Altın Kelebek’in ‘en’leri

41. Altın Kelebek Ödül Töreni’ni çoğunuz canlı yayınında Kanal D’den izlediniz.

Haberin Devamı

Ve tahminimce yine çoğunuz kendi yorumlarınızı yaptınız.
Bakalım sizinkilerle benimkiler, ‘en’lerimiz’ birbirlerini tutacak mı?
En dokunduran: Dizileri takip edemiyorum ama bundan sonra izlemeye çalışacağım diyen Ediz Hun’a “Tabii izlemek uzun zaman alıyor” diyerek dizilerin süresinden dem vuran Mete Horozoğlu.
En yekten ve içten: Gezi direnişine teşekkür eden Duman.
En tatlı yaramaz: Duman’la arkada yaramazlık yapıyorduk diyen Nejat Yavaşoğulları.
En samimi itiraf: “Ben çocukken ona aşıktım ve büyüyünce onunla evlenmek istiyordum” diyerek Erol Evgin’i sahneye çağıran Nefise Karatay.
En vefakar: “Bu unvanı eşime ve kızıma ithaf ediyorum” diyen Toygar Işıklı ve “Ödülü ithaf ettiğim kurumlar Müjdat Gezen Sanat Merkezi, Kanal D ve ailem” diyen İlker Ayrık.
En moda: Uzun tütü ve altına giyilen spor ayakkabı. Bu moda hem Ajda hem de Gökçe’nin tercihiydi.
En sansasyonel ve en manşetlik: Tabii ki bu konunun uzmanı Sinan Akçıl. “Güzel kız, özel kız, evlen benimle” dediği şarkısını söylerken gitti Ebru Şallı’yı alnından öptü. Sinan işi biliyor. Kadın ruhunu okşamasını, onore etmesini de, medyaya malzeme vermesini de.
En akıllarda kalan soru: Sinan şimdi Ebru’ya evlenme teklif etti mi, etmedi mi?
En iyi örnek: Bundan 41 yıl önce Altın Kelebek’te ‘Umut Veren Oyuncu’ ödülünü aldığını söyleyerek bu ödülün gücünü, inanırlığını ve değerini vurgulayan usta oyuncu Kadir İnanır.
Ve en alkışı hak eden: Ödül alanları alkışlarken Kelebek’i asıl uçuranları unutmayalım. Hürriyet Kelebek’i böyle güçlü bir marka haline getiren, Yayın yönetmeni Selim Akçin, abi gibi başımızda duran Fikret Ercan, huzur içinde çalışan köşe yazarından editörüne, sayfa sekreterine, fotoğrafçısından muhabirine tüm Kelebek emekçilerine bir alkış gelsin.

Gaf Dağı’na tırmandım
Geçen akşam bir restoranda rastladım Metin Uca’ya.
Elinde ipad yanıma geldi, “Sana bir şey göstereceğim” diyerek.
Apple Store’dan ücretsiz indirilebilen bir mobil genel kültür oyunu yapmış.
Adı Gaf Dağı.
Politikacısından müzisyenine, bilimadamından oyuncusuna, vatandaşına kadar her kesimden insanın kırdığı potları, devirdiği çamları, yani gaflarını soruyor bu mobil oyun.
Yarışırken gülüyor, soruları doğru yanıtladıkça Gaf Dağı’na tırmanıyorsunuz.
Her ay ülke çapında en iyi dereceleri yapanlar sürpriz teknolojik armağanlar kazanıyorlar.
Hem çok eğlendiren hem hafıza tazeleyen hem de öğreten Gaf Dağı çıktığı ilk hafta Türkiye’de en çok indirilen 3 mobil uygulama arasına girmiş bile.
Ben oynadım, bayıldım, tavsiye ederim.

Yazarın Tüm Yazıları