Önce Hollywood sonra Monako prensesi

Monako prensesliği, Grace Kelly’nin belki de en önemli ve en uzun süren rolüydü. Oscarlı bir Hollywood yıldızıyken kraliyete gelin giden Grace Kelly’nin masalsı olması beklenirken engebeli çıkan bu yolda yaşadıkları, oyunculuğa vedası bu filmde. Grace Kelly rolünde Nicole Kidman’ı izliyoruz.

Haberin Devamı

Bu yıl Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilen ‘Monako Prensesi Grace (Grace of Monaco)’, ilk eleştirilerde yerden yere vurulmakla kalmadı, Monako Kraliyet Ailesi tarafından gerçekleri yansıtmadığı ve doğruları anlatmadığı gerekçesiyle boykot da edildi. Ayrıca, Kelly’nin çocukları Prens 2’nci Albert, Prenses Caroline ve Prenses Stephanie filmde ticari amaçlar uğruna hiçbir gerçekliğe dayanmayan, abartılı sahneler bulunduğunu ve bu yüzden festivali boykot edeceklerini duyurdular.

Önce Hollywood sonra Monako prensesi

ETKİLEYİCİ BİR FİLM

Bunlar doğru olabilir, filmin özellikle politik detayları gerçekleri de yansıtmayabilir, ama hepimiz Grace Kelly’nin Monako prensi ile evlendikten sonra oyunculuğu bıraktığını biliyoruz.
Bırakın Oscarlı bir oyuncuyu, herhangi bir kadının bile ailesini tercih ederek mesleğini, kariyerini bırakmaya zorlanmasının onda nasıl bir travma yaratacağını da tahmin edebiliriz.
İşte ister doğruluğu sorgulanır sahneleri olsun ister olmasın Monako Prensesi Grace bir kadının seçimlerini yaşarken hissettiklerinin, kazandıklarının, kaybettiklerinin, mutluluklarının, pişmanlıklarının filmi.
Ve işte tam da bu nedenle benim gözümde son derece değerli ve etkileyici bir film.

Önce Hollywood sonra Monako prensesi

Haberin Devamı

PERİ MASALI GİBİ DÜĞÜN

Tarihten notlarla başlarsak, Hollywood’un altın çağının en büyük yıldızlarından biri olan Grace Kelly, kariyeriyle ilgili her şeyin yolunda gittiği bir dönemde âşık oluyor ve Monako prensi, Prens 3. Rainier ile yaşadığı aşk, onu çok sevdiği mesleğine son vermek zorunda bırakıyor.
Yüzyılın düğünü denilen şaşaalı tören, tüm dünyanın gözlerinin onlara çevrildiği peri masalının ilk satırları gibi.
Ama gerçekler masallardaki gibi olmayabiliyor, hatta genelde olmuyor.
Grace Kelly’nin hayatı sarayın içine sıkışmış durumda ve prenses burada hem kültür farkı hem de arkasından çevrilen dolaplarla uğraşmak zorunda kalıyor.
Oscarlı bir oyuncu da olsa, Avrupa terbiyesiyle sınanmak zorunda kalıyor.
Bu arada Alfred Hitchcock’un bir rol teklifiyle bir anda belirmesi işleri hem Kelly hem kocası hem de Fransa’ya bağımlı yaşayan kraliyet için daha da içinden çıkılmaz bir hale sokuyor.

Haberin Devamı

NELER ÇEKMİŞ NELER!

‘Monako Prensesi Grace’, “Grace Kelly neler çekmiş neler” dedirten bir film.
Saray entrikalarından tutun da, dil bilmeme sorunlarına kadar bin tür detayla uğraşan Kelly onu o yapan oyunculuğa veda etmek zorunda kalmasının, boyun eğmesinin acılarını yaşıyor.
Diğer yanda ise ünlü yıldızın Monako ve Fransa arasında yaşanan krizde oynadığı önemli rolü öğreniyoruz ki bu pek çoğunuz için muhtemelen yeni bir bilgi olacak.
Filmin yönetmenliğini Edith Piaf’ın hayatını anlatan ‘Kaldırım Serçesi (La Vie en Rose)’ filmiyle tanınan Olivier Dahan yapıyor, başrollerde Nicole Kidman ve Tim Roth var.
Nicole Kidman, Grace Kelly rolünde prensesin zerafetini, asaletini yakalaması açısından fiziksel açıdan doğru bir seçim. Ama karaktere kendisini yabancı ve uzak hissettiği fark ediliyor.
Kidman’ın en başarılı olduğu sahneler filmin Hollywood sahnelerinde kendisini oynarken star olmanın tüm görkemini rahatça yansıttığı anlar.

Yazarın Tüm Yazıları