Okullar dershaneleşecek mi?

TED olarak yıllardır dershanelerin eğitim sistemine zarar verdiğini savunuyordu. Pehlivanoğlu, geçen hafta da, dershanelerin kapatılacak olmasının ardından okulların dershaneye dönüştürülmeye çalışıldığını belirterek, “Okullar dershaneleştirme riski ile karşı karşıya” iddiasında bulundu. Kuşkusuz Pehlivanoğlu’nun bu iddiasının dayanağı da Halk Eğitim Merkezleri’nde ve okullarda hafta sonları açılan takviye kursları. Bu yıl devlet okullarında okuyan öğrencilerden kurslara pek ilgi olmasa da bazı kolejler hafta sonları sistemini kurdu bile. Öğrencilerin dershane ihtiyacını ortadan kaldırmak için kendi kurumlarında cumartesi-pazar kurs açanlar oldu. Pehlivanoğlu’nun deyimiyle liseler üniversite sınavına girme pasaportu veren kurumlar haline dönüştü.

Eğitim sisteminde sık yapılan değişiklikler nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı’nı eleştiren Selçuk Pehlivanoğlu, “Her gün devrim yapma çabası içindeler. Bakandan bakana, YÖK başkanından, YÖK başkanına eğitim içinden çıkılmaz hale geliyor” derken haksız da sayılmaz. Eğitimde sık sık yeni bir devrim yaratma çabası, bakanlar pek hoşlanmasa da “yaz boz tahtası” durumu oluyor, olmaya da devam ediyor.

Zaten 2014 yılında eğitimde yaşanan gelişmeleri ayrıntılarıyla ele alan TEDMEM raporu da bunun altını çiziyor.

Fatih Projesi’nin çok fazla eksik ve olumsuzluk içerdiği belirtilen raporda projenin yararlı olması için her aşamada etki analizi yapılması gerektiği vurgulanıyor.

TEOG modelinin büyük bir değişiklik gibi sunulmasının yanıltıcı olduğu belirtilirken, “Öğrencilerin seviye belirleme sınavlarında olduğu gibi tek sınava atfettiği önem ve bu sınavın neden olduğu stres farklı bir isim ve yapı altında da olsa varlığını koruyor. Bu arada öğretmenlere ‘Siz not vermeyi beceremiyorsunuz, o nedenle merkezi uygulama yapıyoruz’ mesajının verilmesi doğru değildir” eleştirisi de yöneltiliyor.

Evet, eğitimde sürekli bir değişim yaşanıyor. Programların, yasaların, yönetmeliklerin çağa uydurulması çok da yanlış değil. Ama hemen her sınıfın neredeyse her yıl farklı bir uygulamayla liselere kabul edilmesi, müfredatın neredeyse her yıl değiştirilmesi, bazı altyapı analizleri yapılmadan kurumların niteliğinin, türlerinin değiştirilmesi çok iyi tartışılmalı. Sürekli proje üretmek için yarışmak yerine, gerçekten eğitim çalışanları olan öğretmenlerle yan yana, öğrencilerin mutluluğu ve başarısının yükseltilmesi için kafa yorulmalı.