Şok, şok, şok ramazan

RAMAZAN ayının medyada “biraz tuhaf” şekilde idrak edildiğini düşünen tek kişi ben değilimdir herhalde.

Haberin Devamı

Din âlimi değilim, bu konuda ahkâm kesecek birikimim, donanımım da yok.
Ama çocukluk yıllarımdaki ramazan aylarında böyle neredeyse “ayıp” tartışmalar hiç yapılmazdı.
Müslümanlığın en kutsal ayı tevekkül içinde, hoşgörü ve dayanışmayı öne çıkararak ve yılın kalan kısmına göre daha patırtısız şekilde geçerdi diye hatırlıyorum.
Oysa ‘2014 model ramazan’da gazetelerde, sosyal medyada okuduklarım, televizyonda gördüklerim, af buyurun “yanımdaki insan azarlanıyormuş” gibi bir his yaratıyor içimde sadece.

*

Ramazana bu yıl, özel televizyon kanallarında program yapan popüler din âlimlerinin alacakları ücretleri tartışarak girdik.
Kafanızı başka tarafa çevirip görmezden gelebileceğiniz boyutta basit bir tartışma da değildi bu.
“Hangi hoca kaç para kazanıyor?”, “Ramazanda köşeyi dönüyorlar”, “Filanca hocaya bir ayda 600 bin TL” tarzı haberlere hocalar da cevap yetiştirmeye başlayınca “Yahu bunun nefsi terbiye etmekle ne alakası var?” demekten öte tepki geliştirebilecek “yerim kalmadı” açıkçası.

*

Haberin Devamı

Sonra bu programların içeriklerinin haberleştirilmesi geldi gündeme haliyle.
“Ünlü hocaya ‘Eyvah!’ dedirten soru: Küçükken kardeşimin üstüne oturmuşum, beynini patlatmışım; günah mı?”
“Seyircinin ‘Abdest alırken rimelim aktı, orucum bozulur mu?’ sorusuna sert cevap!”
“Şok şok şok! Hoca bu soru karşısında kameraya boş boş baktı!”
Bu seviyede haberlerin, tartışmaların, polemiklerin hâkim olduğu ilahi bir ortam...

*

Mesela dün, fıkıh uzmanı olarak güncel siyasi polemiklerde de adı sıkça geçen bir hocanın (Hayrettin Karaman) 12 maddelik “Orucu bozmayan şeyler listesi” konuşuluyordu.
Ve mesela ben bu maddelerden birini Hürriyet Yayın İlkeleri’ne göre haniyse pornografik kaçacağı için buraya yazamazken, “Bu tarz listeleri okumak orucu bozar mı hocam?” diye sormaktan da kendimi alamıyorum!

*

Haberin Devamı

Daha önce de belirttim, dini konularda uzmanlık taslayacak halim yok.
Memleketin kahir ekseriyetinin kutsal ayı bildiği gibi, sakin, huzurlu, geleneklerine uygun olarak geçirdiğine eminim.
Ama medyaya yansıyan manzara bu ve manzara da affedersiniz ama feci yamuk görünüyor.
Ha, derseniz ki “Ramazan yayıncılığının fıtratı böyle”; sadece “Hayırlı olsun muhterem” der geçerim...
Ne diyeceğim başka?

Yazarın Tüm Yazıları