Tek dertleri yargıyı ele geçirmek!

AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, HSYK seçimleri ile ilgili bir konuşma yaptı.

Haberin Devamı

Ünal’ın sözleri, bu partinin “demokrasi” anlayışı ile ilgili olarak açık seçik bir mesaj veriyor.
O da demokrasinin sadece kendileri için olduğudur.
Yargıtay’da yapılan HSYK üyelikleri seçimini “hükümetin oluşturduğu” grup kazanamayınca şöyle diyor:
“Bir grubun ya da zümrenin yargıyı ele geçirmek için oluşturduğu bu örgütlü koordinasyon isterse bu seçimleri kazansın, bizim için gayrimeşrudur. Çünkü biz sandıktan milletin oyları ile çıkmış milletin iradesini temsil eden seçilmiş hükümetiz. Milletin iradesi dışında birtakım ayak oyunları ile pazarlıklarla hareket edenlere, milletin temsilcileri olarak hükümet izin veremez.”
Sonra da seçimler istedikleri gibi sonuçlanmaz ise ne yapacaklarını açıklıyor:
“Meclis açıldığında bu parlamento üzerine düşeni yapacaktır. Ne gerekiyorsa yaparız.”
Ne demek istediği çok açık.
Eğer HSYK seçimlerini hükümetin oluşturduğu birlik kazanamazsa, yeniden kanun değişecek, seçim şartları değiştirilecek. Ta ki tüm yargı sistemi, AKP tarafından ele geçirilene kadar!
Mahir Ünal’ı aslında tebrik etmemiz de gerek, açıksözlülüğü için!
Kendi istemedikleri biçimde sonuçlanacak bir seçimi gayrimeşru kabul edeceklerini söylüyor, merak ettim acaba buna genel ve yerel seçimler de dahil mi?
Yargının, bugün “paralel yapı” diye tanımladıkları cemaat tarafından ele geçirilmesinde başrolü bu parti oynamıştı!
O zaman listelerin Adalet Bakanlığı’nda hazırlandığını, müsteşarından tutun da daire başkanlarına kadar Adalet Bakanlığı’nın yargıyı ele geçirme planının bir sonucu olduğunu onlar unutmuş olabilir, ama biz hatırlıyoruz.
Şimdi yine benzer bir hesap içindeler ama bu kez “cemaat” de olsun istemiyorlar!
Biz de istemiyoruz!
Yargıyı ne cemaat ele geçirsin, ne hükümet ne de şu ya da bu ideolojik görüş etrafında toplaşanlar.
İstiyoruz ki yargı gerçekten bağımsız olsun, çivisi tamamen yerinden oynamış bu ülkede, bağımsız ve tarafsız bir anayasal güç olarak dengelerin yeniden kurulmasını, fren mekanizmalarının çalışmasını sağlayabilsin!
Bunun yolu sonucunu beğenmediğiniz seçimi gayrimeşru ilan etmekten değil, yargıyı bu tür gruplaşmalardan tümüyle kurtaracak şekilde kanunu yeniden düzenlemekten geçiyor.
HSYK seçimlerinde “liste usulünü” ortadan kaldırarak işe başlayabilirler!

Haberin Devamı


Havuz medyasında çare tükenmiyor

Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda boş salona bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı’nın daha önce ikinci gün öğleden sonra konuşacağı açıklanmıştı.
Ancak sonradan bu saat değişti ve Cumhurbaşkanı konuşmasını, sabah oturumunda son konuşmacı olarak yaptı.
Ve o saatte de Güvenlik Konseyi toplantısı da vardı, belli ki diğer katılımcılar da “dünya liderinin” ne diyeceğini hiç merak etmiyorlardı, konuşma sırasında salonun çok büyük bölümü boştu!
Ama havuz medyasında çare tükenmiyor tabii!
Koskoca bir “dünya lideri”nin boş salona konuştuğunu yansıtacak değillerdi elbette!
Havuz medyasının büyük bölümü boş sıralara konuştuğunu göstermemek için, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kürsüdeki tek fotoğrafıyla durumu geçiştirdi.
Bir tek Star gazetesi hariç!
Onlar daha uyanık çıktı, tıklım tıklım dolu bir BM Genel Kurulu salonu fotoğrafının üzerine, kürsüde bir Erdoğan fotoğrafı koyarak, moda deyimle “algı operasyonu” yaptılar!
Bu durumda yandaşlık liginde birinciliği Star’a veriyorum, Karaalioğlu’na benden 10 numara, beş yıldız!

Haberin Devamı


Akıllarında sadece tesettür var

MİLLİ Eğitim Bakanı Nabi Avcı, küçücük kız çocuklarının tesettüre sokulması ile ilgili yönetmelik değişikliği haberlerinin tartışılması üzerine şöyle dedi:
“Medya iki gündür eğitim konularına çok fazla ilgi gösteriyor.”
Belli ki Bakan Bey hiç gazete okumuyor!
Bu gazetede başta İsmet Berkan olmak üzere ben de dahil birçok yazar eğitim sistemimizin sorunları üzerine sürekli yazılar yazıyoruz. Gazetemizin eğitim muhabirlerinin hazırladığı dizi yazılar, haberler de cabası!
Öyle görünüyor ki onlar Bakan Bey’in hiç ilgisini çekmemiş, haberi yok!
Konu ne zaman türban olmuş, Bakan da gazetelerdeki haberleri, yorumları okumaya başlamış.
Çünkü “eğitim sisteminin sorunları” dendiğinde akıllarına sadece bu geliyor: Küçücük kızları tesettüre sokmak, eğitimi İslamileştirmek, herkesin çocuğunu zorla imam hatibe yollamak!

Yazarın Tüm Yazıları