Bir sahtekârlık hikayesi

Cengiz Semercioğlu dün TripAdvisor’un da aynı bizim gibi sosyal medyadaki sahte hesaplarla uğraştığını söyledi.

Haberin Devamı

Bilmiyorum bizimkiler kadar “yaratıcı” yöntemler buluyorlar mı ama bakın bizim sularda neler yaşandı...

Adam restoran sahibi...
Yemek siparişi verilen bir sitede puanının yüksek olmasını istiyor.
Kullananlar bilirler, yemek siparişi vermeden bir restoranla ilgili rastgele yazamazsınız, ancak sipariş vereceksiniz ki yorum yapabilesiniz veya yıldız verebilesiniz...
Zaten sitenin yorumlar konusunda bir müdahalesi veya dahli yok, sipariş veren kullanıcı, yorum yapma hakkı kazanıyor, bu kadar basit.
Adamımız sürekli kendi restoranından sipariş verecek değil ya...
Dahası, sadece kendi yorum ve puanıyla restoranının puanını yükseltemez...
Bunun için çok insanın yüksek puan vermesi lazım.
Bunun da çaresini buluyor.
Eş, dost, tanıdıklarıyla anlaşıyor, belirli aralıklarla bu tanıdıklar restorandan yemek siparişi veriyor ve dolayısıyla yemek iyi de olsa, kötü de olsa yorum yazma fırsatı yakalamış oluyorlar.
Verdikleri puan 9-10’dan daha aşağı olmuyor...
Tabii yazdıkları yorumların tarzından vaziyet anlaşılıyor.
Herhangi bir gerçek müşterinin bir yemekle ilgili yapmayacağı türden yorumlar, kullanmaya lüzum görmeyeceği ifadeler...
Tam olarak cümleleri aktarmıyorum ama tarz şöyle: “Hiç bu kadar inanılmaz lezzetli bir yemek yememiştim açıkçası”, “Bu restoranın temizliği parmak ısırtıyor adeta...”, “Her şeyi düşünüyorlar, bu kadar mı olur yahu!”, “Bundan sonra hep bu restorandan sipariş vereceğim açıkçası” ve “Mükemmel ötesi...”
Cümlelerin tarzları aynı.
Yazıldıkları hesaplar ise, hep belirli hesaplar.
Ve her ne hikmetse, sürekli belirli zaman dilimlerinde bu yorumlar aşağı yukarı aynı kelimelerle tekrarlanıyor.
Bu hesapların verdiği puanlar sayesinde restoranın kredisi yükseliyor elbette.
Esasında öyle “acıkası, adeta” gibi “ekstra” kelimelerle övülecek bir restoran değil, son derece ortalama servis ve lezzete sahip ama puanına baktığınızda 9’un üzerinde olduğunu görüyorsunuz.
Tabii “ne yiyelim” diye sitede gezinen potansiyel müşteriler bu puanı gördüklerinde tereddüt etmeden sipariş veriyorlar, restoranın işleri artıyor, oh ne ala memleket.
Ortalama puan verseler de periyodik olarak yapılan 10 puan takviyesi ve övgü dolu yorumlarla restoranın puanı düşmüyor.
Üstelik görünürde hukuken sitenin müdahale edebileceği bir durum da söz konusu olmuyor, her şey kitabına uygun!
Halbuki yalan dolan ve sahtekârlık organizasyonuyla puan yükseltmek yerine “Nasıl daha lezzetli yemekler yapabilir ve daha iyi bir servis sunabiliriz” konusuna kafa yorsalar herhalde daha az enerji harcarlar.
Karşılığını alıyor olmalılar ki, bu kadar emek harcayarak sahtekârlık yapıyorlar.
Herhalde TripAdvisor’cılar bu olayı görse kendi hallerine şükrederler.

Haberin Devamı

TRT’nin bize borcu var

Haberin Devamı

RTÜK üyesi Ersin Öngel önceki gün Twitter’daki hesabından duyurdu:
Cebimizden çıkan vergiyle ayakta duran, herkese eşit mesafede durması gereken TRT’nin seçimlerden önceki 25 günlük canlı yayın, daha doğrusu utanç tablosu.
Bakın TRT hangi partiye kaç saat, kaç dakika ayırmış:
Cumhurbaşkanı: 29 saat.
AKP: 30 saat
CHP: 5 saat
MHP: 1 saat 10 dakika.
HDP: 18 dakika.
Bu rakamların üzerine herhalde yorum yapmaya gerek yok.
İleride “Vatandaşın cebinden çıkan para ile finanse edilen devletin medya kuruluşu, tek partinin propaganda kanalı haline dönüşmüştü” diye tarih kitaplarında okuruz artık.
Umuyoruz yakın bir gelecekte, gerçek demokrasiden bahsedebi-leceğimiz günlere geldiği-mizde, tek partinin propaganda kanalı olarak yayın yapan TRT’nin bu adaletsizliğe bir çözüm bulması gerekecek.
Hepimizden haksızca aldığı, bizim paramızla bize sadece bir partinin reklamını yaptığı zamanlara yönelik vergiyi geri ödemesini talep etmemiz yerinde olur herhalde!

Yazarın Tüm Yazıları