Tutunamayanlardan bir başbakan

BAŞBAKAN Erdoğan’ın veya konuşmaları için not, metin vesaire hazırlayanların Oğuz Atay’la ilgili bir “sıkıntı” yaşadıkları belli.

Haberin Devamı

2012’de yaygın bir hatayı tekrarlamıştı...
Atay’ın günlüklerinde “bir sosyalist eleştirmenimizin dediği gibi” notunu düşerek aktardığı meşhur “Türk solu geç kalkar, çünkü bir gece önce sabaha kadar içmiştir” tespitini direkt yazara bağlayarak paylaşmıştı.
“Eğri gemi, doğru sefer” de denebilirdi aslında Erdoğan’ın gafı için.
Çünkü neticede Oğuz Atay bu tespiti “aydın çetelerini eleştirmek” için yazdığı bir makalede kullanmıştı.
Ancak o makalede “solumtırak” aydınlar, edebiyat çeteleri, “çarıklı erkân-ı harplik yapanlar” kadar “halkın değerlerine sahip çıkıyormuş gibi yapan sağcılar” da paylarına düşeni alıyordu.
Elleri dert görmesin rahmetlinin, “Korkak bir karanlık içinde” görür bu “modeli”. Anlatır nasıl bir tip olduğunu:
“Yaşamaktan, eğlenmekten korkarlar. İnsanı, özellikle kadını tanımaktan korkarlar. Dünya nimetlerini çağ dışı boşinançlar yüzünden teperler. Aslında bir ruh hastasının tepkisidir bu; daha doğrusu reddettikleri nimetlere kapılmaktan korkan bozuk ruhların tepkisidir bu. Bu yüzden sosyalizmi ahlâksızlık sanırlar, bu yüzden emperyalizm ile sosyalizmi birbirine karıştırırlar...”

*

Haberin Devamı

Erdoğan’ın Oğuz Atay’la imtihanı bu kadarla kalabilirdi, kalmadı.
Bu kez “Rahmetli Oğuz Atay, onları yani bizleri ‘Tutunamayanlar’ olarak tarif etmişti” diyerek el yükseltti.
Başbakan’ın kendisini “tutunamayan” olarak tanımladığı bir memleket gençlik hayalimizdi...
Ama Erdoğan’ı bu “cemiyette pişmiş sıradan bir vatandaş” kadar gözlemlemiş, tanımaya çalışmış biri olmak ve “Tutunamayanlar”ı okumak “Olmadı Olric, yine oldurulamadı be Olric!” dedirtmeye yetiyor.
Oğuz Atay, “Tutunamayanlar”dan “Günlük”üne, “Tehlikeli Oyunlar”dan “Korkuyu Beklerken”e kadar bu toplumun/sistemin ürettiği, yanlış yonttuğu, sıkıştırdığı, hırpaladığı bireyi anlatır.
Korkularını, hezeyanlarını, çaresizliğini, “yarılmışlığını” anlatır.

*

Tutunamayan’ı, ‘disconnectus erectus’u, ‘Garip Yaratıklar Ansiklopedisi’nden alıntılayarak aktarmaya şöyle başlar kahramanımız:
“Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır...”
Ve devamında şunları da söyler: “Filden sonra din duygusu en kuvvetli olan hayvan olarak bilinir. Öldükten sonra cennete gideceği bazı yazarlarca ileri sürülmektedir. Fakat toplu ya da tek gittikleri her yerde hadise çıkardıkları için bunun pek mümkün olamayacağı sanılmaktadır...”
Bak belki sadece bu kısmı okumuş olabilir metin yazarı, bilemeyeceğim...
Neticede “Ben tutunamayanlardan Başbakan Erdoğan” diyorsa, “Hayır öyle değilsin, olayı tamamen yanlış anlamışsın Olric!” diyecek halimiz de yok; hele ki bu ileri demukraaasi devrinde...

Yazarın Tüm Yazıları