Bir dokuzluk tatil daha

“Gözler aydın mı” desem, yoksa “Eyvah eyvah” mı? Herkes dişini sıksın. Bugünden başlayarak, tam tamına 56 gün kaldı. Neye mi? Kimine “Zulüm”, kimine “Turizme can simidi”, kimine “Dinlence fırsatı”, kimine “Bu kadar da olmaz” dedirten, yılın ikinci 9 günlük bayram tatiline. Evet, 10 Eylül’de başlıyor...

Haberin Devamı

DERS ÇIKARMAK GEREK

Şeker Bayramı tatilindeki gibi her yer dolar taşar mı, bilemem. (Çünkü haberlere bakılırsa, bazı turistik yerlerde kışlık nüfusu 20’ye katlayan tatilci akını yaşanmış.) İnsanlar alt alta, üst üste plajlara gidip, denize girmeye çabalar mı? Kimi yerde yine su çilesi yaşanır mı? Yatacak yeri boş verelim, yiyecek-içecek sıkıntısı çekilir mi? Yaşanıp görülecek elbette. Ama bir gerçek var. Geçen 9 günlük bayram tatilinden dersler çıkarılabilir herhalde.


TOP ETKİLİ-YETKİLİLERDE
Elbette yerel ve genel etkililer-yetkililer, yöneticiler en iyisini bilir. Ama sanki insanların su sıkıntısı çekmemesi, çöplerin dağ boyutlarına ulaşmaması, trafikte biraz daha rahat nefes ve tabii ki güvenlik için bir şeyler düşünülebilir. Denizden, güneşten, plajlardan yararlanma özgürlüğünü doğal olarak kullanacak, her kesimden insanın neden olacağı olumsuzluklara karşı çareler üretilebilir. Olumsuzluklar ve alınabilecek önlemler, dedik ya, yöre yöneticilerinin işidir.

Haberin Devamı


BÜYÜK FIRSAT, AMA...
Bir 9 günlük tatil daha, tabii ki fırsattır. Tatil yörelerindeki otel-motel-pansiyoncuya, yiyecek-içecekçiye, tekneciye, su parkçısına, hediyelik satıcısına, giyimciye, her türlü esnafa en azından “oh” dedirtecek bir süredir. Eyvallah! Ama “müşteri” de düşünülmeli. (Fiyatlar falan ayrı konu) Turistik yörelere akın edecek tatilcilerin rahat edebilmesi için de her önlem alınmalıdır. Bu nedenle yetkililer kolları sıvamalı, 9 günlük tatil için bir tür seferberlik ilan etmelidir. Maksat, tatil kimseye zehir olmasın. Herkese kolay gelsin. (Tatilcilere de.)

-------


Fiyat denilince biraz
topa gireyim dedim

BAYRAM tatilinde bir fiyat meselesi girdi gündeme. Özellikle Çeşme ve Alaçatı’yla Yunan adalarındaki fiyatlar karşılaştırıldı. Herkesin görüşü kendine. Zaten iş, “Arz-talep dengesi, serbest piyasa ekonomisi, fiyat denetim yetkisi-yetkisizliğine” doğru yürüdü, gitti.
Elbette herkesin dilediği yerde dilediğini, orada belirlenen fiyattan, yeme ve içme özgürlüğü vardır. Zaten cebi dolu olan pek de takmaz bu konuyu kafasına. Lafım olmaz. Olmazdı da. “İsteyen gider şu fiyata istakoz bacağı yer. İsteyen daha ucuza çiftlik balığı. İsteyen de kumru” gibi bir görüş iletilmeseydi.

Haberin Devamı


AYNI ÜRÜN KIYASLAMASI
Kimse kusura bakmasın. Konuyu gündeme getirenler, aynı yiyeceğin-içeceğin bizdeki ve Yunan adalarındaki kıyaslamasını yaptı. Yoksa elbette yenilen ürüne göre (istakozla kumru gibi) fiyat farkı olacaktır. Hemen aklıma Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon geldi. “Bodrum’da bir lahmacun 60-65 lira” haberleri çıktığında, özetle şöyle demişti:
“O otele gidip lahmacun yersen o parayı verirsin. Ama Bodrum’da 5 liraya da gayet güzel lahmacun yapan yerler var.”
Daha da yoruma gerek var mı?

-------

BU ETKİNLİK KAÇMAZ

Ilıca’dan Ata’ya selam

ÇEŞME Belediyesi bugün ve yarın Ilıca’da çok önemli bir etkinlik düzenliyor: “Ilıca’dan Ata’ya Selam.”
Gözden kaçıranlar için, program:
BUGÜN saat 19:00 stant ve sergi açılışları (Hanri Benazus ve Taner Morova koleksiyonu). 20:00 İlber Ortaylı söyleşisi. 20:30 vals gösterisi. 20:40 danslı müzikal söyleşi (Cem İdiz). 21:45 vals gösterisi. 22:00 deniz üstünde 4D gösterisi. 22:10 fener alayı.
YARIN saat 19:00 söyleşi (Yılmaz Karakoyunlu, Mehmet Culum, Hanri Benazus). 20:00 Kordon Zeybeği gösterisi. 20:10 söyleşi (Alev Coşkun, Zeynep Göğüş, Ergün Aybars). 21:00 vals gösterisi. 21:15 deniz üstünde 4D gösterisi. 21:30 konser.

------

Haberin Devamı

Herkesin bilmediği 3 söz: Teşekkür ederim, rica ederim, özür dilerim.

-----

Görüp çektiğiniz sorunları, sıkıntıları, izlenimlerinizi paylaşın bu köşede yayınlayalım

Yazarın Tüm Yazıları