Çocuk dukkanı

Haberin Devamı

HER şey Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nin (TÖMER) İzmir’de şube açmasıyla başlar. Her ikisi de eğitimci aileden gelen Dilek ve Sacit Soylu çiftinin şubede başlayan tanışıklığı, aslında yıllar sonraki girişim öyküsünün temelini oluşturur. Uzun yıllar kariyerlerine eğitimci olarak devam eden Soylu çifti, sağlık sorunları nedeniyle iki bebeğini doğmadan kaybeder. Sacit Soylu, eşi çocuklarla bir arada olsun, onlara olan hasretini gidersin diye bahçeli evlerinin iki katını anaokuluna çevirme fikrini ortaya atar. 2007’de bir çocukla başlayan anaokulu serüveni bugün 250 öğrenciye ulaşmış durumda. 4 anaokulu ve bir etüt merkezi bulunan Soylu Anaokulları, bu yıl 3 franchising vermeyi planlıyor. Sokaktaki çocukların ifadesiyle ‘çocuk dukkanı’ işleten Soylu çiftinin rotasında önce kolej, ardından da üniversite açmak var...

Haberin Devamı

Çocuk dukkanı

TÜRKÇE ÖĞRETTİ TÖMER DOĞDU

Soylu Anaokulları’nın kurucusu Dilek Soylu ve bu yoldaki en büyük destekçisi, Cihat Kora Anadolu Lisesi edebiyat öğretmeni hayat arkadaşı Sacit Soylu ile markanın ortaya çıkış öyküsünü, gelecek planlarını konuştuk. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya mezunu olan Sacit Soylu, üniversite yıllarında Türkçe bilmedikleri için iletişim kuramadığı Afrika kökenli yurt arkadaşlarına Türkçe öğretir. Bu hamlesi üniversite yönetiminin de dikkatini çeker. Ve bu sistem TÖMER’in temelini oluşturur... Üniversiteden mezun olduğu gün hem öğretim görevlisi olur, hem de TÖMER’in kurucu müdürü... Sacit Soylu, o süreci şöyle anlattı:
“Ankara’daki yapılanmanın ardından şubeleşme yoluna gidildi. Türkiye’nin bir çok yerine şube açmaya başladık. 1994’te de İzmir şubesini açtık. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce mezunu olan Dilek Hanım’la bu aşamada tanıştım. İzmir şubesinde iş hayatına adım atan Dilek Hanım, genel sekreterliğe kadar yükseldi. Oldukça başarılı işlere imza attı. Bizim o dönem iş amaçlayan diyaloğumuz da bir süre sonra evlilikle noktalandı. Tabii bir süre sonra çeşitli nedenlerle TÖMER’le yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. ÖSYM’de uzman olarak çalıştım. Ve en sonunda da edebiyat öğretmeni olarak yola devam ettim.”

Haberin Devamı

İLK GÜN BİR ÖĞRENCİ
TÖMER İzmir Şubesi’nin ardından iki yıl İngiltere’de öğretmenlik yapan Dilek Soylu ise Türkiye’ye döndükten sonra mesleğini özel okullarda devam ettirir. Sağlık sorunları yüzünden iki bebeğini doğmadan kaybeden Dilek Soylu’nun bu zor günlerinde yine en büyük desteği, eşi Sacit Soylu’dur. Girişimci ruhu olan Sacit Soylu, çocuklarla bir arada olsun, onlara olan hasretini gidersin diye bahçeli evlerinin iki katını anaokuluna çevirmeyi önerir. Çocuklarla iyi bir diyaloğu olan ve anaokulu öğretmeni bir annenin kızı Dilek Soylu da bu fikirden hareketle Soylu Anaokulları’nı açma kararı alır. Dilek Soylu 2007’deki o ilk günü şöyle aktardı:
“3 öğretmen, hizmetli, aşçı, yönetici, psikologdan oluşan kadroyla anaokulu açtık. Açılış öncesi de iyi bir tanıtım yaptık. Ama o ilk gün sadece öğretmen arkadaşımızın bir çocuğu vardı. 35 öğrenci kapasiteli bir anaokuluydu. İlk gün sadece bir çocuğumuzun olması biraz moral bozdu. Ama bir ayda 35 sayısına ulaştık. Tabii o gün yaşadığımız bir anı var. Evka-2’de anaokulunu açtıktan sonra sokakta oynayan çocuklar, ‘Dilek Teyze, Sacit Amca, siz çocuk dukkanı mı açtınız?’ demişti. Bu bizim çok hoşumuza gitti. Tabii, ilk yılın sonunda yerimiz küçük gelmeye başladı. Namımızı duyan geldi ve 1.5 yıllıkken de İzmir Adliyesi’ndeki anaokulundan teklif aldık. ‘Eğitim sistemime müdahale ettirmem. Bunu kabul ediyorsanız başlarım’ dedim. Onlarda bunu kabul etti ve Türkiye’de örneği tek çalışmaya imza attık. Radikal kararlar aldık. İki yıl içinde buradaki öğrenci sayısı da 90’a çıktı. 4 yıl sonra burayı devrettik. Bugün evde başladığımız ve zamanla küçük gelen Soylu Anaokulları’nın sayısını 4’e çıkardık. Bir de etüt merkezimiz var.”

Haberin Devamı

Çocuk dukkanı

FRANCHISE AĞIRLIK
“İlk anaokulu açan eğitimci değilim ama franchising veren ilk anaokuluyuz” diyen Dilek Soylu, 4 şubeden birinin franchising olduğunu söyleyerek, bu alandaki hedeflerini şöyle özetledi:
“Bugün bu sektörde ne bayilik veriliyor, ne de denetim yapılıyor. Biz denetlenecek bir bayilik sistemi kurduk. Hedefimiz franchising sayısını artırmak. Bunu hem İzmir’de, hem de bir süre sonra Türkiye’ye taşımak istiyoruz. Karşıyaka şubemiz ilk örnek. Biraz seçiciyiz. Sonuçta yılların birikimini birine emanet edeceğiz. Bu yıl 3 franchising vermeyi planlıyoruz. Konseptimizde binanın durumu önemli. Bahçeli 2-3 katlı bağımsız yapı olmasını istiyoruz. Apartman altında yer almıyoruz.”

Haberin Devamı

KORKMAYAN BİR KUŞAK
Bir öğrenci ile başladıkları anaokulu serüveninde bugün 250 çocukla devam eden Dilek Soylu, yarınların teminatı olan çocukları korkmadan yetiştirmek gibi misyon üstlenmiş, farkındalıklarını da şöyle anlattı:
“Öğrenmeyi öğretiyoruz. İngilizce öğretmiyoruz. İngilizce’den, konuşmaktan korkmamayı, sevmeyi öğretiyoruz. Akıllı tahta ile tahtaya kalkmaktan ya da el kalkmaktan korkmayan bir nesil yetiştirmek için çalışıyoruz. Öğrenci değişim programı AIESEC’le birçok ülkeden farklı kültürleri tanısın diye öğrenci getirttik. Hintli, Amerikalı, Japon, Alman çocuklar geliyor, bir hafta onları ağırlıyoruz, ülkelerini anlatıyorlar. Hintliden Hindistan’ı, yogayı öğrendiler. Dünya insanı olsunlar istedik. Böyle projeler üretmeyi seviyorum. Fenden, matematikten korkmasınlar diye özel köşe yaptık. Etüt merkezimizde var olanlardan farklı. Biz ödevlerle boğuşan öğrencinin yükünü alıyoruz. Çocukların aileleriyle mutlu vakit geçirmesini sağlayan bir sistemi hayata geçirdik.”

Haberin Devamı

Çocuk dukkanı

ANAOKULUNDAN ÜNİVERSİTEYE
Soylu Anaokulları’nın gelecek planlarıyla ilgili Sacit Soylu’nun gönlünden geçen kolej. Sacit Soylu, soylu Anaokulları’ndan mezun olan öğrencileri sürekli takip ettiklerini belirterek, “Hep bir farkındalıkları olduğunu görüyoruz. Şimdi hedef, okul öncesinden başlayıp liseyle noktalamak. Kolejle ilgili yerimiz hazır. İnşaat yakında başlıyor. Mavişehir’de yer alacak koleji 2016-2017 eğitim-öğretim sezonuna yetiştirmek istiyoruz. Kolejin bir sonraki aşaması ise üniversite. Tabii burası sosyal bilimler üniversitesi olacak. Yüksek lisans ve doktora eğitimi olacak. 4 yıllık lisans öğrencisi olmayacak. Benim iddialım bu. Anaokulundan üniversiteye kafamızdan geçen şey bu. Bunu yapan yok. Belirli bir eğitim modeliyle bunu yapmak istiyoruz” diyor.

KISA KISA
* Kendi markasının gelişmesi için emek harcayan Dilek Soylu bir yandan da İzmir Okul Öncesi Derneği’nin başkanlığını yürütüyor. Dilek Soylu, Türkiye’de bu kapsamda bulunan dernekleri İzmir merkezinde birlik çatısı altında toplayacaklarını söylüyor.

* Dilek Soylu, sürekli araştıran biri. İngilizce eğitimine ayrı bir önem veren Dilek Soylu, ilk kez okul öncesi için bir sınav sistemini getirmeye hazırlanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları