Kelimelerden korkmayın onları duyun

Haberin Devamı

Bazen en çok kendime değil de, şu an bu ülkede yeşeren, ilk gençliklerine adım atan, cesarete, umuda, yarına en çok susayan gelecek insanları ‘gençler’ için üzülüyorum.
Ben bebekken de, memleket ağlıyormuş. Sokaklarda yine, ‘senin fikrin benim fikrim’ kanları dökülmüş.
Ben belki de kadın olduğumdan, belki safın teki olduğumdan, belki de düşüncelerimi hiçbir ideolojiye yapıştıramadığımdan, bunu hiç anlamadım.
Kelimelerden, başkalarının düşüncelerinden, ona zarar verecek kadar korkmayı aklım hiç almadı. Bugün de almıyor.
Şu an 17 yaşımda olsaydım, kendimi kafeste gibi hissederdim. Kelimelerimi ağzıma tıkıp, yutup oturmam gerektiğini söyleyeceklerdi bana.
Halbuki 17, içini dışına çevirme zamanıdır artık. Kendini korkmadan göstermeye başlarsın. Bir çiçek gibi yapraklarını açar, renklerine bakar şaşarsın.
Dünyadan da seni olduğun gibi kabul etmesini beklersin.
Korkunun gözlerinin içine bakarsın. Hormonların da cesareti basar beynine.
Susmak sana zulümdür. Susacağım bir gelecekse, yaşanmadan ölümdür.

Yarını, bugünden daha parlak görmeyen bir gençlik, sokaklarda gazetecilerin dövüldüğünü, yargılandığını, bazı şeyleri söylemenin cıs olduğunu gören bir gençlik, hangi umuda tutunup da adım atacak?
Kelimelerinden hadım edilecek. Sisten önünü görmeyecek. Böyle bir gençlik mi büyütme peşindeyiz? Bir ülke için, karamsar bir gençlikten daha bahtsız bir şey olabilir mi?
Özgürlük öyle büyülü bir kelime ki, duyunca kanatlarını açarsın ve kendinle birlikte kim bilir neleri uçurursun, hangi semalara götürürsün... Öyle güzeldir.
Korkarak kanat açan kuş gördünüz mü peki? Kanadını tereddütle açan, açıp açmamakta kararsız ya da hiç açmayan, yavaş yavaş açan kuş gördünüz mü?
Olmaz öyle kuş. Kanadın varsa, bir anda kocaman açarsın. Bunda korkulacak hiçbir şey de yoktur.

Anlamaya çalışıyorum. Birinin kelimelerinden neden bu kadar korkarsın?
Evet, kelimeler güçlüdür. Yumrukla eğilmez, taşla kırılmaz, yaksan kül olmazlar. Kelimelerden tarih boyunca da hep korkmuştur bazıları.
Yine de, onları duymayı yeğlerim ben. Onlardan kaçmak ve susturmak onları yok etmez ki. Tarihte hiçbir düşünce, söyleyenini yok edince susmamıştır ki.
Kelimeleri yenmenin yolu, kelimelerdir. Tehdit etmeyen, susturmaya çalışmayan, korkutmaya çalışmayan kelimeler.
Karşısındakini dinlemiş, kendini bir sonraki cümleyi kurmaya hazır hisseden kelimeler.
Onları yan yana öyle bir dizersin ki, karşındakinin kelimeleri sönük kalır. Yeni dediğin şey, caziptir artık. Ha, bunu yapmak kolay değildir kabul. Hiçbir şey kolay değil. Özgürlük içinde düello yapmak her yiğidin harcı da değildir.
Diliyorum, en çok da bu ülkenin gençliği için diliyorum, birbirimizden korkmadan ve korkutmadan, özgürce diyeceğimizi diyebilelim. Ve en önemlisi de birbirimizin dediğini duyalım. Yoksa hep kendi cümlemizi yeniden kurup dururuz. İşte o zaman dinlenmez oluruz.
Kanatlarını açmaktan korkmayan gelecek bir nesil dileğiyle.

Yazarın Tüm Yazıları