Hillary kadınlara esin kaynağı olur

Batı’da kadınların önlerindeki engelleri aşıp eğitimde, iş dünyasında, siyasette en yüksek noktaya ulaşmasını anlatmak için kullanılan bir metafordur. İşte Hillary Clinton’ın bir kadın olarak ABD’de Demokrat Parti’de başkan adaylığı için gerekli delege sayısına ulaşması tam da budur.

Nitekim, salı akşamı, başkan adaylığı için gerekli delege sayısına ulaştıktan sonra Hillary Clinton da bu kalıbı kullandı. 2008 yılında Demokrat Parti’de Barack Obama karşısında adaylık yarışını kaybettiğinde de bu deyimi kullanmıştı. Parti içinden aldığı 18 milyon oya tekabül eden desteğe işaret ederek, “En yüksek camdan tavanda 18 milyon çatlağa yol açtık” demişti. Şimdi ise Clinton, kendisinin de söylediği gibi o camdan tavanda en büyük çatlağı oluşturdu.

Ve 68 yaşındaki avukat, eski vali eşi, eski first lady, eski senatör ve eski Dışişleri Bakanı, anne ve anneanne Hillary Clinton, 240 yıl sonra ABD tarihinde ilk kez seçilme şansı olan bir partiden başkan adayı olma yolunda yeşil ışığı aldı.

YARIŞ KIZIŞIYOR

KASIM ayında ABD’de Başkan Obama’dan boşalacak koltuk için seçimler yapılacak.

Yarışın Cumhuriyetçi Parti’den Donald Trump ile Demokrat Parti’den Hillary Clinton arasında geçeceği neredeyse kesin gibi. Partilerin resmi başkan adayları önümüzdeki haftalarda yapılacak kurultaylarında ilan edilecek. Cumhuriyetçi Parti kurultayı 18-21 Temmuz’da. Demokrat Parti’nin ise 23-28 Temmuz’da. Clinton, başkan adaylığı için gereken 2.383 delege sayısını geçti. Başkan Obama da dün Hillary’nin parti içi rakibi Bernie Sanders ile görüştükten sonra Clinton’a desteğini açıkladı.

Sanders (74) ise yarıştan çekildiğini açıklamadı ama, Trump’ın başkan olmasını engellemek için çalışacağını, bunun için Hillary Clinton’la yakın zamanda görüşeceğini söyledi. Sanders’ın kurultaya kadar yarışı bırakmama eğilimi Demokratlara yakın medya tarafından ‘gereksiz bir inat’ olarak yorumlanıyor. Çünkü, siyasi yorumcular, Hillary’nin artık Sanders’a değil seçimlerde rakibi olması beklenen Donald Trump’a odaklanması gerektiği görüşünde. Hillary de bunun farkında.

*

NİTEKİM Clinton’ın geçen hafta ‘ulusal güvenlik ve dış politika’ ağırlıklı olacağı belirtilen San Diego’da yaptığı konuşmanın önemli bir kısmında Trump’a yüklenmesi dikkat çekiciydi.

Clinton’ın konuşmasındaki en önemli vurgu şuydu: “Çabuk öfkelenen Trump mizaç olarak başkan olmaya uygun değil. Sadece başkan değil, başkomutan da seçiyoruz. Nükleer şifreleri Trump gibi birine emanet edemeyiz.”

Konuşmasında dış politikada nasıl davranacağından çok, geçmişte neler yaptığına odaklanmıştı. Trump’ın aksine ABD’nin zayıf olduğuna inanmadığını söyledi. Trump’ın aksine ABD’nin kendi kabuğuna çekilemeyeceğini kaydetti. ‘ABD liderlikten vazgeçerse kaos çıkabilir ya da başka ülkeler bunu doldurmaya kalkabilir’ dedi. Müttefiklerle birlik olmanın önemini vurguladı. Rakiplere karşı kararlı durmak gerektiğini belirtti. Diplomasi önemliydi. Ancak halihazırdaki dünya sorunlarına nasıl bir çözüm öngördüğüne dair pek bir ipucu vermedi.

‘KIZLARIMIZI OKUTALIM’

YILLAR süren çabanın ardından Hillary Clinton, Demokrat Parti’den adaylığa çok yaklaştı. Seçim sürecinde Dışişleri Bakanlığı yaptığı günlerde e-posta işlemlerini özel server’ı üzerinden yapmasından 11 Eylül 2012’de Libya’da ABD Büyükelçisi’nin öldüğü saldırıda ihmali bulunduğuna dair pekçok suçlama yeniden gündeme gelecektir.

Clinton’ın sırf kadın olduğu için iyi bir başkan olacağını iddia etmek abesle iştigal olur. Zira dünya birçok başarısız kadın lider de gördü. Ama Hillary’nin adaylığı ABD için de dünya için de önemlidir. Her şeyden önce ABD, kadınlara seçme hakkı verdikten ancak 96 yıl sonra bir kadın başkan adayı çıkarabilmiştir. Bu da aslında camdan tavanın ne kadar da dirençli olduğunun göstergesidir.

Siyahi Amerikalılar, Latin kökenliler, azınlıklar ve kadınlardan destek bulan, ancak beyaz erkekleri, gençleri ikna etmekte zorlanan Clinton, o camdan tavanı tamamen kırıp geçer mi, şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Ancak Hillary Clinton’ın dünyanın en nüfuzlu koltuğuna oturabilmesi kadınlar için bir esin kaynağı olacaktır. Diğer alanlardaki camdan tavanlar daha rahat kırılacaktır.

Nitekim eski first lady’nin “Zafer büyük düşünen küçük kızlara gelsin. Evet, isterseniz başkan dahi olabilirsiniz” demesi de bundan.

Hillary’nin zaferi, aklıma bir kez daha Nobelli gururumuz Prof. Aziz Sancar’ın sözlerini getirdi:

“Çocuklarımıza bilim alanında eğitim öğretim vermemiz lazım. Özellikle kızlarımızı okutmak lazım. Kızlarımızı okutmazsak insan gücümüzün yarısını kaybetmiş oluyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki kardeşlerimizden kız çocuklarını okula göndermelerini tekrar tekrar rica ediyorum.”