O çocuklara devlet baksın o adamlar değil

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesini öngören yasa teklifini komisyona geri çekti.

Haberin Devamı

Yıldırım, bunun iddia edildiği gibi tecavüzcüye af olmadığını söyledi ve “Bu kanayan bir yaradır, görmek lazım” dedi.

Ben de Başbakan gibi söylüyorum: “Bu kanayan bir yaradır, görmek lazım. Bu ülkede çocuk yaşta kızlar zorla evlendiriliyor, buna engel olmak lazım.”

10 yılda 483 bin kız çocuğu evlendirildi.

15–17 yaş arası doğum yapan kız çocuklarının sayısı 17 bin 789. 15 yaşın altında 244 kız çocuğu doğum yaptı.

Kanayan yara budur, çocuklarla bir şekilde evlenip onlara tecavüz edenlerin hapse girmesi değil.

Başbakan diyor ki:

“Erken yaşta çiftlerin kendi rızasıyla veya ailenin rızasıyla evlenmeleri, rıza olsa bile kanunen yasak. Suç.”

Ben diyorum ki çocuk yaşta bir kızın rızası olup olmadığını soran kim?

Onu kendi malı gibi gören ailesi mi? O çocuk, o soruya nasıl yanıt verebilir, Başbakan hangi dünyada yaşıyor?

Şimdi bu teklif komisyona geri çekildi. Başbakan, önerileri de alıp yasayı ona göre yazmaktan söz ediyor.

Farkında değil ki temel olarak ayrıldığımız yer tam da burası:

Biz yaşı kaç olursa olsun, ister zorla, ister ailesinin rızasıyla evlendirilsin, bir çocukla evlenen kişinin suçlu olduğunu, cezalandırılması gerektiğini söylüyoruz.

AKP zihniyeti ise bu anormal duruma kılıf bulma derdinde. Yok hem çocuklar hem de anneleri mağdur olmuş vs.

Anneler ve çocuklar mağdur oldularsa, bu devlet onları gerektiği gibi korumadığı ve sonra da gerektiği gibi bakmadığı için mağdur oluyor.

Devlet sorumluluğunu yerine getirmediği için, neden bu suçluları sokağa salmak istiyorsunuz?


ALEYNA TİLKİ EVLENSEYDİ
BAŞTAN söyleyeyim: Çocukların, içkili mekânlarda sahneye çıkmasını doğru bulmuyorum, yasak olması gerektiğini savunuyorum.

AKP’nin suçluların bir bölümüne af getiren önergesi ortaya çıktığından beri Aleyna Tilki için kıyametler koparanlara bakıyorum, tıs yok.

Hatırlarsınız, 16 yaşındaki Aleyna Tilki, barlarda sahneye çıkıyor diye doğru bir uyarı görevi yerine getirmişlerdi.

Bunun üzerine Valilik, mevcut kanunları hatırlamış ve Aleyna Tilki’nin içkili barlarda sahneye çıkmasını yasaklamıştı.

O gün bunun için ortalığı birbirine katanlar, teklif sırf AKP hükümetinden geldi diye seslerini çıkarmıyorlar.

Belli ki reşit olmayan bir kız çocuğunun şarkı söylemesine karşılar ama kendinden büyük adamlarla evlendirilip tecavüze uğramasına itirazları yok.

Ne tuhaf bir ahlak anlayışı!


EKONOMİK SORUNLAR CİDDİYET GEREKTİRİYOR
BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Ekonomide olağanüstü bir durum söz konusu değildir” dedi.

Hangi dünyada yaşıyor, çok merak ettim.

Ekonomide gerçekten olağanüstü bir dönem yaşıyoruz ve bunu aşmak için ciddi tedbirler almak gerekiyor.

Ekonomik sorunları görmezden gelmek, yokmuş gibi davranmak belki söyleyenin içine ferahlık verir ama sorunların yaratabileceği sonuçları ağırlaştırır.

Bakın geçen gün Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Şeref Fayat ne dedi:

“15 Temmuz darbe girişimi ve artan terör olayları nedeniyle yabancı alıcıları getirmekte zorlanıyoruz. Müşteri getirmekte zorlanıyoruz.”

Bu ciddi bir sorun. İhracata yönelik tekstil üretimi tehlikeye giriyor çünkü eskiden iş yapılan yabancı firmalar, Türkiye’ye adamlarını göndermek istemiyorlar.

Birinci neden terörse, ikinci neden de 15 Temmuz.

Aynı sorun 2017 için turizmde de ağırlığını koruyor. Rusların bir bölümü belki geri gelecek ama Batılı turist giderek elini ayağını çekiyor.

Avrupa Birliği ile ilişkilerin gerginleştirilmesi, belki iç politikada kahramanlık primi yaptırıyor ama bunun ekonomiye bir faydası yok.

Bakın dolar, nereden nereye geldi?

Perakende güven endeksi bu yılın ekim ayında 7 yılın en kötü değerine ulaştı.

Bunlar görmezden gelinecek, “Ben söylemezsem kimse farkına varmaz” denilecek gerçekler değil.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “AB’den kopmuş bir Türkiye algısı, gerçek farklı olsa bile 3. dünya ülkesidir” diyor.

Ama Cumhurbaşkanı, AB’den “kurtulup”, Şanghay 5’lisine girmek istiyor.

Bütün bunların Türkiye ekonomisini etkilememesi mümkün mü?

Bir ekonomik kriz, zaten zor olan hayatlarımızı birkaç kat daha zorlaştırır.

Hükümet ciddi aksiyon almak, herkese “Hükümet durumun farkında, çözüm bulacak” dedirtecek kararlar almak ve uygulamak zorunda.

Yazarın Tüm Yazıları