Artık böyle eğleniyoruz

Müzik dinlenen, gece hayatının merkezi olarak konumlandırılan pek çok yer değişti son beş yıl içinde İstanbul’da.

Haberin Devamı

Sadece istanbul’da değil, terör tehdidinin boyutları ve radikal grupların kendi gibi olmayanların yaşam tarzına müdahale etme riski, şehrin, şehirlerin eğlence anlayışını da değiştirdi.
“Dağınık” değil artık mekanlar, korunaklı alanlarda, bir kompleks içinde var olmayı tercih ediyorlar veya olan bir mekanı, müşterisine farklı tat, eğlence, müzik ve hatta sanatın diğer kollarına dair etkinlikler sunan çok seçenekli merkezlere dönüştürüyorlar.
Bu yapılar, bir bakıma tarihin farklı dönemlerinde kendini işgalcilerden korumak isteyen insanların inşa ettiği tarihi binalara, tapınaklara benziyor...
Korunaklı duvarları, iyi korunan bir kapısı, herkesin vakit geçirebileceği bir avlusu, farklı bölümleri ve “oda”ları bulunuyor bu eğlence/müzik/ gece hayatı alanlarının. Aslında dünyada uzun süredir var olan bir eğilimin bize değen ayağı sayılır bu, son 10 yılda eski veya terk edilmiş sanayi bölgelerinin, fabrikalarının teker teker yeni hip eğlence alanlarına dönüşmesi yeni haber değil.
Global terör ve özel hayata/ tercihlere müdahale bu gidişatı hızlandırdı sadece.
Kimlik değiştiren, daha doğrusu kimliksizleşen Beyoğlu’ndan Bomonti’ye transfer olan Babylon ve Bomontiada bu dönüşümün bizim sulardaki başlıca örneği.
Gece hayatına yönelik rüzgar, “kapalılık” kelimesi etrafında şekillenirken, müzik dünyasında da başka türlü bir “kapalılık” meselesi söz konusu.
Konserleri “bir sosyalleşme aracı” olarak değerlendirmek istemeyen, gerçek müzik deneyimi arayışındaki dinleyicinin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmiş, birkaç senedir süren nefis bir organizasyon var: Gerçek müzik deneyimi sunan Sofar Sounds...

Haberin Devamı

18 Aralık’ı not edin

2010 yılında Londra’da başlayan ve bugün İstanbul dahil dünyanın 296 şehrinde gerçekleşen bir “konser dizisi” olarak özetleyeyim Sofar Sounds’u.
Henüz herkesin bilmediği fakat yakında çok konuşulacak yetenekli müzisyenleri, iyi bildiğiniz grupları, müziğin henüz kitlelerle buluşturmamış ancak çok özel işler yapan müzik insanlarını, 50-60 kişinin misafir edilebileceği bir evde dinleme imkanı buluyorsunuz...
Sistem şöyle, önce şehrinizde yakında bir Sofar İstanbul etkinliği olup olmadığına bakıyorsunuz. (sofarsounds.com/istanbul) varsa kayıt oluyorsunuz ve konser gününe kadar bekliyorsunuz...
Etkinlik, konser gününe kadar adresi söylenmeyen bir evde gerçekleşiyor (her konserde farklı bir mekan veya ev ama asla bir bar veya ortak bir mekan değil) ve mekan “birisinin evi” olduğu için etkinlikler ücretsiz ama katılımcı sayısı sınırlı.
Her etkinlikte 3 farklı kişi veya grubun performansını izliyorsunuz, dilerseniz kendi içeceğinizi getiriyorsunuz, evin içinde bir yer bulup oturuyorsunuz ve iki saat boyunca kimsenin ensenizde avaz avaz konuşmadığı, cep telefonuyla video kaydetmediği/fotoğraf çekmediği gerçek bir müzik deneyimi yaşıyorsunuz.
Burada bir tane amaç var, o da müzik dinlemek.

Haberin Devamı

İyi hafta sonları

Ben Sofar İstanbul konserlerini bir kez deneyimleme şansı yakaladım.
Büyük bir mekanda, çoğu insanın müzik dinlemek için değil, sosyalleşmek için geldiği konserlerden farklı olarak, müziğe ve müzisyene odaklı bir gece geçirdim.
Sahne alacak olan müzisyenlerin, diğer konserlerde olduğu gibi bir “önem sırası” yok.
Sofar İstanbul, “Sanatçılar, iyi tanınsınlar ya da tanınmasınlar, eşit derecede saygı görmelidir” diyor.
Sofar İstanbul, 18 Aralık’ta, ‘OKEY ile istediğin gibi: Sofar Festival’ isimli bir festival düzenliyor.
Sistem yine aynı ama bu defa facebook.com/clubokey adresine kayıt olmanız gerekiyor.
Bu defa kontenjan, festival ev yerine daha büyük bir mekanda olacağı için daha fazla, yani şansınız daha yüksek. Bunun yanı sıra, bu festival yer alacak müzisyenler dahil her detayını sizin şekillendireceğiniz bir etkinlik olacak.
Tüm içeriği, alanda yer alacak etkinlikleri ve festivalde ne yiyeceğinizi dahi siz belirleyeceksiniz.
İyi hafta sonları!

Yazarın Tüm Yazıları