Hür Sigorta ve Ege Sigorta’nın faaliyeti neden durduruldu?

Haberin Devamı

HAZİNE iki ay önce Hür Sigorta’ya, geçen hafta da Ege Sigorta’ya el koydu ve her iki şirketin faaliyetleri durduruldu, sorumlulukları da Güvence Hesabı’na devredildi. Hafızam beni yanıltmıyorsa, 2000 yılından bu yana ilk defa sigorta şirketlerinin faaliyeti durduruluyor. Hatırlayacaksınız, 1999’daki ekonomik kriz nedeniyle bankalarla birlikte yaklaşık 13 sigorta şirketlerine de el konulmuştu.
Ege Sigorta’ya el konulması ile ilgili gelişmelere ve sigortalıların neler yapması gerektiğine geçen Cuma günkü yazımda detaylı değindim. Okuyuculardan da yüzlerce soru ve yorum aldım. Merak edilen iki konu var: Birincisi, Hazine’nin bu şirketlere neden el koyduğu ki, okuyucuların çoğunluğu, el koyma gerekçesini son dönemde yaşanan ekonomik durgunluğa bağlıyor. İkincisi ise bundan sonra sigorta şirketi seçerken daha temkinli davranılması gerektiği. Bazı okuyucular da el konulan iki şirketin Hazine’ye maliyetini merak ediyor.

Haberin Devamı


HÜR SİGORTAYA DA EL KONULDU


Öncelikle şunu belirteyim: Hür Sigorta ve Ege Sigorta’ya el konulmasının ekonomideki durum ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Faaliyetlerinin durdurulması gerekiyordu, durduruldu. Geç bile kalındı. Neden mi? Teknik detaya girmeden anlatayım ki, bence vatandaşın bunları bilmesi gerekiyor.
Her iki şirketin de özellikle son yıllarda sattıkları poliçelerin neredeyse yarısından fazlasını trafik sigortası oluşturuyordu. Yani, bu şirketler, düşük fiyatla trafik sigortası satarak faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyordu. Birçok defalar yazdım, sigorta şirketleri, son yıllarda trafik sigortasından ciddi zarar ediyor ki, 2014 yılında zarar neredeyse 1 milyar liraya yaklaşırken, bu yılın sadece ilk üç ayındaki zarar, 750 milyon lira oldu. Yine bu köşeden birçok defalar, bu zararın faturasının ağır olacağını, bazı şirketler açısından bu durumun sürdürülemeyeceğini de yazdım.


SIRADA BAŞKALARI VAR MI?


Maalesef bu fatura ödenmeye başladı. Nitekim, Hür ve Ege Sigorta, neredeyse son 3-4 yıldır ciddi zarar ediyor ve zararları da şirket başına 100 milyon liraya yaklaşmış durumdaydı. Ve bu zararın, neredeyse tamamına yakını da trafik sigortasından kaynaklanıyordu. Daha açık bir anlatımla; her iki şirket de son 3-4 yıldır yükümlülüklerini karşılamayacak yani, hasarlarını ödeyemeyecek noktaya gelmişti. Ya bu şirketlerin sermayedarları yüklük miktarda sermaye koyacaktı ya da bu şirketlere Hazine el koyacaktı. Nitekim Hazine el koydu. İşte, olan biten budur, ötesi yoktur.
Kimi okuyucular soruyor, sırada başka şirketler var mı? Buna şöyle cevap verebilirim: Sektörde zarar eden ve yine sahiplerinin sermaye koyması gereken başka şirketler de var. Daha da önemlisi trafik sigortasındaki zarar azalmıyor, aksine katlanarak artıyor.

Haberin Devamı


ENDİŞEYE GÖRE YOK


Gelelim, bu şirketlere el konulmasının Hazine’ye maliyetine. Aslında bir maliyeti yok. En basit şekliyle anlatayım: Her iki şirketin de başta trafik sigortası olmak üzere tüm zorunlu sigortalardaki hasar ödeme sorumluluğu Güvence Hesabı’na geçti. Yani, hasarları Güvence Hesabı ödeyecek ki, sigorta şirketlerinin sattıkları her zorunlu poliçenin karşılığında aldıkları primin belli bir tutarı Güvence Hesabı’na gidiyor. Hasarlar da zaten bu paralardan karşılanıyor.
Diğer sigortalara gelince; yine sigorta şirketleri sattıkları tüm sigortalar karşılığında topladıkları primin belli miktarını Hazine’ye bloke ediyorlar ki, yarın öbür gün batarlarsa, vatandaşın hasarları bu bloke edilen paralardan ödensin diye. Öğrendiğime göre de gerek Hür Sigorta’nın gerekse de Ege Sigorta’nın hasarlarını ödeyecek kadar paraları bulunuyor.
Son olarak, bu gelişmeler üzerine okuyucuların sorduğu, sigorta şirketini seçme konusuna da değineyim. Elbette, her ürünü alırken gösterilen hassasiyet sigorta yaptırırken de gösterilmeli; buna diyecek bir sözüm yok. Burada dikkatinizi çekmek istediğim husus, tüketicinin zarar görmemesi adına her türlü sistemin kurgulanmış olması.

Yazarın Tüm Yazıları