Meğer bir “Glamper”mişim!

Haberin Devamı

HEM de 80’li yıllardan beri... Nasıl mı öğrendim? www.clubamazon.com.tr/ sayfasında açık açık yazıyor, inanmayan baksın! Malûm, yabancı dostlarımız, canları sıkıldıkça icat çıkartmayı severler. Balıkgözü mercekle kendi resmini çekme egosundan, başından bir kova buzlu su dökme modasına varıncaya kadar “sürü psikolojisi ve algı yönetiminin bütün oyuncakları”nı kullanmakta oldukça mahirdirler.
Şimdi de (yenidir deyû / haydi öyle olsun...) başka bir kavramı “tedavüle çıkartmışlar”. Ayıp değil ya, ben yeni duydum; “Beş yıldızlı ve boncuklu otellerden sıkılan Avrupalı gezginlerin ortaya attıkları yepyeni (?!) ve farklı bir tatil anlayışı(ymış) ‘Glamping...’ Sözcük, İngilizce ‘Glamorous’ (büyüleyici, göz alıcı, göz kamaştırıcı) ve ‘Camping’ kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Kısaca, ‘butik kamping’ olarak da adlandırmak mümkün. Seyahatseverler, belirli – asgari seyahat ögeleri ve konforlarından fedakârlık etmek zorunda kalmadan, doğayla buluşuyorlarmış.” Seyahat ve tatil tercihini böyle şekillendirenlere de “Glamper” deniliyormuş. Hem hemen üstüme alındım, hem de sevindim. Dahası, birileri bana sahip çıkıyormuş gibi hissettim. Hani, (bir baltaya sap olamamışın) biri kartvizit bastırmak için matbaaya gitmiş de, “İsminizin altına unvan olarak ne yazalım” demişler. “Şart mıdır?” diye sormuş. “E usûldendir, iyi olur” yanıtını alınca da, “Peki o zaman, -elektrik abonesi- yazın” demek zorunda kalmış ya... O misal, dünya halidir; daralırsak bir gün, kartvizite yazdıracak bir tarifimiz olması içime su serpti...
Ege’ye, (HÜRRİYET–EGE’deki) kendi köşesinden bakan arkadaşlarımızdan Bahar Akıncı, geçenlerde, “Lütfen sadece çevreye duyarlı otellerde konaklayın...” diye bir yazı yazdı. Okuyunca, “Yetmez ama evet”çi olasım geldi. Madem ki “Glamper”mişim, “yetmez” kısmından devam edelim... Çevrecilik fikri, tıpkı kalite sözcüğü gibi, organik tarım kavramı gibi, kolay sündürülebilen ve içi pek kolay boşaltılan balonlarımızdan olduğu için, artık yazılıp-çizilenlere ihtiyatla yaklaşıyorum. Yazıda, çok doğru bir nokta atışla “Bördübet”ten de söz edilmiş. İster istemez, çağrışımlar, çağrışımlar, çağrışımlar...
Tam isabet! Çünkü, Türkiye’de bu işin öncüsü, Bördübet’teki “Club Amazon”dur. Aslında tam da “Glamping”tir 33 yıldır yaptıkları... Çok önceleri başlar bu öykü... “Tayyip Bey yeni açılan otele rahatça ulaşabilsin, bayram namazı için camiye kolayca gidebilsin” diye, yolların sadece bir bölümü (?!) asfaltlanmadan çok önce, “gökte milyarlarcası varken, neden 5 yıldızla yetiniyorsunuz?” diye “Glamping soruları” sorulurdu AMAZON koyunda. “Yıldız pikniği”ne çıkılırdı göz gözü görmez gecelerde... Neyse ki, vahşi doğanın tam ortasında, “meraklısı için butik tatil fırsatları” sunmaya devam ediyor TECELLİ Ailesi...
“Yetmez” dediğimiz kısmı tamamlayan ayrıntılara da değinelim. Bördübet tercihinizin “zekâ, mizah ve gusto” da içeren bölümünde kapılar, ister istemez AMAZON’a açılır. Bir kere, “hesap ödeme” vakti geldiğinde, “çamaşırınıza ya da annenize kadar” istemezler burada. Gezinti teknesinin adı “Kevgir”, wi-fi erişimin şifresi “gerekyok”tur... Giderken, son virajın köşesinde “The End” yazar; yol gerçekten bitti sanır, kalakalır, paniklersiniz. Misafirler, hâtıra eşya niyetine söker söker götürür bu tabelâyı...
İlk yazıyı yazışımın üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmiş. “Benim gözlüğümden” bakınca “Bördübet demek, hâlâ, AMAZON demek... İyi ki varsınız...”

Yazarın Tüm Yazıları