Üniversiteli olmak için son şans

İstediğiniz üniversiteyi kazanamadıysanız ya da istemediğiniz bir bölüme yerleştirildiyseniz 25 Eylül’e kadar bir üniversite kapısını aralama şansınız var.

Haberin Devamı

Uzmanlara göre aslında her liselinin eğitim göreceği bir yükseköğretim programı var. Ancak, birçok aday aynı bölümü tercih ettiği için açıkta kalanlar da oluyor. Kültür Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Salim Ünsal, yıllara göre ek kontenjan kılavuzlarındaki boşlukları incelediğinde 2006 yılında 53 bin olan rakamın 2013 yılında 199 bine çıktığını görmüş. 2014’te boşluklar azalacağı yerde daha da arttı, bu yıl 224.097 kontenjan boşluğu üniversite adaylarını bekliyor.

Aslında bunun nedeni bazı bölümlerin tercih edilmemesi ve de kazandığı halde kayıt yaptırılmayan adaylar. Yani bu yıl üniversite sınavlarında yeterli puan alıp, tercih yapıp bir yere yerleştirilen, sonradan vazgeçen adaylar çok sayıda. Hatta uzmanlara göre bu yıl bu konuda en yoğun yıl olmuş. Kabaca hesap yapmak gerekirse 90 bine yakın bölüme hiç yerleştirme olmamış. Buna bir de kazandığı halde hiç kayıt yaptırmayan 140 bine yakın aday eklenince kontenjan boşluğu bu yıl olduğu gibi zirveye tırmanmış.

Bu konudaki istatistiki çalışmaları ile dikkati çeken Salim Ünsal, bakın bu durumu nasıl yorumluyor:“İlgi görmeyen yükseköğretim programlarının kontenjanlarında kısmi azaltmalara gidilmesine hatta bazılarının kapanmasına rağmen bu artış, adayların artık daha seçici davrandıklarını gösteriyor. Kontenjan artışı ile üniversite kapısındaki yığılmanın engellenemediği, yeni ve başka argümanlarla bu problemin çözülmesi gerektiği anlaşılıyor. Sistemin değiştiği yıllar genelde boşlukların ateşinin yükseldiği yıllar olmasına rağmen sistemde hiçbir değişimin olmadığı son yıllarda bu rakamların istikrarlı bir şekilde arttığını biraz hayret, biraz da kaygı ile izliyoruz. Yerleştirmede ortaya çıkan olumlu tablonun kayıtlarda tersine döndüğü anlaşılıyor.

Kontenjanlarının tamamını doldurmayı başarmış devlet üniversitelerinde bile hatırı sayılır boşluklar oluştuğunu yayınlanan kılavuz ile gördük. Ek kontenjana işini bırakmayan tek yükseköğretim kurumunun Gülhane Askeri Tıp Akademisi olması geleneği olan, hatırı sayılır, kariyerli üniversiteler adına ilginç bir durum olarak dikkatimizi çekti. Tıp gibi günümüzün en çok tercih edilen programında bile 94 boş kontenjanın oluşması durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Vakıf ve Kıbrıs üniversitelerindeki boşlukları sosyo-ekonomik gerekçelere ve lokasyon problemlerine dayandırsak da devlet üniversitelerindeki boşlukları bu gerekçelere bağlamak realist bir yaklaşım olmayacak. Yıllardan beri doluluk sorunu yaşayan programları incelediğimizde aslında hep benzer bir liste ile karşılaşıyoruz. Adaylar ısrarla bu bölümleri seçmeyerek tepkilerini tercih listelerine yansıtırlarken, üniversiteler de “körün gözüne parmak” misali hep aynı liste ile adayların karşısına çıkma ısrarını sürdürüyorlar. Ülke gerçekliğini ve zamanın ruhunu okumada adayların üniversitelerden daha başarılı olduklarını ve günceli daha yakinen takip ettiklerini düşünüyorum.”

Yazarın Tüm Yazıları