Toplum dinci eğitimle dindarlaşmayacak

BU ülkede kim olursak olalım ortak bir noktamız var; hepimiz çocuklarımızı okula gönderiyoruz.

Haberin Devamı

Hepimizin çocuklarını eğiten bir makam var: Milli Eğitim Bakanlığı. 

Hiçbir dönemde biz çoğulcu bir şekilde “Çocuklara şunlar okutulsun” dememişiz. Başa gelen düdüğü çalmış.
“Devlete sadık olacaksın, milliyetçi olacaksın, dini bileceksin. Öyle çok fazla sorgulamaya gerek yok; Rum’u, Yunan’ı, Ermeni’si düşman...”
Bu tipik, bizim okuduğumuz müfredat. Tarihi daha objektif öğretme çabası dün de yoktu, bugün de yok.
Öncekiler daha Kemalist nesiller yetiştirirken şimdikiler daha dinci nesiller yetiştirmeye çalışıyor.


*


Eğitim İslamlaşıyor, bu çok net.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunlu. Hz Muhammed’in hayatı, Kuran-ı Kerim ve temel dini bilgiler olmak üzere üç de seçmeli din dersi var. İmam hatip ortaokulları açıldı. Arapça seçmeli ders olacak. Okullara başörtüsü serbestisi geldi.
Liberal bir bakış açısıyla, bu değişikliklerin bazılarının makul denilebilecek yanları olabilir.
Ve fakat, aynı hükümet Alevilerin itiraz ettiği din kültürü dersini zorunlu olmaktan çıkarmıyor. Üstelik bu konuda AİHM’nin kararları da var. Öğretmene, çocuğa başörtüsü takma izni veriyor ama öğretmenin çocukların etek boyuna karışmasını ya da dövme yaptırmasını yasaklamasını görmezden geliyor.
Ortada ‘herkes için özgürlük’ yok, ‘bazıları için özgürlük’ var. Sadece İslamcılara yönelik özgürlükçü bir yaklaşım içindeki hükümet geri kalanın iplerini çekiyor.
Muhafazakâr Eğitim-Bir-Sen kararlarda da, sahada da çok etkin. 4+4+4 onun projesi mesela; geldi kapıya bıraktı.
Eğitimdeki uygulamalarla hem insan hakları hem laiklik çizgisi fersah fersah geçiliyor.


*

Haberin Devamı


Türkiye’nin eğitimde dine önem vermesi tek başına sorun olmayabilir. Mesela İsrail dindar ama aynı zamanda bilime önem veren bir ülke. İmam hatibe giden öğrenciyi eleştirel düşünme biçimleriyle donatırsanız ona her türlü otoriteyi sorgulama becerisi verirsiniz. Ama bizde böyle olmuyor. Esas yapılması gerekenler yapılmıyor. Bugün her yurttaşın 21’inci yüzyıl becerileriyle donatılmış olması hayati önem taşıyor. Okullarda öğrencilere bilişsel beceri kazandırılmıyor. Matematikte dört işlemi çözemeyen, okuduğunu anlamayan çocuklar gırla.
Bu kadar kalitesiz bir eğitimle o görkemli 2023 hedeflerinin gerçekleşebileceğini düşünmek ise hayalperestlik.


*

Haberin Devamı


Okullarda dini ve muhafazakâr ideolojiyi desteklemek adına eleştirel düşünme, problem çözme, bilgi ve bilişim teknolojileri okuryazarlığı, yurttaşlık ve sosyal sorumluluk gibi konulardan fedakârlık edilmesi Türkiye’nin çıkarlarına hiçbir şekilde hizmet etmiyor.
Din eğitimi, ayrımcılık yapmayan şekilde verilebilir. Mühim olan, herkesin iyi bir eğitim alması. İyi eğitim, 2011’den bu yana hükümetin önceliği olmadı.
Özellikle 1960’tan beri bir tane çoğulcu eğitim yasası çıkmadı. İktidar muhalefete gidip “Gel beraber eğitimi toparlayalım” demedi. Hem 1997’deki 8 yıllık eğitim yasasının hem de 2012’deki 12 yıllık eğitim yasasının çıkış noktası imam hatipler. Biri kapamak, diğeri ise açmak için çıkarıldı. 28 Şubat sadece imam hatipleri değil, tüm Anadolu liselerinin ortaokullarını da kapattırdı. Bu yüzden çok bedel ödedik. O kafa gitti, tam tersi ama aynı oranda zararlı başka bir kafa geldi. Eğitim sürekli bu iki ideolojinin çarpıştığı bir alan.
O yüzden ‘torna tezgâhı’.


*

Haberin Devamı


Ayrıca, bu ülkede toplum mühendisliğinin eğitimle olmadığını gördük. Olsaydı AKP doğamazdı. Eğitim sistemi on yıllarca herkesi Kemalist yapmaya çalıştı, bunların yarısı Kemalist olmadı. Şimdi dindar yapmaya çalışıyor ve yine olmayacak.
Bu memlekette zorla hiçbir şey olmuyor. Olan bize oluyor, ülkeye oluyor. Vakit ve enerji kaybediyoruz, o kadar.

Yazarın Tüm Yazıları