Sinema sergisi

Filmler tarihi belgedir aslında.

Haberin Devamı

Tarihten yapraklardır.
Özellikle de Türkiye gibi bir ülkede.
Modern ile geleneksel, kent ile kırsal arasındaki farkları, iktidar değişimlerinin toplum üzerindeki etkilerini Türk filmlerine bakarak anlayabiliyoruz.
İşte bu yüzden Gökhan Akçura ve Müge Turan’ın küratörlüğünde İstanbul Modern’de açılan ‘Yüzyıllık Aşk’ isimli sinema sergisi mutlaka görülmeli.
Serginin en önemli özelliği sinemanın seyirciyle ilişkisine odaklanması.
Eski galalar nasıldı, seyirci sinemaya hangi kıyafet ve ruh haliyle giderdi, sinemanın kalbinin attığı Beyoğlu’nda sinema haritası nasıldı, fanatik seyirci neydi, Yeşilçam yıldızlarını nasıl da el üstünde tutar, hatta tapardı, bunların hepsini görebiliyorsunuz sergiyi gezerken.
En dikkat çeken ve en fazla vakit harcanan bölümler ‘Fanatik Köşesi’ ve plakların olduğu kısım.
‘Fanatik Köşesi’nde Yılmaz Güney, Türkan Şoray ve Filiz Akın’ın yıllardır hayranı olan fanatiklerinin biriktirdikleri objeler sergileniyor.
Plakların bulunduğu odada Yeşilçam yıldızlarının şarkı söylediği plakları dinlemek mümkün.
Türkan Şoray’ın Tamba Tumba Esmer Bomba’sından tutun da Arım Balım Peteğim’e kadar şarkıların eşlik ettiği film sahneleri ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken alanlardan.
Sergi 5 Ocak 2015’e kadar açık, daha vakit var diye beklemeyin, kaçırmadan bir an önce gezin.

Haberin Devamı

Aslı’nın hikayesi
Aslı’nın hikayesini siz böyle yapmayın diye yazıyorum.
Hiç kimse için hayatınızı böylesine değiştirmeyin diye.
Çünkü insanoğlu bu, nankör!
Nasıl mı?
Aslı diş doktoru, İstanbul’da yaşıyor.
Sevdiği ve evlendiği adam askerlik meselesi nedeniyle onunla Londra’ya yerleşmeyi kabul ediyor.
Hem de işi gücü pahasına.
Denklik diploması olmadığı için yıllarını verdiği mesleğini yapamıyor Londra’da.
Evinin kadını, kocasının destekçisi oluyor.
Ama umursamıyor, ne de olsa çok sevdiği kocasının işleri yolunda, mutlu, mesut.
Hatta biraz fazla mesut.
Kocasının bir süre sonra huy edindiği etrafa pür neşe, kendisine gelince umarsız tavırlarını önceleri pek takmıyor Aslı.
Arada gelen telefonlardan, facebook yazışmalarından şüphelenmiyor değil ama kondurmuyor bir türlü.
Evlenmiş, kader birliği yapıp, el ele verip birlikte yurtdışına gelmişler, Aslı işini gücünü bırakmış, evde oturmayı kabul etmiş, adamın onu aldatacak hali yok ya!
Ama gün geçtikçe şüpheleri artıyor.
Bir gün eve beklenmedik bir anda geliyor Aslı.
Kocasının ipad’ini açıyor ve şok!
Yatağında, kocası ve sevgilisinin çektikleri selfie’ler var.
Üstelik sevgili tanıdık biri, kocasının işyerindeki arkadaşı.
Aslı bu fotoğraflardan bir kolaj yapıp kendi facebook ve instragram sayfalarında paylaştı.
Kocasının şirketinde kıyamet o gün koptu tabii.
Ve aynı gün bavullarını toplayıp İstanbul’a döndü.
Şimdi kaldığı yerden işine, hayatına devam edecek.
Kırgın, üzgün ama daha güçlü ve değişmiş olarak.

Yazarın Tüm Yazıları