Plakların dokunaklı ve maceralı başarı hikâyesi

Haberin Devamı

SİZE çok yakın bir arkadaşımın maceralarla dolu, hafiften de dokunaklı başarı hikâyesini anlatmak isterim bu pazar günü...
Arkadaşımın adı: Plak!
Evet, bildiğimiz plak...
En kaba tabirle, hatta kabalaşarak tarif etmek gerekirse...
Çoğunlukla siyah (her renkte ve desende basılabiliyor), yuvarlak (farklı şekillerde örnekler de vardır) plastik bir malzeme (neticede polvinil klorür; yani PVC’dir) diyebiliriz.
Ancak müzik endüstrisini omuzlarında taşıyan ve yükselten plaklara bir “meta” olarak bakmak ayıptır; en azından benim gibi sevdalıları açısından...
Çünkü aşkımız sadece aracı olduğu müziklere değil, kapağından tutun da hassas ama dayanıklı gövdesine, etiketinden çıtırtısına kadar “her şeyine” dairdir...


*


Eğer bir plak tutkunu değilseniz haberdar olmamanız çok doğaldır ama dün bir bayram günüydü.
2007’den bu yana nisan ayının üçüncü cumartesi günü Record Store Day (Plak Dükkânı Günü) olarak kutlanıyor.
Çıkış noktası sayıları azalan bağımsız plakçılara ilgi gösterilmesini sağlamaktı.
Bir dayanışma, bir şükran günü yani...
Aradan geçen süre zarfında Record Store Day kimsenin inanamadığı bir hızla gelişti.
Dünyanın en büyük yıldızlarının plak dükkânlarında bedava konserler verdikleri, o günün ansına sınırlı sayıda özel plaklar yayınladıkları gerçek (hatta gerçeküstü) bir bayrama dönüştü.


*

Haberin Devamı


Peki yazının girişinde işaret fişeğini çaktığım “dokunaklı başarı hikâyesi” nedir?
Anlatayım...
Üstüne kaset gibi bir “kuma” getirilmesine rağmen 1980’lerin sonlarına kadar ayakta kalmayı başaran plaklar, “CD”nin devreye girmesinin ardından “istenmeyen ihtiyar” pozisyonuna düşmüştü.
Dijital müziğin cazibesine kapılan kitleler plaklara bir anda sırtını dönmüş, müzik şirketleri üretimine son vermiş, kutularla
kapı önüne bırakılan, üç paraya satılan bir “objeye” dönüşmüştü bu güzel dost.
Ben ve benim gibi bazı hatırlı dostları için hem karanlık hem de çok parlak günlerdi açıkçası.
Bir yandan plaklara karşı girişilen bu toplu ihaneti üzülerek seyrediyor, bir yandan da fiyatının çok ucuzlaması sayesinde hayalini kurduğumuz koleksiyonu inşa etme fırsatını yakalamış oluyorduk.


*

Haberin Devamı


CD’nin hükümranlığı da elbette sona erecekti; erdi de zaten...
MP3 vesaire gelince o da gözden düştü, malumunuz.
Fakat 2000’lerin ortalarından itibaren plak için bir yeniden doğuş süreci başladı.
Özellikle bazı indie rock gruplarının albümlerini plak formatında da satışa sunma isteği, gençlerin plakları “cool” bulmaya başlamaları gönlümüzün kralını yeniden tahta yükseltti.
2007’den başlayarak plak satışları her yıl ikiye katlanarak arttı.
2014’te tamamı yeni baskı 9.2 milyon adet plak satıldı ki; emin olun müzik endüstrisi gözyaşları içinde seyretti bu şahlanışı.
Artık yeni çıkan bir albümün muhakkak plak formatında da baskısı yapılıyor.
İkinci el plak piyasası canlandı, bazı eski plaklar/ilk baskılar astronomik denilebilecek fiyatlara satılmaya başlandı.
Bu durum Türkiye’deki sanatçıları da harekete geçirdi.
Mesela geçen hafta Teoman’ın bazı eski albümleri yeniden plak olarak basıldı, Göksel yeni albümünü plak olarak da satışa sundu; örnekler çoğaltılabilir...


*

Haberin Devamı


Bu yazıyı İspanya’da basılan bir
Cem Karaca plağını dinleyerek hazırladım.
Az sonra plakçı dostlarımı ziyaret edip bugüne özel indirimlerden, DJ performanslarından, minik konserlerden nasibimi almak üzere evden çıkıp bayram kutlaması yapacağım.
Bu yazıyı okuyan bazılarınızdan “Nereden plak alabilirim? Plaklarımı nereye satabilirim? Pikap nereden bulunur?” soruları gelecek muhakkak.
Hepsi için bir adres tavsiye edeceğim. Bulunduğunuz şehirdeki plak dükkânları.
Hepsi cana yakın, yardımcı olmayı seven, sorularınıza net cevaplar ve öneriler getirecek türden tiplerdir plakçı arkadaşlarımızın.
Ufak bir internet aramasıyla şehrinizdeki, semtinizdeki plakçılara ulaşabilirsiniz.
Göstereceğiniz çabanın karşılığını
katbekat alacağınıza emin olun...
Bugünü kaçırdığınızı düşünerek hayıflanmayın; plak sevene her gün bayram!
Plaklarınızı ve plakçınızı sevin,
kollayın, yaşatın.
Müzikli pazarlar dilerim; dönsün plaklar...

Yazarın Tüm Yazıları