Su sorununu biz yarattık, biz çözeceğiz

Biz dert kapımızı çalana kadar sorunlarla yüzleşmeyi, önlem almayı pek sevmeyiz. Başımıza gelince de kader diye kendimizi avutmaya bayılırız.

Haberin Devamı

Oysa, yaşadığımız su sıkıntısının kaderle falan hiç ilgisi yok.
Tüm dünya elbirliğiyle karbona yüklenip nasıl iklim değişikliğine yol açtığımız ve kuraklığa neden olduğumuz falan bir yana...
Sadece kendi ülkemizde bile birbiri ardına HES’leri dikip dereleri kurutan, köyleri susuz bırakan biz değil miyiz?
Belgrad Ormanı’ndan suları pompalayıp 45 ülkeye satan biz değil miyiz?
Gelişigüzel her yerde kaçak kuyular açıp tarla sulayan biz değil miyiz?
Suçluyu uzakta aramayalım. Suçlu, biziz.
Bu ülkenin yöneticileriyle vatandaşları el ele verdi, susuzluğa yelken açtı.
Dünyadaki suyun yüzde 1’inden daha azı içme suyu olarak kullanılabiliyor.
Dünya nüfusunun yüzde 40’ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekiyor.
Ve Türkiye hızla su fakiri ülkeler listesine doğru depar atıyor.
Dünyada yıllık yağış ortalaması 1000 milimetre. Türkiye’de 643 milimetre.
Bir ülkenin su zengini olabilmesi için kişi başına düşen yıllık ortalama su miktarının 10 bin metreküp olması gerekiyor.
Örneğin, Kanada’da bu rakam 93 bin metreküp.
Türkiye, kişi başına düşen yıllık 1519 metreküp su ile ciddi anlamda su sıkıntısı çeken bir ülke.
Rakam, 4 bin metreküpten 1500’lere son 20 yılda düştü, gelecek 15 yılda da 1000 metreküpe düşecek gibi görünüyor.
Su verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir su yönetimi için alternatif kaynakların bulunması gerekiyor.
Böyle gelmiş ama böyle gitmeyeceği artık çok açık.
Önceki yazılarımda evlerimizde nasıl tasarruf edebileceğimizi, belediyelerin ve idarenin neler yapması gerektiğini yazdım.
Bugün size su yönetimindeki alternatif kaynaklardan birisini, Gri Su Geri Kazanım Sistemi’ni tanıtacağım.
Aktif Çevre firması yaklaşık 5 yıldır su tasarrufu yaratmak amacıyla Almanya çıkışlı bu sistemi Türkiye’de geliştirmeye çalışıyor.
En basitinden anlatırsak bu, duş ve lavabolarda kullandığımız suyun biyolojik ve ultrafiltrasyon sistemlerinden geçirilerek klozet rezervuarlarında, temizlik işlerinde ve bahçe sulama gibi alanlarda kullanılması prensibine dayanıyor.
Yani, duş ve lavabo suyu kanalizasyona atılmıyor, yeniden kazandırılıyor.
Bu şekilde en az yüzde 40 su tasarrufu sağlanıyor. Otellerde uygulandığında tasarruf oranı daha da yükseliyor.
Sistemin amortisman süresi de düşük.
Örneğin, Aktif Çevre firmasının 939 konutluk bir projesinde sistemin yatırımı 1 yıl 1 ayda geri alınıyor. Üstelik, başlangıç fiyatları üzerinden.
Ayrıca, 5491 sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 20’nci maddesine göre, arıtma tesislerinde kullanılan elektrik enerjisinin yüzde 50’sine kadar olan kısmı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ödeniyor.
Bu sistemde de havalandırma ve kontrol panelinde elektrik kullanılıyor.
Dolayısıyla burada Bakanlığın teşviki söz konusu.
Okullar, AVM’ler, camiler, siteler, oteller ve kamu binalarında Gri Su Geri Kazanım Sistemi kurulduğunda su tasarrufu yolunda önemli bir adım atmış oluruz.
Düşünmeye değer bence.

Yazarın Tüm Yazıları