Üzerimize benzin döküp kibrit mi çakalım?

HÜRRİYET’in dünkü Oya Armutçu imzalı manşetinden öğrendik ki Anayasa Mahkemesi, imam nikâhı kıymak için önce resmi nikâh kıyma şartını kaldırmış.

Haberin Devamı

Gerekçe, nikâhsız birlikte yaşayanlara TCK’da herhangi bir ceza öngörülmemesi. Burası Norveç olsa anlarım. Ama burası muhafazakâr kadın politikalarının zirve yaptığı Türkiye!

Kadınlar baltalarla öldürülüyor, dayak yiyor, işkence görüyor; el kadar çocuklar evlendiriliyor.

Kadınlar ailelerinin, kocalarının güdümünde berbat hayatlar sürüyor.

Kul gibi, esir gibi.

Devlet, kadınları korumuyor; kamu güvencesi sağlamıyor.

Polisi, savcısı, hâkimi ataerkil düzeni koruyor. Bunu da ‘toplumun hassasiyetleri, örf ve âdetleri’ kisvesinde yapıyor.

Kadını aynı anda hem baş tacı hem de istismar eden şizofrenik hassasiyetler bunlar.

*

Bir kız çocuğu 7 yıl boyunca 20 kişinin tecavüzüne uğruyor. Tüm köy bundan haberdar olmasına rağmen kimse sesini çıkarmıyor.

Aynen koskoca ülkede her gün kadınlar öldürülürken, tecavüze uğrarken başını diğer tarafa çeviren siyasetçiler, sözde gazeteciler ve çok sayıda umursamaz yurttaş gibi, bu köy de olan biteni görmezden geliyor.

Haberin Devamı

Bu ülkedeki kadına şiddette, çocuk istismarında, bunları görmezden gelenlerin, onu besleyen zihniyeti savunanların, erkek güdümündeki muhafazakârlığı pompalayanların da parmağı var.

*

Bu ülkede bir mahkeme, çocuk yaşta evlendirilmiş bir kadının kocasına ‘çocukların cinsel istismarı’ suçundan dava açıldığında, TCK’nın çocuk istismarına ilişkin düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle AYM’ye başvuruyor.

Yani, çocuk istismarına verilen hapis cezasını haksız buluyor. Çocuk gelinlere dair caydırıcı düzenlemelerden geri adım atılması için çalışan mahkemeler var bu ülkede.

*

14 yaşındaki kızlarını berdel karşılığı evlendiren aileye ‘işledikleri fiilin haksızlık olduğu konusunda kaçınılmaz bir hataya düştükleri’ gerekçesiyle beraat veren mahkeme var bu ülkede.

*

14 yaşında evlendirilen, sürekli dayak yiyen, ‘yeşil kart’ından başka hayatta hiçbir şeyi olmayan, üzerine kuma gelince itiraz eden ve bu yüzden kocasının pompalı tüfekle açtığı ateş sonucu bacaklarından olan kadınlar var bu ülkede.

*

11 yaşında evlendirilen, çocuk doğuramıyor diye şiddet gören, genç yaşta kocası ölünce aç biilaç ortada kalan kadınlar var bu ülkede.

Haberin Devamı

Okuyup meslek sahibi olmayı hayal ederken, bebek bakmaya zorlanan çocuklar var bu ülkede.

12 yaşında evlendirilip kayınpederinden dayak yiyen, yıllarca evde hizmetçilik yapan, hâlâ rüyasında diploma gören kadınlar var bu ülkede.

12 yaşında 4 altın karşılığında kuma olarak verilen çocuklar var bu ülkede.

*

Bu ülkede çocuklar sadece evlendirilmiyor, aynı zamanda aileleri tarafından satılıyor, gelin gittikleri evlerde şiddet görüyor, köle gibi çalıştırılıyor, yaşam boyu istismar ediliyor, hatta öldürülüyor.

Türkiye’de her 3 gelinden biri çocuk.

Bazı illerde çocuk gelin oranı yüzde 40’larda.

“Kimse kötülük olsun diye çocuğunu evlendirmez. Çoğu masumane” diyecek kadar yaşadığı yerin gerçeklerinden bihaber bir Aile Bakanı var bu ülkede.

Haberin Devamı

‘Erken Evlilikleri Önleme Birimi’ diye bir şey kuruldu, ne işe yaradığı bilinmez.

Vekalet alarak çocuğa nikâh kıyan din adamları var bu ülkede!

Biz bunlara çözüm beklerken...

Muhtarlar, polisler, öğretmenler eğitilsin isterken...

Koskoca Anayasa Mahkemesi çıkıyor, çocuk gelinleri meşrulaştıracak, kadınların hakkını gasp edecek, çokeşliliğin önünü açacak bir karara imza atıyor. Hukuk eliyle kadınlar istismar ediliyor.

*

Yüksek siyasetiniz, dış politikanız, iç güvenlik kaygılarınız yetti!

Kadın ve kız çocuklara dair trajik tabloyu herkesin gündeminde en üst sıraya alması için daha ne olması gerekiyor?

Başların bu yana çevrilmesi ve bir zahmet birilerinin samimiyetle harekete geçmesi için daha ne diyelim?

Haberin Devamı

Kadınları daha da mağdur edecek AYM kararlarını engellemek için daha ne yapalım?

Meclis önünde toplanalım, üzerimize benzin döküp kendimizi mi yakalım?

Söylesenize!

Yazarın Tüm Yazıları