Prandelli mi? O kim?

Neticede Platini ile top koşturmuş özellikle Juventus yıllarında futbolcu olarak pek çok başarı elde etmiş bir profesyonelden bahsediyoruz.
Ancak mesela sadece amatör bir futbol seyircisi olan bendeniz Prandelli’nin oynattığı futboldan hiçbir şey anlamıyorum.
Sorun Prandelli’de olamayacağına göre, kesin bende olmalı!
Prandelli’nin elinde 41 futbolcu var.
100 futbol meraklısını yoldan çevirip “Bu 41 futbolcuyu 1’den 41’e sıralayınız” deseniz herhalde yüzde 80’i, 90’ı Wesley Sneijder’ı ilk sıraya yazar.

DALGA GEÇER GİBİ...

Prandelli ise, belki de şu anda Türkiye sınırları içindeki en özel futbolcuyu yanında 60 dakika oturtmayı tercih ediyor.
Hiç oynatmasa diyeceğim ki “Sakat, yorgun, depresyonda vb.”
Ama son yarım saatte dalga geçer gibi oyuna alıyor.
Daha önce de belirtmiştim, teknik direktörleri oyuncu seçimleriyle değerlendirmeyi kolaycılık olarak görürüm.
Ancak Prandelli’yi nasıl değerlendireceğimi şaşırmış vaziyetteyim.
Kafasının nasıl çalıştığı hakkında en ufak bir bilgim yok; bir futbol anlayışı varsa da adam hiç çaktırmıyor maşallah!
Galatasaraylı futbolculara “Haftada bir, bazen iki maç yapacaksınız. Gelin kendi aranızda anlaşıp takım kurun, teknik direktör yok bu sene” deseniz herhalde en kötü bu kadar oynarlar!

ONA BAŞARILAR DİLERİM

Dünkü Galatasaray’ın içler acısı halinin tek sorumlusu Prandelli değil elbette. Fakat hiç payı yokmuş gibi de yapamayacağım kibarlık olsun diye.
Sneijder’ı oynatmayıp turşusunu kuran ve takımın başında bir hezimet daha yaşayan Prandelli’ye kariyerinin kalan kısmında başarılar dilerim.
Galatasaray’ın başında kalsa bile bundan sonra kendisine yok muamelesi yapacağım ki; gerçekten yok!
Son söz olarak da elbette Ersun Yanal’ı ve Trabzonspor’u tebrik ederim. Net ve hak edilmiş bir galibiyet elde ettiler. Mücadeleleri, kişilikli oyunları ve golleri mükemmeldi.