İnsandan soğumak için iki sebep

1- Soma için yapılan bir maçta sahaya çakmak, fişek, hatta domates atanları görmek...

Haberin Devamı

Artık “Bu hareketi yapanların vicdanı, insanlığı nerede?” diye bile sorasım yok, çünkü bu artık bütünüyle bir delilik hali.
İnsanın içinden “insan”ı çıkardığınızda geriye kalan dün gece izlediklerimiz işte...
Dürtülerini kontrol edemeyen, kural tanımaz, yaptığının nasıl bir felakete sebep olabileceğini göremeyen, eğitilemeyen bir zihniyet.
“Ben kazanacağım, benim takımım kazanacak” hırsıyla en akla gelmedik deliliklere imza atabilecek, esas amacı yardım olan bir maçta bile bunu yapabilecek bir anlayış...
Filmlerdeki zombiler gibi... Hani adam zombi olmuş bir kere, yapacak bir şey yok, durması için mümkün olan en makul sebepleri sunsan dahi işlemez, duvara konuş daha iyi. Öyle ya da böyle, şimdi ya da sonra, seni ısıracak, parçalayacak. Karnı doyana kadar yapacak bunu. Sonra da evine gidip hiçbir şey olmamış gibi uyuyacak, tekrar acıkana kadar. Bir sonraki “zombinin acıkma anı”nı nerede yaşayacak kim bilir.
Bildiğimiz bir şey var ki, o da, eğer o acıkma anını yine toplum içinde yaşarsa, onu izleyenlere yine ve yine “İnsanlık bitmiş... Bitmiş arkadaş” dedirtecek.
Dün maç izlemedik biz, başka bir şey izledik. İnsanımızın geldiği hali izledik. Esas mesele bu.
Bir diğer konu ise şu, koca koca fişeklerle, çakmaklarla rahat rahat stada girenler varken, herhangi bir güvenlik önleminden bahsedemeyiz. Ya bir sporcu sakatlansaydı. Ya atılan bir cisim birinin başına gelseydi, canını alsaydı. “Hak etti, zaten ölsün istemiştik” mi diyeceklerdi? Bir anlık kızgınlığa mı vereceklerdi?
Hepimiz tesadüfen yaşıyoruz fakat futbolcuların “can pazarı” daha ironik. Akla hayale gelmeyecek transfer ücretleri al, Türkiye’ye gel, top koştur; ama bunun bedeli akla hayale gelmeyecek küfürler yemek, ancak bir 3. dünya ülkesinde görülebilecek yöntemlerle hayatının tehlikeye girmesi olsun.
Ne diyelim, tüm sporculara kolay gelsin.
2- Toplumun önünde, gündeminde, sürekli izlenen, takip edilen bir sporcu, birine hakaret etmek maksadıyla “Sokak köpeklerini zehirlesinler” diyor, biz de küfür niyetine edilen bazı konuların nasıl sinsi sinsi dilimize sindiğini bir kez daha görüyoruz.
“Köpek” deyince karşısındakini aşağıladığını düşünenlerin haline kat çıktı Volkan Demirel. Köpek zaten “aşağılayıcı” ya, “sokak köpeği” diyerek biraz daha aşağılıyor karşısındakini.
Öyle ya, sokak köpeğinin yüzüne bakılmaz, sokağa yüktür; yok edilmesi gereken bir canlıdır kimine göre. Dolayısıyla hakarete dönüşmesi pek kolay ve sıradan görünüyor olsa gerek.
Kendini ifade etmenin, sinirini göstermenin çok daha şık ve hepsinden önemlisi insani yöntemleri var oysa ki.
Artık futbol camiasından topluma iyi örnek bir sporcu beklentimizi hayli düşürdük. Toplumu çürüten türde davranışlar sergilemesinler, kural tanımazlığı yaymasınlar yeter.

Yazarın Tüm Yazıları