Derde bak:Kedi besleyene tutanak!

Bir mahallede yaşayan kedilerin gürbüzlük seviyesine bakarak hayvanlara orada nasıl davranıldığını çıkarmak mümkün.

Haberin Devamı

Gözleri kapanmış, tir tir titreyen, cılız ve çaresiz ufacık kedilerin yanından bir gram vicdanı sızlamadan geçen adamlar ve kadınlar var memlekette.
“Bahçemizi pisliyorlar” diye diğer komşuların hayvanlara yemek vermesini engelleyen, hatta bunun için kavgaya tutuşan site sakinleri var.
İTÜ’de bir idari sorumlu ve gıda teknikeri kedileri besliyor diye hiç üşenmemiş, yemekhane görevlisiyle ilgili tutanak tutturmuş.
Adamlardaki hırsa bakar mısınız?
Adamların derdine bakar mısınız?
Bir yanda hayvanlara “fareleri zehirleyeceğiz” kılıfıyla zehirli mama bırakanlar...
Bir yanda belediyelerin sınırlı imkanları...
Artık vaziyet kontrol edilemez halde.
Tam da bu sebeple hayvanları çöp olarak görenlerin içinde insanlığa dair herhangi bir belirti içermeyen “aksiyon”larına daha sık rastlar olduk.
Birilerinin darmadağın olmuş bir hayvana baktığında kılı bile kıpırdamazken öte yandan iyi ki yüreği kavrulan insanlar var. İyi ki...
Kimi mahallelerde “kediler bahçelerimizi pisletiyor”cuların aksine, mutlu ve şişman kediler görürsünüz etrafta.
Elinizde torba varsa, hışırtısına kedilerin koşması garantidir.
Her torbalı “iki ayaklı”yı, onları düzenli beslemeye gelen, torbasının içine elini daldırıp daldırıp mama dağıtan insanlardan sanırlar...
Hasta kedilere bakanlar, tedavi ettirenler...
Kendi ceplerinden harcayarak hayvanlar sağlığına kavuşana kadar yoğun bakım ortamı yaratan güzel kalpli insanların varlığını bilmesek, sokak hayvanlarının süründüğü mahallelerden geçerken hayatı sorgulamak gayet mümkün.
Sokaktaki hayvanı çöp olarak gören bu kafa yüzünden Kadıköy, Moda, Cihangir’in çeşitli mahallelerinde kedi nüfusunda patlama yaşanıyor.
Burada sokak kedilerinin bakıldığını, mama verildiğini ve iyi yaşam koşulları olduğunu bilen fakat kendi mahallelerinde çaresiz kalanlar, bakımsız hayvanları kaptıkları gibi buralara bırakıyorlar.
Bu da bir çözüm değil artık.
Barınakların hali malum.
Belediyelerin imkanları sınırlı. İş, Türkiye’de hemen hemen her konuda olduğu gibi, yine başa düşüyor.
Siz vicdansızları bırakın, kendi dünyalarında boğulsunlar.
Biz elimizden geldiğince besleyelim bu güzel hayvancıkları.
Gücümüz yettiğince tedavi ettirelim, bakalım.
Başka bir çaremiz yok zira. Koşullar ortada.
Bir koli mama alalım, koyalım eve. Her sokağa çıktığımızda alalım yanımıza, kedilerin, köpeklerin çok sevdiği o “torbalı iki ayaklı canlı”lardan olalım.
Bir karton kutu, biraz köpük ve bir yastıkla yuva yapalım...
Kuytu köşelere, üzerine “sokak hayvanlarının barınağıdır, atmayınız” yazarak bırakalım.
Hayvanları sahiplenecek gücümüz varsa barınaklardan sahiplenelim.
Hiçbirini yapamıyorsak “bir tık” ile de mümkün.
Girelim kolaymama.com’a, barınaklara mama gönderelim.
Bakın bunların hiçbiri zor değil.
Hepinize hayvan düşmanlarından uzak bir hafta sonu dilerim...

Yazarın Tüm Yazıları