Maden kazalarını bir de benden dinleyin

MADEN kazalarında kaç işçimizin hayatını kaybettiğini biliyor musunuz?

Haberin Devamı

Eminim ezberlemişsinizdir ama yine de hatırlatayım. Şu kadar yılda, toplam şu kadar kişi öldü demeyeceğim, sadece 2014 yılından bahsedeceğim. Eylül ayında 10 maden işçisi hayatını kaybetmiş; ağustosta bu sayı 5, temmuzda ise 6 olmuş. 10 ayda maden kazalarında ölenlerin sayısı 354’ü bulmuş ki, bunun 301’i Soma’da öldü. Soma’nın dışında 10 ayda 53 kişi daha (Ermenek’te haber alınamayan 18 kişiden bahsetmiyorum) hayatını kaybetmiş. Maalesef toplu ölüm olmayınca dikkat çekmiyor, yas tutulmuyor. Ama bu ülkede her ay en az 10 kişi madenlerde ölüyor. Yetmedi mi? Daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor? Neymiş efendim; maliyeti düşürmek için yemek ücreti kesilmiş, mola zamanı azaltmış ve madeni su basmış. Bırakın Allah aşkına. Her kaza sonrası bahaneler üretip, günah keçisi aramaktan vazgeçin de artık gerçekleri konuşalım.

Haberin Devamı


GERÇEKLERİ KONUŞALIM


Hangi maden ocağı olursa olsun, bölge halkının o ocakta çalışmaktan başka şansı var mı? Yok, çünkü o bölgede maden ocağından başka iş yok. Devletteyken de orada çalışıyorlardı, özel sektöre geçince de orada çalışıyorlar. Maden ocakları da binlerce kişiye istihdam yaratıyor. Nitekim yeni yasa çıktıktan sonra ya kimi madenler kapandı ya da maden sahipleri adam çıkarmaya başladı; maden işçileri de ‘işsiz kaldık’ diye ayağa kalktı. Haa devlet olarak yaparsın o bölgelere başka yatırım, insanlar da üç otuz paraya canları pahasına madende çalışmak zorunda kalmaz. İşçi bulamayan maden sahibi de hem kesenin ağzını açar hem de şartları iyileştirir. Bunu yapabiliyor musun? Yapamıyorsun. Hal böyleyken sen istediğin kadar yasa çıkar, boş. Maden sahibi üç kuruş fazla kazanmak için yasayı da deler, başka yollar da bulur, maaşları da geç öder. İşçi de geçinebilmek için, kredi borcunu ödeyebilmek için, sigorta için bile bile o madene girer. İşte gerçekler.


Bir gerçek daha var, artık kabul edelim, bu işler devlet denetlemesiyle olmuyor. Her kaza sonrası, ‘sen denetlemiştin, ben denetlemiştim’, sorumluluk ondaydı, bundaydı diye gargaraya getiriliyor.


ÇÖZÜM BU KADAR MI ZOR?

Haberin Devamı


Peki, ne yapmak lazım? Soma faciasından sonra da yazdım, bu işin en doğru yolu sigorta sistemi. Birileri diyecek ki, ‘döndün dolaştın konuyu sigortaya getirdin’. Ben getirmedim, dünyadaki uygulama bu. Maden işletmelerine sigorta uygulaması getiriyorsun, bunu da zorunlu yapıyorsun, sigortası olmayana faaliyet izni vermiyorsun. Bir kazada ödenecek tazminat milyar liraları bulacağından, sigorta hem denetimi yapıyor, hem önlemlerin alınmasını sağlıyor. Denetimi de her yıl yapıyor ve ahbap çavuş ilişkisi ile yürümüyor.
Bizde de sigorta yaptıran maden ocakları yok mu? Sayıları az da olsa var. Sigortacı denetliyor, eksik gördüklerini söylüyor, önlem alınıyor ve sigorta yapılıyor. Ama şu da var: Maden sahibi sigortaya başvuruyor, sigorta şirketi işçi güvenliği için eksiklikleri tespit ediyor, ‘bu önlemleri al sigortalayayım’ diyor; adam, ‘onları yaptıktan sonra sigortaya ne gerek var’ deyip, madeni o haliyle çalıştırmaya devam ediyor. Sonuç: Ya 301 kişi ölüyor ya da 18 kişi suyun altında kalıyor. Sigorta şirketlerinin denetleyip de sigorta yapmadığı maden ocağı sayısını bilseniz, şaşırırsınız. İşte size gerçekler.

Yazarın Tüm Yazıları