Veba ‘hortladı’ mı?

Haberin Devamı

Amerika’da son aylarda veba vakalarının görülmesi “Kara Ölüm”ü yeniden gündeme getirdi. Cambridge University Press tarafından yayınlanan kitabı, saygın tıp tarihçilerince “bir dönüm noktası” olarak nitelenen Nükhet Varlık’a vebayı sorduk.

Veba ‘hortladı’ mı

Veba bir Ortaçağ hastalığıydı ve çoktan yok oldu diye biliyorduk. Ama son günlerde vebanın ABD’de görüldüğüne dair haberler çıkıyor. Hâlâ kurtulamadık mı vebadan?

Hayır, veba yok olmuş bir hastalık değil. Ama Ortaçağ’daki gibi milyonlarca kişiye bulaşmıyor. Sadece dünyanın belirli bölgelerinde görülüyor ve çok daha az sayıda ölüme yol açıyor. Örneğin Madagaskar’da geçtiğimiz yıllarda veba salgını yaşandı. Son bir kaç ayda ABD’de üç kişi veba yüzünden hayatını kaybetti. Hastalığı taşıyan kemirgenler etrafımızda oldukça bu hastalık da var olacak muhtemelen. Sıçanlara yakın olmak, insanlar için en ciddi tehdit. Çünkü veba, modern tedavilere rağmen yine de ölümcül olabiliyor.

Haberin Devamı

Son dönemin vebası olarak sayılan Ebola, tüm dünyada bir ‘korku salgını’na yol açtı. Neyse ki hastalık söylendiği kadar yayılmadı.

Tıp ve halk sağlığındaki ilerlemeler sayesinde, bu tür salgın hastalıklar toplu yıkıma geçmeden kontrol altına alınabiliyor. Ama Afrika gibi sağlık sistemi zayıf bölgelerde hâlâ kitlesel facialar yaşanabilir. Gelişmiş ülkelerdeyse bu tür olaylara yol açabilecek en büyük tehlike biyoterörizm. Örneğin veba, biyoterörist faaliyetlerde kullanılabilir. Bunu önlemek için Amerika’da çok sayıda bilimsel araştırma yapılıyor.

Osmanlı’da vebanın tarihiyle ilgili çalışmalarınız bu nedenle mi ilgi çekiyor?

Bu alanda önemli bir bilimsel eşikteyiz. Benim çalışmam da bu yeni yaklaşımın ilk örneklerinden. Beş-altı yıl önce bulunan yeni araştırma teknikleri sayesinde vebanın kökenleri tespit edilmeye başlandı. Böylece genetikçilerle tarihçiler ortak bir zeminde buluştular. Günümüz tıbbında salgın hastalıkların davranışlarını, nasıl yayıldığını anlamak için tarihten yararlanıyoruz. Bu nedenle Osmanlı İmparatorluğu’ndaki vebanın tarihi, tüm dünyada salgın hastalıklarla mücadele için bize ışık tutuyor.

Haberin Devamı

Genellikle, vebanın Avrupa nüfusunun neredeyse yarısını yok ettiğini ama Osmanlı’nın bu salgınlardan etkilenmediği anlatılır.

Keşke bunu söyleyebilseydik. Sanılanın aksine, Osmanlı vebadan çok zarar gördü. Üstelik imparatorluk büyüyüp ticaret yolları geliştikçe vebanın yayılması kolaylaştı. Ayrıca, salgınların liman şehirleriyle sınırlı olduğu düşünülürdü. Oysa arşiv belgeleri bunun tersini söylüyor. Özellikle 16.Yüzyıl’da, Osmanlı Devleti’nin salgınlara karşı kapsamlı çabaları olmuş. Örneğin İstanbul’daki ölümler dikkatle sayılıp saraya her gün düzenli rapor gidiyor. Ayrıca salgında ölenlerin şehir dışına gömülmesine özen gösteriliyor.

Salgınların bir de insani boyutu var tabii...

Haberin Devamı

Kaynaklarda vebanın yol açtığı ölümlerle ilgili çok dokunaklı ifadeler okuyoruz. Mesela dönemin tarihçisi Selanikî, “Ekser halkın semere-i fuadın alıp, ciğerlerin biryan eyledi” diyor. Yani veba yüzünden “gönül meyvesi çocuklarını kaybedenlerin ciğeri yandı”.

Peki veba etkisini nasıl yitirdi? Tedavisi mi bulundu?

Son yüzyılda hastalığın tedavisi bulundu. Ama veba bu tedavilerden çok, değişen çevre koşulları nedeniyle etkisini kaybetti. Yine de tamamen yok olmadı. Yani iklim veya çevre değişimlerine bağlı olarak tekrar parlaması söz konusu olabilir. Öte yandan yüzlerce yıl boyunca Osmanlı’da görülen vebaya artık Türkiye’de rastlanmıyor. Bunun sebebini Anadolu’da yaşayan bazı kemirgen türlerinin yok olmasına bağlamak mümkün.

Haberin Devamı

Bu kadar acıya yol açan bir hastalığın bugün çok satan bilgisayar oyunlarına, gişe filmlerine konu olmasının ardında nasıl bir psikoloji yatıyor olabilir?

Kıyametle ilgili (apokaliptik) konular, tarih boyunca hep büyük merak uyandırmış. Kitlesel ölümlere yol açan salgın faciaları, genellikle kıyamet belirtisi olarak görülmüş. İnsanlığın sonunun gelmesi fikri, derin bir korkuya yol açarken aynı zamanda çok ilgi çekiyor. Veba, yıkıcılığını uzun zaman önce yitirse de insanlığın hafızasındaki etkisini hâlâ sürdürüyor.

SAYILARLA KARA ÖLÜM


- 1346 – 1353 yılları arasında Asya, Avrupa ve Afrika nüfusunun en az üçte biri veba yüzünden öldü.

- 16.Yüzyıl’ın yaklaşık 50 yılı veba salgınlarıyla geçti.

Haberin Devamı

- İstanbul’daki son büyük veba salgını 1813’te görüldü.

- Hong Kong’da 1894’te ortaya çıkan salgın, buharlı gemilerle 10 yıl içinde neredeyse tüm dünyaya yayıldı, yüzbinlerce can aldı.

- Veba hızlı tedavi olmadığında -günümüzde bile- 24 saat içinde ölüme yol açabiliyor.

NÜKHET VARLIK KİMDİR?


Rutgers Üniversitesi Tarih Bölümü’nde Yrd.Doçent olarak görev yapan Nükhet Varlık, Boğaziçi Üniversitesi’nde Tarih ve Psikoloji alanında çifte lisans, ardından Tarih yüksek lisans eğitimi aldı. Doktorasını Chicago Üniversitesi’nde tamamladı. Veba üzerine çok sayıda makalenin yanı sıra “Plague and Empire in the Early Modern Mediterranean World, The Ottoman Experience, 1347–1600” adlı kitabın yazarı. Cambridge University Press tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan kitabın Türkçe çevirisi 2016’da Kitap Yayınevi etiketiyle raflarda olacak.

Yazarın Tüm Yazıları