Geleneklerine sahip çıkmayanların gelecekleri olmaz

“Geleneklerini bilmeyen ve sahip çıkmayanların geleceklerinin olmayacağına inanıyoruz. Geleceğimizi garanti altına almak için geleneklerimizin günümüz şartlarına uyarlanıp sürdürülebilir olması gerekir...”

Haberin Devamı

Neolokal’e gidip masanıza oturduğunuzda tabağınızın üzerinde bu satırlarla başlayan bir mektup, daha doğrusu, restoranın manifestosunu buluyorsunuz.
Neolokal’in kurucusu ve şefi Maksut Aşkar her zaman sohbet etmekten keyif aldığım şefler arasındadır.
Hem kendini hem mutfağını yenileme, geleneksel tatlarımızı bugüne uyarlama heyecanı etkiler beni. Hem de sivil toplumcu yanı.
Güncel sanatla ilgilenenler onu 2000’li yıllarda MentalKlinik’teki Uyku, Oyun gibi sergilerin yemek düzenlemeleriyle, 2011 yılındaki Akmerkez’deki Pop-Up Yenilebilir Sanat etkinliğiyle hatırlayacaktır.
Maksut Aşkar ilk restoranı Multi’yi 2007’de açtı.
Ardından Lilbitz ve Sekiz İstanbul geldi.
Son projesi ise Salt Galata Müzesi’nin içinde iki yıl önce açtığı Neolokal.
Son 15 yıl içinde Aşkar’ın yemek serüveni de büyük değişim geçirdi. Deneyselden yerele yönlendi. Şimdi genç mutfak ekibiyle beraber geleneksel ve günceli bir araya getirdiği yemeklere imza atıyor.

 

Haberin Devamı

Yemek paylaşınca güzel...

Neolokal’in menüsü “başlangıçlar”, “ana yemekler” ve “yemekten sonra” olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Bu yemekleri isterseniz paylaşmalık tadım menüsü olarak, isterseniz alakart alıyorsunuz.
Menüde tarama, içli köfte, topik, muhammara, kadınbudu, mücver, kısır, ev eriştesi gibi geleneksel yemeklerimiz var ama tabii ki hiçbiri bir meyhane, klasik bir lokanta ya da evlerde yapıldığı gibi değil. Her biri ince dokunuşlar, malzemelerde yenilikçi yorumlarla sunuluyor.
Mücver, deniz börülcesi ve karidesle yapılmış. Füme köy tavuğuyla yapılan kadınbudu köfteye patates kreması, kadayıfı ve naneli yoğurt eşlik ediyor. Izgara ahtapot yanındaki kısır, şalgam suyunda demlendirilmiş.
Yoğurtlu kebap, kuzu mutancana gibi yemeklerde orijinal tariflere biraz daha fazla sadık kalınmış.
Ancak ne şekilde yapılırsa yapılsın tüm yemeklerin ortak noktası, malzemeler arası uyum ve damakta yarattığı lezzet patlaması.
Fıstık kreması, kavrulmuş fındık tozu ve gül reçelli, Neolokal yapımı dondurmalı güllaç; armut sorbe ve haşhaş kremalı armutlu biberiye şerbetinde revani de hem sunumu hem de tadıyla muhteşem.
170 yıllık bir binada, Salt Galata Müzesi içinde yer alan, tarihi yarımada manzaralı, Anadolu mutfak geleneği ve malzemeleriyle yorumlanmış birbirinden yaratıcı ve lezzetli yemekleri deneyimleyeceğiniz Neolokal’e eğer yolunuz düşmediyse mutlaka gidin derim.
Başka bir ülkede olsa bekleme listesine girilerek yer bulunur.
Sanıyorum o günler geldiğinde İstanbul dünyanın cazibe merkezi gastronomi kentlerinden biri olacak...

 

Haberin Devamı

Türkiye mutfağı San Sebastian Gastronomika’da

İspanya’nın Bask Bölgesi’nin en güzel kentlerinden San Sebastian, bu yıl Avrupa kültür başkenti. Film Festivali ve Gastronomika yılın en önemli etkinliklerinden.
Bu yıl 2-5 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan San Sebastian Gastronomika’da Güney Afrika, Brezilya, Avustralya, İspanya, Macaristan’la beraber Türkiye de konuk ülkeler arasında.
The World’s 50 Best Restaurants listesinin 56’ncı sırasında yer alan Mikla’nın sahibi ve şefi Mehmet Gürs, Neolokal’in sahibi ve şefi Maksut Aşkar, Alancha’nın şefi Kemal Demirasal, Günaydın Steakhouse kurucusu Cüneyt Asan ve Kiva’nın şefi Deniz Şahin, geçmişten geleceğe Anadolu mutfak geleneklerini anlatıp yemekler hazırlayacaklar.
Brezilya’dan Alex Atala, Avustralya’dan Peter Gilmore, İspanya’dan Joan Roca, Bask bölgesinden Martin Berasategui, Andoni Luis Aduriz, Elena Arzak gibi birbirinden ünlü yıldız şefler de konuklar arasında.
Ve her birinin yapacağı, trendleri belirleyecek konuşmalar gastronomi dünyası tarafından heyecanla bekleniyor.
Böylesi önemli bir etkinlikte Türkiye’nin gastronomik zenginliklerinin, geleneğinin anlatılması başlı başına bir öneme sahip. Ama son dönemde yurtdışında sadece savaşlar, terör ve darbe teşebbüsüyle anıldığımız günlerde havayı değiştirip, sahip olduğumuz değerleri ve köklü geleneği göstereceği için çok daha fazla önem kazanıyor...

 

Haberin Devamı

Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Günleri başlıyor

2010 yılında Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin’in İstanbul’da başlattığı Ateşbâz-ı Velî Mutfak ve Mutfak Kültürü Ödül Töreni son iki yıldır Konya’da yapılıyor.
Bu yıldan itibaren uluslararası platforma taşınan, beş günlük bir program haline getirilen, adı içeriğine uygun olarak Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Günleri olarak değiştirilen etkinlik, 20-24 Eylül tarihlerinde gerçekleştiriliyor.
Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi, Meram Belediyesi, Selçuk Üniversitesi ile Anadolu Halk Mutfağı Derneği’nin işbirliğiyle hayata geçirilen Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Günleri, Anadolu’nun uluslararası arenada kültürel önemini vurgulamayı amaçlıyor.

 

Haberin Devamı

Dünyaca ünlü şeflerden gastro şovlar

Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Günleri’ne Anissa Helou ve Nadia Fazal Jamil gibi dünyaca ünlü yemek araştırmacıları, yazarları, Fransa’dan Susan Loomis, İtalya’dan Salvatore Denaro, Pakistan’dan Nasreen Rehman gibi ünlü şefler konuk oluyor.
Nevin Halıcı’nın Ateşbâz-ı Velî ve Mevlevî Mutfağı Hakkında Bilgilendirme Sunumu, beş yıldızlı otel aşçılarının katılacağı Selçuklu Dönemi Mutfak Sanatları Yarışması ve 13. Konya Uluslararası Mistik Müzik Festivali etkinlikler arasında.
Seçici kurul üyeleri arasında olduğum, yemek kültürüne katkısı olan kişi ve kurumlara verilecek Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Ödülleri ise 21 Eylül akşamı gerçekleştirilecek törenle sahiplerini bulacak...

 

Haberin Devamı

Anadolu şarapları Londra’da

“Bereketli topraklar, mükemmel bir iklim, benzersiz bir coğrafya, Anadolu’yu şarap üreticisi için seçkin bir bölge yapıyor...”
Son yıllarda yurtdışında yaşayan Türkiye kökenliler hem gönüllü hem de profesyonel olarak şaraplarımızın tanıtımını yapıyor. Bunlardan biri de uzun yıllardır Londra’da yaşayan Serhat Narsap.
Narsap, Sonvino adını verdiği şirketiyle Türkiye’nin farklı bölgelerinden şarap markalarının fuarlarda tanıtımını üstleniyor, talepler doğrultusunda ithal ediyor.
Bugün onun sayesinde birçok küçük ölçekli üretici İngiltere restoranlarında menüye girmiş durumda.
Sonvino, İngiltere’nin en önemli şarap etkinliklerinden biri kabul edilen, 19-21 Eylül arasında gerçekleştirilen SITT’te Trakya’dan Gülor, Ege’den Şatomet, Orta Anadolu’dan Gordias, Kapadokya’dan Vinolus ve Doğu Anadolu’dan Eskibağlar markalarının ürünlerini İngiltere yeme-içme sektörüne tanıtıyor.
Türkiye şaraplarının tanınmasının, bilinmesinin, restoranların menüsüne girmesinin, üreticileri kadar ülke turizmine ve gastronomisine de katkısı büyük...

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları