En çok aşk ve cinsellik için büyü yaptırılıyor

“Musallat”la korkuyu başımıza musallat eden Alper Mestçi, şimdi de gerçek bir hikayeden uyarlanan cinli, hocalı, dualı korku filmi “Siccin” ile geliyor. 26 Eylül’de vizyonda olacak “Siccin” için Türkiye’nin “en iyi korku filmi, kalıcı korku bırakacak” diyen Mestçi ile korku sinemasını, komedi filmlerini, yaratıcılarından olduğu “Beyaz Show”, “Dikkat Şahan Çıkabilir” ve “Zaga”yı konuştuk.

Haberin Devamı

Fotoğraflar: Selçuk ŞAMİLOĞLU Makyaj: Alev Ünal

Filmin adı neden “Siccin”?
- “Siccin” içinde cin geçmesine rağmen cinlerle ilgisi olmayan bir kelime. Kötülüklerin kaydedildiği defter demek. Cehennemin dibindeki taş anlamına da geliyor. Ama içinde cin geçmesi tanıtım açısından hoşuma gitti.
Bu “Musallat” serisinden sonra gelen üçüncü korku filmin. Nereden girdin bu korku sineması işine?
- Çünkü iyi bir korku filmi seyircisiyim.
Bir insan neden korku filmi seyreder?
- Amerika’da bu konuda bir araştırma var. İnsanların başka hiçbir yerde bu korkuyu yaşayamadığını bulmuşlar. Günlük hayatta gülebiliyorsun, ağlayabiliyorsun ama bu kadar büyük korku yaşamıyorsun. Güvende olduğun bir yerde eğlence amaçlı korkmak büyük bir lüks.
Ama bazı korku filmlerinin etkisi sonradan da geçmiyor, kalıyor yıllarca... Hatta bazen hayat boyu...
- “Siccin” işte öyle bir film aslında... Ağır bir korku filmi oldu. Net söylüyorum, bugüne dek Türkiye’de yapılmış en iyi korku filmi. Tartışmaya açık bir şey değil bu. İçinde üç senelik birikim var, elimizdeki bütün verileri kullandık, “Siccin” kalıcı bir korku bırakacak insanlarda.
En çok ne korkutacak?
- En önemlisi bu yaşanmış bir hikaye... “Siccin”deki olay üç ayrı kişi tarafından anlatıldı bana. Filmin merkezinde ise yanlış yapılan bir büyü var.
Peki “Siccin”in bir mesajı var mı?
- “Büyü yaptırmayın, haramdır” diyen bir film. Filmin sonunda da çok az izleyicinin fark edeceği bir numara var. Bu numara filmin merkezindeki yanlış büyüden kaynaklanıyor.

Haberin Devamı

En çok aşk ve cinsellik için büyü yaptırılıyor

TÜRK İNSANININ YÜZDE 98’İ BÜYÜYE İNANIYOR

Sen büyüye inanıyor musun?
- Dünyada dinlerden önce de büyü vardı. Ayrıca bütün dinlerde var. Büyüye inandığın zaman sana etki etmeye başlıyor. Psikolojin bozulmuş oluyor ve o kanaldan içeri giriyor.
Büyüye inananların sayısı sandığımızdan daha mı fazla?
- Araştırmalar ülkemiz insanının yüzde 98’inin büyüye inandığını gösteriyor. Dinimizde var çünkü. Hadiste yazdığına göre Hz. Muhammed’e büyü yapıldığı için Felak ve Nas sureleri inmiş. Müslüman bir ülkede bir film yapıyorsanız, bunun doğru olduğunu kabul ederek yaparsınız zaten. Bu yüzden dini bir korku filminde, fantastik şeyler yerine anlatılanlardan yola çıkma taraftarıyım.
Büyüye inananların oranı bu kadar yüksekken, buna başvuranlarda durum nasıl? Yani büyücüye ya da büyü bozdurmaya gidenler?
- Büyü yaptıran ya da büyüye maruz kalan kişi oranı yüzde 9... Bu da demek oluyor ki etrafımızdaki ortalama her 10 kişiden biri büyücüye gidiyor.
Bu filmde “böö” korkuları mı var yoksa daha derine işleyen korku öğeleri mi?
- Genç seyircinin beklentisini karşılamak için “böö” korkusu kullandık. Ama psikolojik korku çok daha fazla. Bu nedenle kalıcı korku bırakacak bir film zaten.
Ülkemizde insanların gülmek için gittikleri korku filmleri bile oldu zamanında...
- Evet, ama “Siccin”de gülünecek bir nokta bulamayacaklar.
Yurtdışındaki muadilleriniz ya da yarıştığınız filmler hangileri?
- “Paranormal Activity”, “Testere” (Saw) gibi filmler. Onlardan çok farklı bir şey yapmıyoruz aslında.
Sen de sallanan kameralar, yanıp sönen ışıklar kullandın mı?
- Kamerayı salla, ışığı aç kapat, bir de ses koy; rahatlıkla insanları korkutabilirsin. Bu korku değil, refleks. “Siccin”de bunlar çok az... Asıl 4-5 özgün korku sahnemiz var ki ve ben bunların dünya sinemasında da olmadığını iddia ediyorum. “Siccin”i 10 sene sonra da seninle konuşacağız.
İddia demişken, Hasan Karacadağ “Dabbe: Zehr-i Cin” için “Bu filmden korkmayana 10 bin dolar ödül vereceğim” diye bir açıklama yaptı.
- Tamam ben de 50 bin dolar, artı elma şekeri veriyorum o zaman. Böyle şeylerin sonu yok ki. Korku filmlerinin tanıtımı için türlü şeyler yapılıyor ama “Siccin”de böyle bir pazarlama stratejisine ihtiyacım yok.
Film artı 18 alacak mı dersin?
- Bence alacak.
Korku filmlerine en çok kimler gidiyor?
- Daha çok lise ve üniversite öğrencileri. Ama şöyle de bir şey var; korku filmleri kızlar ve erkekler arasında yakınlaşma sağlar. Korku filmi seanslarında en çok en arka ve uç koltuklar satılıyor. Erkeklerde, “kız korkacak, bana sarılacak, ben de elini tutacağım” hikayesi var.
“Siccin”den gişe beklentin nedir?
- İlk “Musallat” 300 bin, ikincisi ise 520 bin yaptı. “Siccin”in 1 milyonu bulması gerekiyor.
Korku filmlerinde çok ünlü isimler rol almıyor. Bunu bilinçli bir tercih mi?
- “Musallat” serisinde Burak Özçivit oynamıştı ve o zamanlar ünlü değildi. Filmden sonra patladı. Bu filmde de çok iyi, ödüllü oyuncular var ama popüler ve tanınan isimler değil hiçbiri. Filmin gerçekçi olması için daha az tanınan isimler kullanmayı tercih ediyorum.

Haberin Devamı

En çok aşk ve cinsellik için büyü yaptırılıyor

BİZİM SEYİRCİ CİNDEN DEĞİL ALLAH’TAN KORKUYOR

Gerçek hayatta nelerden korkarsın?
- Küçükken çok korkaktım ama bu filmlerden sonra bir korkum kalmadı. Bence asıl insanlardan korkmak lazım. Türk korku seyircisi cinden, büyüden değil, Allah’tan korkuyor. Bir günahları var mı, Allah onlara yardımcı olacak mı diye korkuyorlar.
Türk korku sineması zombi, vampir ve kurt adamlara uzak. Bunu nasıl açıklıyorsun? Çok mu batılı duruyor onlar?
- Zombilerin çıkış noktası İtalya ve İspanya’daki mumya müzeleri. Zombilerin orada örneği var. Bizde öyle bir şey yok ki. Vampir ve kurt adamlar da eskide kaldı.
Gelmekte olan “Dracula”?
- Fantastik film yapmışlar onu da... “300” gibi, “Yüzüklerin Efendisi” gibi uçuşuyor havada her şey. Ama Dracula markadır ve her zaman var olmaya devam edecektir.

Haberin Devamı

Cin neye benziyor senin kafanda?
- Hayal edebildiğim en korkunç şey. Ama iyi cinler de var tabii. Cinler oyun oynamayı seviyor. “Siccin”de ise insan kılığına girmiş cinlerden korkacağız.
Cin çarpması nasıl bir şey?
- Bilimle din ayrılıyor burada. Çok fazla inanan birine ben her şeyin olabileceğine inanıyorum, olmaması daha saçma geliyor. Fiziksel etkilenmeler de olabilir. Nasıl düşünüyorsan, inanıyorsan o konu o kadar gerçek oluyor senin için.
Büyü en çok ne için yaptırılıyor?
- Tabii ki ilişkiler, aşk ve cinsellik üzerine. İnsanları ayırmak için ya da “şuna aşık oldum. onu da kendime aşık edeyim” diye büyü yaptırıyorlar. “Siccin”deki de aşk büyüsü.
Kurşun döktürmek?
- Büyü varsa da gidip uğraşmamak gerek. Kabul ettiğin zaman İslam’a göre yanlış bir şey yapıyorsun. İnancın tamsa büyü işlemez sana. Felak ve Nas surelerini okumak seni zaten koruyor.
Çekimlerde ilginç şeyler yaşandı mı?
- Yaşandı tabii. 100 kişi var sette, bir ay boyunca her gün birinin başına mutlaka bir şey geldi. Sette dört domuz vardı, onlarla ilgilenen adamın ayağına kocaman çivi battı mesela...
Filmin bir de çocuk oyuncusu var. Çocuklar ve hayvanlar konusunda hassas olduğumu biliyorsundur. Böyle bir korku filminde çocuğun psikolojisinin sağlam kalması mümkün mü?
- Ben de çocuk ve hayvanlar konusunda takıntılı bir adamım. Hassas davrandık. Merve setteki herkesin odak noktasıydı ve çok mutluydu. İnanılmaz da bir performans gösterdi. Uykusu geldiğinde çekimi bitirdik, set onun için iki üç gün uzadı. Zaten Merve şu anda dokuz yaşında ve filmi 2023 yılında seyredebilecek.
Türk korku filmi seyircisi en çok neyi seviyor?
- Bilinmeyen şeyle karşılaşma anı çok seviliyor. Ama o anı da saklamak, geciktirmek önemli. Kafamdaki şey her zaman gerçekten çok daha korkunçtur.
Vudu büyüsü yapmak istediğin biri var mı hayatta?
- Benim de sevmediğim insanlar var ama kötülük yapmaya gerek yok.

Haberin Devamı

En çok aşk ve cinsellik için büyü yaptırılıyor

ŞAHAN’I İLK GÖRDÜĞÜMDE BUNDAN BİR ŞEY OLMAZ DEDİM
Sen pek çok önemli projenin yaratım aşamasında yer aldın. “Beyaz Show”, “Zaga”, “Dikkat Şahan Çıkabilir”... Biraz onlardan konuşsak, mesela Şahan’la başlasak?
- TV8’de Şahan’la “Zoka”yı yapmamı istediler, onu ilk gördüğümde “Bu adamdan bir şey olmaz dedim. Şapkalı, rapper bir adam geldi karşıma. İlk üç bölüm yaptık, olmadı. Tam bitirecekler, bu sefer de benim inadım tuttu. Şahan’a Billy Bon Thornton’un “U Turn”deki araba tamircisi tiplemesini yap dedim, aynısını yaptı. “Zoka” patladı ondan sonra. Devamında “Dikkat Şahan Çıkabilir”i yaptık. O da çok iyi giderken Şahan’la aramız açıldı. Şahan değişti, başka biri oldu.
Görüşmüyor musunuz?
- Görüşmüyoruz ama kendisine saygı duyuyorum. Türkiye’nin en çok izlenen işini çıkardı sonuçta.
“Recep İvedik”i nasıl buluyorsun?
- “Dikkat Şahan Çıkabilir”in çıkış noktasındaki bir tiplemeydi. Dolayısıyla o serinin çıkış noktası da benim yazdığım hikayedir. Yazdığım skeçlerden birinde kadın sepeti uzatıyor, alt kattaki adam da ipi çekip kadını düşürüyordu. “Recep İvedik” tiplemesi ondan çıktı. Ama karakteri yaratan tabii ki Şahan’dır, adam başarılı, iyi bir doğaçlamacı, tiplemeci.
Diğer komedyenleri nasıl buluyorsun?
- Ben İngiliz komedisi severim aslında. Ama Cem Yılmaz’ın zeki mizahını tercih ederim.
“Beyaz Show” ve “Zaga”da da yer aldın. Beyaz arada “bırakacağım” diyor. Okan bir ara bıraktı, sonra döndü.
- Beyaz bırakamaz, oturmuş bir kitlesi var ve büyük bir marka. Yapacağınız her talk show Beyaz ve Okan’la kıyaslanacaktır. Reyting olarak Beyaz her zaman Okan’ın üzerinde olmuştur. En büyük rakipleri kendileridir. Yeni çıkanları kale almazlar.

Yazarın Tüm Yazıları