İlk hedefiniz Rakka'dır, ileri!

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Çin’den dönerken “Obama, Rakka konusunda beraber bir şeyler yapmak istiyor” dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı bu sözleri söylerken uçakta değildim, onun için sadece gazetelere yansıyan “ortak metin”den yararlandım ve şunu söyleyebilirim ki
Obama’nın bu “istekli” havası, Cumhurbaşkanı’nı da mutlu etmiş.

Obama’nın Rakka konusunda Türkiye ile birlikte yapmak istediği “bir şeyler” ne olabilir?

Çok fazla seçenek yok aslında bu sorunun yanıtını verebilmemiz için.

Bir tek şey ister: IŞİD’i en güçlü olduğu yerden, bir anlamda başkentinden söküp atmak ve mümkünse imha etmek.

Bunu yapmayı kuşkusuz ki deli gibi istiyordur ama ne yapsın ki askerlerini bir kez daha Irak ve Suriye çöllerine gönderip kırdırtmak da istemiyor.

Daha başkan seçilirken bu sözü vermişti, Irak’ı kendi kaderine terk ederek sözünü de tuttu ve şimdi yeniden oraya dönemiyor.

Uçakları havadan bomba vs atıyor, insansız hava araçları tespit edebildikleri IŞİD yöneticilerini öldürüyor, elinden gelenin hepsi bu.

Oysa şöyle güçlü kuvvetli bir orduyu karadan da sokabilse ne kadar da iyi olurdu onun için.

Suriye’de bu iş için PKK’nın Suriye kolunu kullandı ama onların tek başlarına IŞİD ile baş edebilmeleri mümkün değil.

Onun için Türkiye’nin Kürt korkusunu kullandı ve ilk adımda Türk askerinin Suriye’ye girmesini sağladı.

Şimdi de yeni bir emir vermeye hazırlanıyor: Ordular, ilk hedefiniz Rakka’dır, ileri!

Cumhurbaşkanı’nın da Obama ile yeniden el ele bir görüntü vermeye çok istekli olduğu açık.

Zaten askerlik de yan gelip yatma yeri değildir, arada bir savaştırmak gerekir diye de düşünüyor olmalı.

Böylece Kore’den sonra ABD’nin kuyruğuna takılıp bir savaşa daha girecek gibi görünüyoruz.

Ortadoğu bataklığına iyice gömülmek için!


RUH, YÜKSEK İRTİFAYA DAYANAMIYOR

Haberin Devamı


CUMHURBAŞKANI’nın Çin’den dönerken gazeteciler ile çektirdiği fotoğraf bütün gazetelerde yayımlandı.

Hürriyet fotoğrafı daha dar bir kadraj ile kullanmıştı ama diğerlerinde fotoğrafın tamamı vardı.

Bu fotoğrafa bakarken şunu düşündüm: Yenikapı ruhu, belli ki uçağa girmeyi başaramamış!

İçlerindeki iki-üç kişiyi tenzih ederim, geri kalanlara gazeteci değil ancak “baş sallayan” diyebilirim.

Başlarını emme basma tulumba gibi sallayan iktidar gazetecileri.

Oysa Yenikapı ruhu ile birlikte memlekette bir şeyler değişirken, uçağın mürettebatı da değişir zannediyordum.

“Yenikapı ruhu, yüksek irtifaya dayanamıyor” diyeceğim ama alçak rakımda da durum farklı değil.

Memleket demokrasi bayramı kutladı, Yenikapı ruhu şahlandı ama sıra belli ki  bir türlü özgür basına gelemiyor.


AKP'DE FETULLAHÇI TELAŞI

Haberin Devamı


CUMHURBAŞKANI bile dayanamadı ve kamu kesimindeki tasfiyelerde ipin ucunun kaçtığını şöyle açıkladı: “At izi it izine karıştı.”

“Ben bir şey atayım da nasılsa tutar diyenler var. Medyada öyle yorumlar yapılıyor ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok” dedi.

Sadece o değil bu durumdan şikâyetçi olan. Cumhurbaşkanı’nın danışmanı da sinirli, 15 Temmuz’da tanklara direnen bir tanıdığının evini polis basmış, FETÖ’cü diye!

İzmir Balesi’nin başbaleti Yücel Emre de Fetullahçı diye memuriyetine son verilenler arasında.

Nereden mi anlamışlar Fetullahçı olduğunu: Bank Asya’da hesabı varmış, iddia bu.

Velev ki hesabı var, bu Fetullahçı olduğunu kanıtlar mı? Devletin çalışma izni verdiği bankaya güvenmek mi suçu?

Barış bildirisini imzalayan akademisyenler de aynı kararname ile memuriyetten çıkarıldılar.

At izinin it izine karışmasını fırsat bilenler şimdi siyasi rakiplerini, iş rakiplerini, kaşını gözünü sevmediklerini filan ihbar edip duruyorlar.

Öyle görünüyor ki en büyük ihbar furyası da siyasi amaçlarla AKP içinde sürüyor.

Abdulkadir Selvi’nin yazdığına göre iki grup varmış AKP içinde.

Birinci grup “Partide Fetullahçı temizliği yapılırsa bundan yararlanılarak AKP’ye de operasyon yapılır” diyenlermiş. İkinci grup ise parti içindeki bütün Fetullahçılar temizlensin istiyormuş.

Ben de bunu anlamadım.

Sırf Bank Asya’da hesabı var diye gariban güvenlik görevlisinin işine son veriliyor, yetişmesi seneler alan başbalet işten atılıyor ama AKP söz konusu olunca “Aman partimize dokunmayalım” diyorlar.

Bu ne iş?

Hayır, bunu talep edenlerin hepsi Fetullahçıdır demiyorum.

Bu partide şu ya da bu kademede olup da Fetullahçılarla iş tutmayan bir tek kişinin dahi bulunamayacağına iddiaya girerim.

Hiçbir şey yapmayan en azından bir himmet toplantısında boy göstermiştir. En temizi en az bir kere bunlardan bir iyilik istemiş ya da bunlara bir kıyak yapmıştır.

Çocuklarını bunların okullarına gönderenleri, bunlar aracılığıyla işlerini geliştirip büyütenleri hiç saymıyorum.

Düşünün ki en baştaki Reis “ne istedilerse verdi”, belediyelerde neler döndüğünü de tahmin edebilirsiniz.

“Aman partide operasyon yapılmasın” diyenlerin korkusu bundan olmalı.

Eğer 50 bin kişinin memuriyetten atılmasındaki kıstaslar partiye de uygulanırsa sonunda bütün AKP’yi götürüp hapse tıkmaları gerekebilir çünkü!


#SoruHürriyetim
Bugün #SoruHürriyeti’nde canlı yayında sorularınızı yanıtlıyorum. 16.00’da facebook.com/Hurriyet adresinde buluşalım.



Yazarın Tüm Yazıları