Zor günlerin ardından yeni başlangıçlara
BU öykünün iki kahramanı var. İkisi de oldukça meşakkatli süreçten geçer. Farklı alanlarda iş hayatına adım atarlar. Turizm sektöründe yoluna devam eden Kıvanç Meriç, krizlerde sıkıntıya girince ‘sepetteki yumurtaları ayrı sepetlere koyma’ mantığıyla yeni arayışlara girer. Bu aşamada da tanışıklığı çocukluk yıllarından dayanan Özgür Usluer’le yolları kesişir. Kıvanç Meriç, metal kaplama işi yapan ve çalıştığı şirket batma noktasına olan Usluer ile bu alanda temiz bir sayfa açmaya karar verir. 2008’de ismini Roma mitolojisindeki başlangıçlar tanrıçasından olan Lima Galvaniz’i kuran ikili, sıkıntılı aşamanın ardından başarıyı tesciller. Bugün tam otomasyonla gümüşten çinkoya, kalaydan nikele birçok kaplama yapan Lima Galvaniz’le ikili, Kemalpaşa ve Manisa tesislerinde kurumsal firmaların kalitesine kalite katma iddiasıyla yollarına devam ediyor. İkilinin gündeminde yeni ürün ve sektörler var.
Kıvanç Meriç ve Özgür Usluer ile hem Lima Galvaniz’in, hem de onların girişimcilik öyküsünün dünü, bugününü ve yarınını konuştuk... Bankacı babayla ev hanımı annenin çocuğu Usluler, hayatın zorluklarını yaşamış biri... Çalışmaya ortaokul yıllarında başlayan, Lima Galvaniz’in yönetim kurulu başkanı Usluer, o dönemi şöyle anlattı:
BATA ÇIKA BAŞARDI
“Kemeraltı’nda birçok alanda çırak olarak çalıştım. Bankacı olan babam erken emekli oldu, Kemeraltı’nda bir giyim mağazası açtı. Ben o yıllarda liseye gidiyordum. Tabii babam ilk işte battı. İkinci bir dükkan daha açtı, o da battı. Parayı yönetemediği için sonuç hüsran oluyordu. En son güçlü, iyi bir markayla dükkan açtık. İşler iyi gidiyordu. Ama büyük balık küçük balığı yer mantığıyla bir firma bizim sattığımız markanın bayiliğini aldı ve mağaza açtı. Biz de sıkıntıya girdik ve üçüncü kez battık. Bunlar küçük batmalardı. Ben daha sonra Dokuz Eylül Jeofizik Mühendisliği’ni kazandım. O yıllarda da freeshopta çalıştım. Çok zor bir süreçti. 24 saat süren bir mesaiydi. Bu işten dolayı okul uzamaya başladı. Ağabeyim de okulu bitirmem için yanına çağırdı. O da multimedya alanındaydı. Şirketlere web sitesi yapıyordu. Türkiye’de 2001’deki malum ekonomik krizin etkileri nedeniyle firmalar kurtuluşu ihracatta arıyordu. O dönem yabancı dil avantajıyla firmaların ürünlerini ihraç etmeye başladık. Bu işleri yaparken alınan bir malzemenin kaplanması ihtiyacı doğdu. Ama kaplatacak birini bulamayınca ceza yediler. Ağabeyim ve ortağı 2004’te metal kaplama işine girme kararı aldı. İşin sorumluluğu da bana verildi. İyi bir potansiyel vardı. Ama bir süre sonra sıkıntı yaşanmaya başlandı. İşi kurtarmak için de bir yazlık satma fikri ortaya çıktı. Bu aşamada çocukluk arkadaşım Kıvanç Meriç ile irtibata geçtim ve bunu satmasını istedim. Neden satmak istediğimizi sorunca, sıkıntıda olduğumuz ortaya çıktı. Bir tarafta potansiyel iş vardı ama finans iyi yönetilmediği için kapanmak üzere olan bir şirketti. Bu aşamada yeni arayışlarda olan Kıvanç Meriç bu işi yeni şirkete birlikte yapmayı teklif etti. Benim o şirkette ortaklığım yoktu ve kapanıyordu. Oradan ayrıldım ve böylece 2008’de Lima Galvaniz’i kurduk.”
YUMURTALARI AYRI SEPETE
Şirket ortaklarından turizmci Kıvanç Meriç’in hikayesi ise üniversite yıllarında başlıyor. Alman Dili ve Edebiyatı okuduğu yıllarda en büyük sermayesi olan yabancı dille rehberlik yapmaya başlayan Meriç, süreci şöyle aktardı:
“90’lı yılların başlarıydı ve o dönem Türkiye’de turizm patlaması oldu. Ben de o yıllarda en büyük sermayem olan yabancı dille turizm rehberliği yapmaya başladım. Turizmde basamakları birer birer çıkarak bölge sorumlusu oldum. Ama aklımda hep kendi işimi kurma fikri vardı. Bir süre sonra bu hayalimi gerçekleştirdim. Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanması ve ardından da 99 depremiyle turizm sektörü büyük darbe aldı. Turizmde iyi para kazanırsınız ama bir anda tüm birikimleriniz gidebilir. Biz de o dönem benzer süreç yaşadık. Ayakta kalmak için mücadeleye giriştik. ‘Yumurtaları aynı sepette tutmamalıyım’ diye bir karar aldım. Alternatif arayışlara başladım. Ve o süreçte çocukluk arkadaşım olan ve mevcut işinde sıkıntılar yaşayan Özgür Usluer ile ortaklık fikri belirdi. Turizmin yanında 2008’de yeni bir iş koluna girme kararı aldım.”
KURULUŞ KÜRESEL KRİZE DENK GELDİ
Kemalpaşa’da şu an üretim yaptıkları yeri kiralayarak işe koyulan Kıvanç Meriç ve Özgür Usluer, manuel tesis yerine tam otomasyonlu sistem kurar. İlk başta işler pek de istedikleri gibi gitmez. Özgür Usluer, Lima’yı kurdukları yıl küresel ekonomik krizin çıktığını hatırlatarak, “Tam otomasyon sistemi yatırımını banka kredisiyle kurmuştuk. Kriz çıkınca bankalar kredileri geri çağırdı. Biz o dönem ya şirketi üretim yapmadan kapatacaktık, ya da zorluklara göğüs gerip fırsatlardan faydalanarak yola devam edecektik. İkinciyi yaptık. Ve 2009’da üretime başladık. Zor süreçten geçtik ama inanmıştık. Bu işte gelecek olduğunu biliyorduk. En büyük farkımız da ürünü kaplayacağımız firmanın kalitesine kalite katmaktı. Niş işlere imza atalım istedik. Ve bu yaklaşım sonuç getirdi. Schneider Electric’in işlerini almaya başladık. Ve arkası geldi” diyerek ilk yıllarda yaşadıklarını anlattı.
MANİSA VE İZMİR’DE İKİ TESİS
‘Bizim ne babalarımızdan kalan sermayemiz, ne de tecrübemiz var’ diyen Kıvanç Meriç, 2008’den sonra ilk dört yıl yatırım yapmama kararı aldıklarını, ancak sürekli yaptıklarını belirterek, “Yatırım yapmayız dedik, ama gelen taleple büyüdük. Alman menşeli DÖRKEN’in ürettiği Delta MKS kaplamasının Ege lisansını aldık ve onun için yeni bir yatırıma gitme kararı aldık. Manisa’da bir fabrika kurduk. Bu fabrika 2015’te devreye girdi. Kemalpaşa’da ki tesiste ise çinko, nikel, kalay, fosfat, krom nikel, gümüş kaplama yapıyoruz. Alüminyuma gümüş kaplama yapan nadir firmayız. Hatta bunu otomatik sistemde yapan tek kurumuz diyebilirim” bilgisini paylaştı.
BU PARAYLA OTEL ALIRDIM
*Kıvanç Meriç, bugün bir yandan Lima’da görev yaparken, turizmle de yoluna devam ediyor. Kendi şirketiyle tur operatörlüğünün yanı sıra otel işletmeciliği, ve TÜRSAB Ege’nin de genel sekreteri. Ama onu en çok heyecanlandıran işin metal kaplama olduğunu söyleyen Kıvanç Meriç, “Bu alana 2008’de bu yana 4,5 milyon euroluk yatırım yaptık. Bu parayla oteller alabilirdim ama yapmadım. Çünkü bu işte bulunmak beni mutlu ediyor. Burası benim için ayrı bir heyecan” ifadesini kullandı.
ÜRÜNÜN ZIRHI ONLARDAN
Kaplama işinin eskiden ‘batır çıkarcı’ olarak görüldüğüne dikkat çeken Özgür Usluer, “Bu algıyı yıktık. Sektörün alışık olmadığı bir mantıkla manuel yerine otomasyona geçtik. Artık firmalar kaplama konusunda fikrimizi alıyorlar. Ürünlerinin geliştirilmesine katkı koyuyoruz. Artık kaplamasız bir metal düşünülemez Biz ürünün ömrünü uzatıyoruz” diyor.
AYNI UÇAĞA BİNMİYORLAR ÇÜNKÜ
Şirketin devamlılığı adına oldukça acımasız bir anayasa hazırladıklarını söyleyen Özgür Usluer, amaçlarının 100 yıllarca yaşayan şirketler arasına sokmak olduğunu ifade ederek, “Aynı uçağa binmiyoruz. Olur da uçak düşerse birimiz yola devam etsin. Boşanmadan ölümlere kadar durumlarda sıkıntı yaşanmaması için önlemlerimiz var” diyor.
YENİ SÜRPRİZLER OLABİLİR
Kıvanç Meriç, gelecekte Kemalpaşa ve Manisa tesislerine yenilerini eklemeyi planladıklarını söyleyerek, “5 yıl içinde Adana, Bursa ya da Kayseri gibi kentlerde tesislerimiz olabilir. Müşterinin ayağına gitmek gibi düşüncemiz var” diyor.
Özgür Usluer ise şirketin gelecek planlarıyla ilgili şu bilgileri aktardı:
“Gündemimizde iki yeni kaplama sistemiyle ilgili düşünce var. Bunun yanında yumurtaları ayrı sepetlerde tutmak adına yeni sektör arayışlarımız bulunuyor. Biz sık ortaklık teklifleri alıyoruz. Ama buna sıcak bakmıyoruz. Ama iyi bir teklif gelirse de ceketimizi alıp çıkabiliriz.”
KISA KISA
* İnşaat, otomotiv ve elektro-mekanik gibi birçok sektöre iş yapan Lima Galvaniz, Schneider Electric, Tofaş/Fiat, Vestel, Delphi gibi 100 yakın kurumsal firmaya iş yapıyor.
* Lima Galvaniz’in kimyasal ihtiyaçlarını karşılamak adına Homer Kimya’yı kuran Özgür Usluer ve Kıvanç Meriç, bunun için yanlarına bir ortak daha almış. Homer bugün Lima’nın rakiplerine de ürün satan bir şirket haline geldi.
* Lima Galvaniz, geçtiğimiz yıl TOBB’un hazırladığı ve 2010-2012 döneminde satış gelirlerini yüzde 120 artırarak Türkiye’de en hızlı büyüyen ilk 100 firma arasında 69’uncu oldu.
