Yüce Divan’ı geçiniz devletin kasasını veriniz

YOLSUZLUK ve rüşvetle suçlanan 4 eski bakan için kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu için dün oylama günüydü.

Haberin Devamı

Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar’ın yollarının Yüce Divan’a çıkıp çıkmayacağını belirlemek açısından kritik öneme sahipti bu oylama; ilk adım sayılırdı.
O ilk adım atıldı mı, nasıl atıldı, kaç tanesi için atıldı veya yargı aşamasında olduğu gibi kapatılıp üstüne toprak atılma yoluna mı gidildi, yazıyı yazdığım sırada bilmeme imkân yoktu.
Yaklaşık bir yıldır iddiaları okuduk, yüzümüz kızararak tape çözümlerine göz attık...
Birkaç gün önce MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) tarafından hazırlanan raporu görme şansımız oldu.
Rapor, Bayraktar dışındaki bakanların ve aile efradının mal varlıklarının beyan ettikleri gelirlerle elde edilmiş olmasını imkânsız olarak nitelendiriyordu.
“İmkânsız” bile tanımlamakta yetersiz kalabilir gelir “zıplamalarını”...
Mesela Muammer Güler’in oğlu Barış Güler.
2003-2008 arasında aylık geliri 250-500 TL imiş.
2009’da 2 bin, 2010’da 3 bin 100, 2011’de 2 bin 900, 2012’de 5 bin 500 ve nihayet 2013’te 5 bin 600 TL aylık geliri varmış.
Barış Güler öyle bir mali dehaya sahip olmalı ki; 2011’de 2010’dan az kazanmak gibi dezavantajlara rağmen 2013 sonu itibariyle hesaplarında 735 bin TL biriktirmeyi başarmış.
Kızı Burcu Güler’in taşınmaz mal varlıkları bir yana 2013’teki aylık 8 bin TL gelir ile bankaya 935 bin TL koyabilmesi fevkaladenin fevkinde bir tasarruf mucizesi olsa gerektir!

*

Zafer Çağlayan’ın 700 bin TL’lik kol saatini, 40 bin Euro’luk piyanosunu filan unutun...
Karışık hesap hareketleriyle, Reza Zarrab’ın kime ne ödediği, o ödemenin Çağlayan ailesine nasıl aktarıldığı filan da kafa karıştırır.
Neticede düğünlerde gelen mücevheratın bozdurulmasıyla Çağlayan’ın çocuklarıyla arasında 2 milyon 537 bin TL veya 1 milyon 50 bin TL gibi para aktarımları yaşanabiliyor(muş!)
Çocuklardan birinin 4 bin 500 TL, diğerinin 2 bin 600 TL geliri olduğunu düşününce insanın kendisini dövesi geliyor, “Ben niye böyle birikim yapamıyorum?!” diye...

*

Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış gayrimenkule yüklenmiş; artsın eksilmesin, taşsın dökülmesin!
Hem almışlar hem satmışlar.
Ve bütün bunları dişlerinden tırnaklarından arttırarak yapmışlar.
Rapordan okuyalım:
“Bağış ve eşinin aylık kredi ödemeleri düşüldüğünde harcama, tasarruf ve yatırımlarını finanse edebilecek aylık ortama gelirlerinin 2008 için 7 bin 350 TL, 2009 için 6 bin 300 TL, 2010 için 8 bin 300 TL, 2011 ve 2012 için yaklaşık 9 bin TL, 2013 yılı ilk beş ayı için 11 bin 600 TL olabileceği belirlendi...”
Rapor özetle diyor ki: “Bu paraya bu taşınmazlar, vışşş baboooo!”

*

Komisyon ne der?
Meclis kapıyı açar mı?
Yüce Divan’a çıkılır mı?
Çıkılırsa ceza alınır mı?
Ben onu bilmem, bilemem.
Ama bu ekonomik dehalar, tasarruf cambazları, gelir sihirbazları bence hemen ekonominin başına getirilmelidir.
Bu kadarcık gelirle bu kadar kâr eden adamlara devletin kasasını emanet ettiğinizi düşünsenize.
Memleket uçar, uçar vallahi!..

Yazarın Tüm Yazıları