Ebru Şallı haklı

Ebru Şallı’nın ‘Erkek Rolex takar, Maserati’ye biner, kendisini sürekli hafızada tutmak için kalıcı, zarif hediyeler alır’ açıklaması sosyal medyada çok konuşuldu, hatta alay konusu oldu.

Haberin Devamı

Sinan Akçıl’ın sevgilisini savunmasına gerek yok, çünkü aslında Ebru gayet doğru söylemiş, yerinde ve akıllı bir tespit yapmış.
Markaları bilemem ama hediye konusunda kendisine katılıyorum.
Hatta sadece insanlar değil, hayvanlara da genelleyebilirim konuyu.
Hayvanlar aleminde de durum farklı değil zira.
Birçok türde dişiler yalnızca hediye getiren erkeklerle çiftleşiyorlar. Bir şey temin edemeyen erkekler reddediliyor.
Yeterli olmayan, hemen bitecek hediye getiren erkekler çiftleşmenin kısa sürmesiyle cezalandırılıyor.
Avcı örümceğin hediyelerini ipeğe sarmasının nedeni dişinin paketi açmak için zaman harcamasını sağlamak.
Bir güve türünde erkek dişiye ağa yakalanmaması için örümcek kovucu bir madde aktarıyor.
Sinek deyip geçmeyin, balon sineklerinde erkekler dişilere aşk sırasında oynasınlar diye ipekten büyük ve beyaz bir top yapıp veriyorlar.
Bu liste uzar gider.
Bu kadar örnekten sonra sürprizler, oyunlar ve hediyeler konusunda erkekler mesajı almıştır herhalde.

Çolpan İlhan’a olur mu

Haberin Devamı

Çolpan İlhan hakkında sayfalarca yazabilirim.
Ne kadar hanımefendi, ne kadar nazik, ne kadar çalışkan, ne kadar yetenekli, ne kadar merhametli, ne kadar sevgi dolu bir sanatçı, bir dost, bir anne olduğunu söyleyebilirim.
Ama onu yıllardır tanıyan, dost olan, birlikte iş yapan biri olarak hakkında tek bir kötü kelime söyleyemem, söylemek için bin sene düşünsem, arasam da bulamam çünkü.
Böyle bir insanın, cenazesinde yapılan “helal etmiyorum” terbiyesizliğini de işte bu yüzden kabul edemiyorum.
İnsanlıktan nasip almamak böyle bir şeymiş demek ki.
Çolpan İlhan’a yapılan ‘hakkımı helal etmiyorum’ haksızlığının ardından dayanamayıp ‘cenazede helalleşme’ işinin gerçeğini, nedenlerini, gereklerini, sonuçlarını öğrenmek için Nihat Hatipoğlu’nu aradım.
Hocanın verdiği cevabı aynen yazıyorum: “Peygamberimiz cenaze sırasında hakkınızı helal ediyor musunuz diye sorardı. Bu, öleni borçlu göndermemek için yapılmış bir şey, temiz gönderelim diye. Cenazelerde ölenden alacağı olan biri varsa cenaze ortasında kalabalığın arasından çıkıp ‘hakkımı helal etmiyorum’ diyeceğine önceden gidip yakınlarına söylemesi lazım. Adap gereği doğrusu önceden yakınlarına söylenmesi. Helal etme daha çok alacak verecek için algılanır ve parasal hak merhumun çocuklarına yüklenir. Ama helal etme sorusunda kul hakkı da buna dahildir. Kırmızı ışıkta geçmek, aleyhinde konuşmak, fitne yapmak bile kul hakkıdır. Cenazede helal eder misiniz derken manevi hakların da helal edilmesini ister. Çünkü merhum o anda sizin duanıza muhtaçtır.”

Tuvalet kağıdından kişilik analizi

Haberin Devamı

Soru şu: Tuvalet kağıdı alttan mı sarkmalı, üstten mi?
Kimseyi ilgilendirmeyen, saçma sapan konularla uğraşıyorsun diyeniniz mutlaka olacaktır.
Durun! Durum hiç de öyle değil.
Vikipedi’de tuvalet kağıdının yönü ile ilgili tartışma Irak Savaşı’na ayrılanın tam iki katı.
Bu konu üzerine bilimsel makaleler bile yazılmış, soru uluslararası araştırmalara konu olmuş.
Sizlerden gelen maillerden de anladığım kadarıyla bu soru her evde şu ya da bu şekilde konuşulmuş, hatta kavga nedeni bile olmuş.
Şimdi gelelim dünya genelinde hangisinin neden ve ne kadar tercih edildiğine.
Tuvalet kağıdını üstten sarkıtanlar daha organize, çalışkan, düzenli insanlar ve daha başarı odaklılar. Bu grup genelin yüzde 70’ini oluşturuyor.
Geriye kalan yüzde 30 kağıdı alttan sarkıtıyor. Bunlar rahatına düşkün, hayatı geldiği gibi yaşayan ve sanat yönü ağır basan grup.
Yüzde 70’i haklı çıkaran nedenleri merak ettim.
Tuvalet kağıdı alttan sarkarsa duvara değme ve kağıda mikrop bulaşma ihtimali artıyor.
Oteller de yüzde 70’in içinde, çünkü temizliğin yeni yapıldığını göstermek için üstten sarkıtılan kağıdın son parçası üçgen yapılıp ruloya sabitleniyor.
Bir Amerikan üniversitesinde altı ay süren araştırma üstten sarkıtan sistemin daha az kağıt harcanmasını sağladığını kanıtlamış.
Tuvalet kağıdığını alttan sarkıtan yüzde 30’un da kendine göre haklı olduğu noktalar var ama.
Kağıdın ucunun altta olması daha düzenli bir görünüm sağlıyor.
Tren, otobüs gibi hareket eden araçlarda kağıdın fazladan dönüp boşa harcanmaması için alttan sarkıtmak daha doğru.
Köpek ve özellikle de kedi beslenilen evlerde kağıdın alttan sarkması, yaramazın bir rulo tuvalet kağıdını döndürerek yere sermemesi için yerinde bir hareket.
Sizi bilmem ama bana gelen maillerin hepsi de yüzde 70’çiydi, yani kağıt üstten sarkmalı diyorlardı.
Ben ise altı kedi, üç köpekle, tahmin edeceğiniz gibi yüzde 30’cuyum.
Yani bizde tuvalet kağıdı alttan sarkıyor!

Yazarın Tüm Yazıları