Bu sitelerden ev almayın

Dünyada insan nüfusu artarken hayvan nüfusunun azalması bir sürpriz değil elbette. Hayvanların alanlarına tecavüz etmekte üstümüze yok çünkü.

Haberin Devamı

Geçen gün ev bakıyoruz.
Site olsun, kedi köpeğimiz olduğu için bahçesi de olsun istiyoruz tabii.
Beykoz civarında güya “modern” siteler var.
Ama sözde modern!
Yönetmeliklerinde “evde kedi köpek beslenemez” yazısı olan bir site nasıl, ne kadar modern olabilir!
Ortak yeşil alanlara kedi köpek basamazmış.
Be adam, yeşili, toprağı asıl sahiplerine yasaklama hakkını sana kim verdi?
Zaten her yeri beton yaptın, bir de kalan üç metrelik yeşili onlardan esirgersen nasıl yaşayacak bu hayvanlar?
Sizden rica ediyorum, kediniz köpeğiniz olsun olmasın, ev alacaksanız yönetmeliklerinde kedi ve köpeklerle ilgili yasakları olan binalara, sitelere prim vermeyin.
Bırakın değerleri düşsün, buralarda yaşayan örümcek kafalı insanlar yalnızlıklarında, bencilliklerinde gömülüp kalsınlar.

Haberin Devamı

Teoman tek tabanca değil

“Tek tabanca, serseri doğdum, serseri öleceğim” demiş Teoman “Eski Bir Rüya Uğruna” adlı yeni albümünün çıkış şarkısında.
Yaşadıklarını yazmış diye yorumlar yapıldı bu sözlerin ardından.
Bilenler vardır, Teoman benim Boğaziçi Üniversitesi’nden arkadaşım.
Evet, serseriydi o zamanlar, serseriydik hepimiz, çok eğleniyorduk, dert, tasa, keder yoktu hayatımızda.
Müzik vardı, aşk vardı, seks vardı, eğlence vardı.
Ama serseri doğmuş olsak da serseri ölme ihtimalini (ya da şansını!) geride bıraktık biz.
Benim de bir kızım var, Teoman’ın da...
İnsanın evliliği iyi gitmemiş olabilir, hayatına bekar devam edebilir ama anne-babaysan asla tek tabanca değilsindir artık.
Mehmet Günsür bir sohbetimizde baba olduktan sonra bütün çılgınlıklarından, aldığı risklerden vazgeçtiğini söylemişti.
Teoman “Tek tabancayım, serseri öleceğimsözlerini olsa olsa kızı doğmadan önce yazmıştır.
Çünkü artık o ömür boyu kızının biricik babası olacak ve asla yalnız kalmayacak.

X-ray işkencesi sona erdi

Sömestr tatilinde Bulgaristan’a kayak tatiline giden arkadaşlarım en çok gümrük kapısındaki X-ray taramasından şikayet etmişlerdi.
Geçtiğimiz yılın 10 Kasım’ında başlamıştı bu uygulama.
Atatürk’ün evini ziyaret için Selanik’e giden kafileler de dönüşte bu işkenceyle karşı karşıya kalmıştı.
Uygulama o günden beri de devam ediyordu.
Yolcular otobüslerden indiriliyor, bütün bavullar çıkarılıyor, onlar ayrıca X-ray’e girdikten sonra otobüs de X-ray hangarına sokuluyordu.
Bunun iki dezavantajı var.
Biri bitmek tükenmek bilmeyen kuyruklar.
Diğeri ise X-ray hangarına giren otobüslere yüklenen radyasyonun yolcularda fena halde baş ağrısı yapması.
Bu konudaki şikayetleri sosyal medya hesaplarımdan defalarca yazmıştım.
Dün haber geldi, bakanlık zorunlu X-ray uygulamasını kaldırmış.
Artık sadece riskli görülenler ve rastgele seçilen otobüsler X-ray cihazından geçirilecek.
Sınır kapılarında kuyruklarda beklemeye ve radyasyona maruz kalmaya son verilmesine sevindim.

Haberin Devamı

Cinsel devrime kaç var?

Tecavüzlerin, cinsel sapıklıkların tabular ve yasaklardan kaynaklandığına inanıyorum, hatta eminim.
Özellikle kırsal kesimde cinselliğin tabu olmasının sonuçları, eşeğe, ata tecavüze kadar gidiyor.
Adı bende saklı bir oyuncu arkadaşım, doğu illerimizden birindeki film çekimleri sırasında kendisini sete götürüp getiren şoförün “Abi 26 yaşındayım, hiç cinsel deneyimim olmadı” demesi üzerine, onu İstanbul’a getirip, nasıl milli yaptığını anlattı bana.
Aynı oyuncu “Cinsel devrimi tamamlayamamış illerimize genelev açılsın” da diyordu.
Bu cümle üzerine “kadınlar meta değildir” diyen feministleri duyar gibi oluyorum.
Ama diğer yanda da bir adamın asansörde damacanaya tecavüz ettiği bir ülkede yaşıyoruz.
Allah çocuklarımızı, kadınlarımızı, hayvanlarımızı bu çaresiz adamlardan korusun.


Yazarın Tüm Yazıları