Rusya ile yakın zamanda zor

Aslında sıradan, standart bir kutlama mesajıydı Rusya’nın milli günü münasebetiyle gönderilecek olan.

Haberin Devamı

Tıpkı başka ülkelerin milli gününde olduğu gibi, Rusya’ya da her sene hemen hemen aynı mesaj gönderiliyordu.

 

Ama bu sene durum başkaydı. Türk Hava Kuvvetleri’nin Suriye sınırını ihlal eden Rus jetini 24 Kasım 2015’te düşürmesinden, iki pilotun da ölümünden bu yana Ankara-Moskova ilişkileri görülmemiş ölçüde diplerde seyrediyordu.

 

Dolayısıyla mesajı göndermemek de bir seçenek olarak masadaydı; uluslararası siyasette bu davranışın da bir karşılığı vardı.

 

Aslında o olaydan daha on gün kadar önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin G-20 Zirvesi sırasında Antalya’da görüşmüşlerdi.

 

Haberin Devamı

Tabi o zaman Erdoğan bunun Putin’le uzunca bir süre yapacakları son görüşme olacağını bilemezdi. Ama o görüşmede de Suriye’nin Lazkiye şehrinde Beşar Esad’a destek olmak üzere üslenen Rus hava kuvvetlerinin Türk sınırını geçmemesi konusunu gündeme getirmişti.

 

Ne yazık ki, Rusya ile gerilen ilişkiler en çok Antalya’yı vurdu. Her yıl gelen 3 milyon Rus turistin yüzde 90’ından fazlası bu yıl gelmedi. Sadece turizm değil, Türkiye’nin önemli taze meyve-sebze ihracatçılarından Antalya çiftçileri, en önemli pazarı olan Rusya’nın ambargosundan büyük zarar gördü. Suriye hava sahasında misilleme ihtimali nedeniyle Türk jetleri artık bırakın Suriye’deki hedeflerini vurmayı, sınır boyu devriye uçuşlarında bile alarmdalar. Türkiye’nin bütün Suriye hareket alanı artık NATO çerçevesinde.

 

Oysa uçak olayına kadar Erdoğan ve Putin’in arasından su sızmıyordu. Hatta Rusya’nın Türkiye açısından tarihi önemi olan Ukrayna toprağı Kırım’ı ilhak etmesi bile iki başkent arasındaki siyasi ve ticari ilişkileri bozamamıştı. İlişkiler doğal gaz alımından nükleer santral inşasına, turizmden Rusya’daki Türk müteahhitlik hizmetlerine dek geniş bir alana yayılıyordu.

 

Haberin Devamı

Hem Ankara, hem Moskova, ilişkilerin normalleşmesinden yana olduklarını o tarihten bu yana söylüyorlar.

 

Putin bunun için tek şart öne sürüyor: Özür ve pilotlar için tazminat.

 

Erdoğan ise Türkiye’nin sınırlarını koruduğu için kimseden özür dilemeyeceğini söylüyor.

 

Hatta yakınlarda Erdoğan Putin’in bir pilotun hatası yüzünden bu kadar sert tepki verdiğine inanamadığını söylediğinde ve yabancı ajanslar bunu Türk pilotun hatası diye yorumladığında, Cumhurbaşkanlığı kaynakları Rus pilotu kast ettiğini basına sızdırdılar, resmi açıklama yapılmamış olsa da.

 

İşte bu manzara söz konusuyken Dışişleri hem Cumhurbaşkanlığı, hem Başbakanlığa Rusya’ya milli bayram kutlaması mesajının ilişkilerin normal olduğu zamandaki gibi gönderilmesini tavsiye etti.

 

Haberin Devamı

Bu haberin basında çıktığı 14 Haziran’ın ertesi günü, yani dün, Erdoğan’ın iftar davetine Ankara’daki Rus büyükelçisi Andrey Karlov’un icabet edeceği duyuruldu. Ancak Moskova’dan yapılan açıklamada, her ne kadar “normalleşme istiyoruz” dense da, hâlâ “Türkiye’den adım beklendiği” vurgulanıyordu. Adımın ne olduğu ise belli.

 

Dolayısıyla her ne kadar iki tarafta birbirine jestler yapıyor olsa da, ne Ankara, ne de Moskova’nın tutumunda bir değişiklik var.

 

Erdoğan’ın Suriye’deki durum, IŞİD ve PKK ile mücadeledeki durum ortadayken Rus uçağının sınır ihlali nedeniyle düşürülmesinden dolayı özür dilemesi zor; en azından mevcut koşullarda.

 

Bu durum her iki ülkenin de zararına oluyor; Türkiye’nin de üyesi olduğu NATO daha dün Rusya’ya Ukrayna’dan çıkması çağrısında bulundu. Bir yandan Karadeniz ve Akdeniz’de askeri yığınak artıyor.

 

Haberin Devamı

Öte yandan Rusya’nın şu anda Türkiye’yi Suriye sahnesinde yeniden oyuncu olarak görmek istemeyeceği de düşünülmeli. Özellikle ABD dün Rusya’ya Esad’a verdiği destek konusunda “sabrının sınırlarına yaklaştığı” uyarısında bulunduğu bir süreçte.

 

Bu belirsizlikler altında, mevcut jestlerin Ankara, Moskova, ya da her ikisinin tutumunda bir değişiklik olmadan ilişkileri kısa süre içinde normalleştireceğini düşünmek kolay değil.

Yazarın Tüm Yazıları