O böreği görünce uyanacaktık ey okur!

Meyveden sebzeye...

İstanbul’da yaşayanlar yüzde 10’dan başlayan, yüzde 20’ye uzanan bir zam dalgasını göğüslemek durumunda.

Niye peki?

Çünkü nakliye maliyeti roketlendi sevgili vatandaş...

Peki nakliye maliyeti niye roketlendi?

Akaryakıt ürünlerine, türevlerine, araç fiyatlarına, şoför ücretlerine zam mı geldi?

Hayır tabii. Bu ölçüde bir zam yok ama yediğimiz içtiğimiz yüzde 10-20 arası zamlandı.

Bu zamların “üçüncü köprü”nün nakliye ücretlerine bindirdiği yükten kaynaklandığını söyleyerek sizi meraktan kurtarayım öncelikle...

Sabah’ta “Zammın bahanesi üçüncü köprü” başlığıyla yayınlanan haberde görüşlerine yer verilen bir damacana su firması bayisi zammı şöyle açıklıyordu:


DOMATES, BİBER, PATLICAN
“2 gün önce 9.75 olan 19 litrelik damacana su 10.40 TL oldu. Firmadan bize aktarılan bilgiye göre köprü geçiş ücretlerinin yüksek olması nedeniyle damacana başına 0.60 kuruşluk zam yapıldı...”

Domates, biber patlıcan?.. Haberden devam edelim:

“Tüm Bostan Sebze Meyve Komisyoncuları ve Tüccarları Federasyonu (TÜMESKOM) Başkanı Burhan Er, ‘Antalya’dan İstanbul Hali’nin kapısına 1500 liraya gelen araç bugün 3. köprü nedeniyle 1800 liraya geliyorsa bu durumu ürüne yansıtmak zorundayım. Artan mazot da olsa, köprü de olsa yol da olsa değişmez. Bu fiyat artışı ürüne de, market rafına da yansır’ dedi.”

Malumunuz, üçüncü köprü açıldıktan sonra ağır yük taşıyan araçlar bu geçişi kullanmak zorunda.

Ancak hem yol uzuyor ve yakıt harcaması artıyor, hem de geliş ve geçişte alınan ücret yüksek geliyor.

Hem kamyoncular hem de otobüs firmaları bu artan maliyeti düşürmek için başka bir yöntem bulamıyor mu?


CEZA GEÇİŞTEN UCUZ
Buluyor tabii. Şöyle bir yöntem buldular, “cezasını ödemeyi göze alıp” ikinci köprüden geçmeye devam ediyorlar!

Başka bir haberden okuyalım:

“Türkiye Nakliyeciler Derneği Başkanı Erol Özçelik ‘Bir gün 100 lira bir gün 140 lira alıyorlar. Gidiş de paralı geliş de paralı; 240 liranın üstü bir ek maliyet çıkıyor’ dedi. Özçelik, FSM’den 50 liraya geçtiklerini hatırlatarak ‘Taşımacılar haklı olarak cezayla birlikte 120-140 lira ödeyerek FSM’yi tercih ediyor. YSS açıldıktan sonra kamyonculara 100-150 lira zam yapmak zorunda kaldık. Bir TIR’da en az 250 lira fark etti. Kamyonun Trabzon’a gidişi Avrupa yakasından 3 bin 500 lirayken, Anadolu yakasından gidişi 2 bin 750 lira civarında’ dedi.”

Peki yetkililer seyirci kalır mı bu “uyanıklığa”?

Kalmıyor elbette.

Üçüncü köprünün açılmasından sonra geçen 1.5 aylık süreçte 10 bin 500 kamyon ve ağır vasıtanın FSM’den kaçak geçmesi üzerine ceza 92 TL’den 592 TL’ye çıkarıldı.

Bu yazı “yatırım karşıtı” değil “plansızlık ve öngörüsüzlük karşıtı” bir yazıdır eyy kıymetli okur!


CÜMLETEN AFİYET OLSUN
Konunun çevreye etkisini, yakıt maliyetini, “The Mahmutbey gişeler dramı”nı, arazi rantı çeşmesine ağzını dayayarak içip şişenleri vesaireyi anlatmıyorum bile.

Köprünün vatandaşın cebinden para çıkmadan yapıldığı söylenip durdu hatırlarsanız.

Günlük 135 bin araç geçmesi garanti edilmişti yüklenicilere; geçmezse üstünü biz (vergilerimizle) ödüyoruz o da ayrı zaten...

Kızdığım öngörüsüzlük, kendi öngörüsüzlüğüm(üz)dür.

Hatırlarsınız, üçüncü köprü açılışında bir usta tarafından köprü şeklinde hazırlanmış dev bir kolböreği getirilip servis edilmişti.

O böreği görünce bile uyanamadık ya, ona yanarım!..

Domatese, bibere, patlıcana baktıkça, damacana suyu yüklendikçe o böreği hatırla; sakın unutma olur mu?

Haydi afiyet olsun cümleten...