Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

ABD’li yetkilinin ilginç Esad çıkışı

2014 kendine has bir yıl olarak tarihe geçecek iddiaya girerim.

Haberin Devamı

Neden mi? Çünkü on yılların kuralları bir hamlede silinip atıldı, kuralsızlık yeni trend oldu.

*

ABD. Başaktör sayıldığı için ondan başlıyorum.
Nobelli ABD Başkanı Obama’nın amacı neydi?
Irak ve Afganistan savaşlarını bitirecek büyüyen Çin tehlikesine karşı Asya-Pasifik bölgesine ağırlık verecekti. Ancak hesap çarşıya uymadı. ABD’nin 2011 yılında çekildiği Irak’ta hesaplar altüst oldu.
ABD’nin 2003 müdahalesiyle su yüzüne çıkmaya başlayan mezhepçilik sadece ülkeyi parçalara ayırmakla kalmadı, üstüne üstlük radikal örgütlerin palazlanması için zemin hazırladı. Ve Obama istemese de sayısı az olsa da karadaki askeri danışmanlarıyla ve savaş uçaklarıyla bölgeye geri dönmek zorundaydı. Obama Yönetimi, politikalarını inşa ederken birkaç yıl ötesini bile görememişti.

*

IŞİD, İD, Daiş ya da Deaş... Nasıl tarif ederseniz edin söz konusu terör örgütü ve diğer radikal gruplar yılın en önemli aktörlerinden oldu.
Suriye’deki otorite boşluğundan yararlanan IŞİD önce Rakka kentinde kök salmaya başladı, Irak’ta Maliki Yönetimi’nden rahatsız Sünnilerin desteğiyle varlığını orada da genişletti. IŞİD ABD’den geri kalan silahlarla Irak’ın Anbar eyaletini büyük ölçüde kontrol altına aldıktan sonra başkent Bağdat üzerinde baskıyı arttırdı.
Şimdi bu gelişmelere bakınca şunu da söylemek mümkün.
2014’ün en önemli eğilimlerinden biri savaşların belirlediği sınırların çatışmalarla silikleşmesiydi.
1916 tarihli Sykes-Picot anlaşmasının etkisiyle şekillenen sınırlar delik deşik oldu. Karşımızda Ortadoğu’da fiilen bölünmüş iki ülke var. Suriye ve Irak.

*

ŞİMDİ bu iki savaşın da ‘proxy war’ yani vekaleten savaş olduğunu, başka güçlerin çıkarlarının çatıştığını hatırlamakta da yarar var.
Bir yanda Rusya ve Çin’in desteklediği İran’ın başı çektiği Şii ekseni; diğer yanda ise Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin yer aldığı Sünni ekseni.
Bir de başta Sünni ekseni yanında saf tutan ancak İran ile de ilişkilerini iyileştirmeye çalışan bir ABD söz konusu.

*

RUSYA. 2014’ün karakter oyuncusu o.
Ukrayna’nın doğusunu karıştırmakla kalmadı Kırım’ı da birkaç hamle de ilhak ediverdi. Ukrayna krizi yüzünden maruz kaldığı ekonomik yaptırımlar altında ezilse, Soğuk Savaş taktiklerine başvursa da Suriye konusundaki pozisyonunda direniyor.
Esad rejiminin en büyük destekçilerinden biri. Akdeniz’deki tek askeri üssü Suriye’nin Tartus kentinde. Türkiye, ‘Suriye’de çözüm için Esad gitmeli’ derken... Rusya, ‘Esad’ın yerini kim alacak’ tezini işliyor.

*

ABD basınına göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk’tan geçtiğimiz günlerde Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde konuşurken ilginç bir açıklama geldi. “Muhaliflerin Esad’ı iktidardan indirecek bir durumda olduklarını görmüyoruz” dedikten sonra Esad’ın görevden alınmasının ‘demokratik bir süreç’te olması gerektiğini belirtti.
İlginç olan bu açıklamanın, Rusya’nın ‘Suriye isterse ABD ile Moskova’da görüştürebiliriz’ dediği döneme denk gelmesiydi. Ve birkaç gün sonra da muhalifleri savaşa hazırlamak için eğit-donat projesinin mart ayında başlayacağı açıklandı. İngiltere de eğit-donat programı için yüzlerce asker yolluyor.
Şimdi ister istemez insanın aklı karışıyor.
Suriye’de savaşı gerçekten bitirmek istiyorlar mı, yoksa yine orta sahada top mu çeviriyorlar?

Yazarın Tüm Yazıları