleriyle...
Biri de ne iyi yapmış, kedi çetelerini çekmiş.
Bence İstanbul’un en samimi hallerinden biri, sokak hayvanlarıyla birlikte yaşam.
Avrupa’ya gittiğimde soğuk medeniyette arayıp bulamadığım bir birliktelik bu.
Bir de o hayvanların sokakta yaşamlarına destek olsak, zorlaştıracağımıza kolaylaştırsak İstanbul’dan, Türkiye’den güzeli olmayacak.


Çekidüzen


Mert Turak’la yaptığım röportajda en çok “Kadın-erkek herkes bakımlı olmalı, dışarı çıkarken kendine çekidüzen vermeli” cümlelerine takılmışlar.
“Bankaya, bakkala, markete giderken de mi hazırlanmak için vakit geçirelim, ne gerek var?” diyorlar.
Çok da gerek var.
Hem düzgün giyinmeye, hem de güzel kokmaya, temiz olmaya gerek var üstelik.
Öncelikle bu, hem kendine hem de çevrene saygı anlamına geliyor.
Ayrıca insan bilgisine göre ağırlansa da, öncesinde elbisesine, nasıl göründüğüne, temiz olup olmadığına göre karşılanıyor.

Haberin Devamı


Hırsım yeteneğimin önüne geçmesin

Mert Turak’la sohbetimizde burçlardan, takımlardan, hırstan, yetenekten de söz etmiştik.
En çok da sigara bırakma üzerine, bir çellistle ilgili yaptığı karşılaştırma hoşuma gitmişti.

İşte röportajın bugüne kalan bölümü;
* Kabare’de şarkı söylüyorsun ve müzikle de bayağı iç içesin aslında. O yönde de bir kariyer düşünmedin mi?
- Ortalık müzisyen oyuncu kaynıyor. Ben sadece oyunculukta kalayım.

* “Galatasaraylıyım ama yükselenim Çarşı” demişsin...
- Evet. Bir tarafımız hep Çarşılı.

* Çok gider misin maçlara?
- Valla çok istiyorum. Bu tempoda hayattan istediğim tek şey bir Galatasaray kombinesi ama genelde sette oluyorum. Alıp gidememek de istemiyorum.

* Burcun ne?
- Koç.

* Zor bir burç.
- Çok. Arkadaşımın çocuğu olacak, “Koç olacak” dediler, “Yandın, ya dünya ona karşı olacak ya da tüm dünya onun yanında olacak” dedim. Hiçbir zaman bir ortası olmayacak. Bir Koç’un başarılı olmasını istiyorsan ona o işi yapamayacağını söyle. Ne yapar eder, o işi yapar.

* Hırslı mısın?

- Evet, ama hırsımın yeteneğimin önüne geçmemesine dikkat ederim.

* Ne oluyor hırs öne geçtiğinde?

- Bir şey sızıyor oyunculuğuna, onun adı da enerji olmuyor. Onun adı “Ben yaparım” oluyor. O saçma enerji oynarken de çalarken de resim yaparken de rahatsız ediyor. Hırs seni sadece sabahın köründe kaldırıp, eşofmanlarını giydirip parka götürür. Sen gerisini koş.

* Sigarayı ne bıraktırdı sana?
- Daha uzun yaşayabilmek, daha sağlıklı olabilmek için bıraktım. İşimi daha uzun yıllar iyi bir şekilde yapabilmek için. Çünkü bir oyuncunun sigara içmesi, bir çellistin yağmurun altında çello çalmasına benziyor.

Haberin Devamı


Deneylerdeki tezat


Bilim insanlarına neden hayvanlar üzerine deney yaptıklarını sorun, şöyle cevap verirler; “Çünkü hayvanlar bizim gibiler.”
Aynı bilim insanlarına “Hayvanlar üzerinde deney yapmak neden ahlaken yanlış değil?” diye sorun, cevapları şudur; “Çünkü hayvanlar bizim gibi değiller.”
Gördüğünüz gibi hayvan deneyleri tezat üzerine kurulu.
Karşı olmakta o kadar haklıyız ki...

Yazarın Tüm Yazıları