Kılıçdaroğlu, seçim günlüğü ve sakal

Haberin Devamı

FOTOĞRAFTA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla seçim gündemi üzerine konuştuğumuzu söyleyebilirdim...


Kılıçdaroğlu, seçim günlüğü ve sakal


Elbette asıl konumuz buydu fakat bu fotoğraf çekildiği sırada Ankara’dan kalkan uçak Zonguldak Çaycuma Havalimanı’na henüz inmişti ve konumuz “sakal”dı.
Ne sakalı?
Olaylar şöyle gelişti...
Meslek icabı bugüne kadar seçim gezilerine katıldım, siyasi parti liderlerinin programlarını takip ettim, bölge bölge gezip “seçmen nabzı tuttum”, miting haberleri yaptım vesaire...
Ancak hiç “lider uçağına” binmemiştim. Hatta o uçak fotoğraflarıyla epeyce dalga geçtiğimi, bu konuda yazılar yazdığımı da belirtmeliyim.
Her gazeteci bir gün bir lider yanında uçak fotoğrafı çektirebilirmiş, kısmet bu seçimeymiş, bilemedim...
Sakala dönelim.
Bu fotoğraflarda bir şeyler konuşuyor gibi yapmak mühim.
Beraber seyahat ettiğim Mehmet Tezkan ve Abdülkadir Selvi’nin ardından fotoğraf için koltuğa oturduğum sırada Sayın Kılıçdaroğlu “Sakal rahat di mi?” diye sordu.
“Valla çok rahat; yıllardır mutlu bir birlikteliğimiz var” dedim. Kendisinin de Fransa’dayken 1 yıl sakal bıraktığını, başka fırsatı olmadığını söyledi.
Ciddi bir sakal bırakma özlemi sezdim Sayın Kılıçdaroğlu’nda; işte konvansiyonel siyasete bulaşmamak için bir neden daha sevgili vatandaşlar...


*

Haberin Devamı


Kılıçdaroğlu’nun Bartın ve Zonguldak mitinglerini izlemek üzere yanındaydık.
Ankara-Zonguldak-Bartın-İstanbul hattında gündemle ilgili ve gündem dışı sorularımızı da cevapladı.
Özetlemek gerekirse...
-Kampanyadan, ön plana çıkan vaatlerinin toplumda yarattığı etkiden memnun...
-CHP’nin yüzde 35 oy hedefini koruyor.
-HDP’nin barajı geçmesinin sağlıklı bir siyasi yapıya destek sağlayacağını ve CHP’nin değil, AKP’nin oylarını eriteceğini düşünüyor.
-Seçimin son düzlüğünde –sır vermese de- yeni ve güçlü bir reklam kampanyası atağı yapacaklarını söylüyor.

*


8 saatte mini Türkiye turu tadındaki seçim gezisinde cebimde gezdirdiğim küçük deftere düştüğüm notlar ise şöyle...
-Ankara’da, Etimesgut’ta, Türk Hava Kurumu’nun kullandığı mini havaalanında seçim gezisine çıkmak için Kılıçdaroğlu’nu beklerken yanımıza Barış Bozkurt geldi önce.
-Bozkurt hem anonsları yapan hem de Kılıçdaroğlu’nun protokol işleriyle ilgilenen isim. Anons işi çok mühim! Otobüsle Bartın ve Zonguldak arasında ilçelere, beldelere uğrayarak gezerken gördüğü herkese sesleniyor.
-Sadece “Merhaba amcacığım... Sayın Kılıçdaroğlu balkondaki teyzelerimizi selamlıyor... Kahvedeki emekli amcalar, iki maaş ikramiye...” demekle kalmıyor. Okul bahçesinde voleybol oynayan öğrencilere “Sevgili gençler kaçıncı settesiniz?” diye sorduğuna da şahit oldum seçim otobüsünden. Sesini korumak için “nöbet şekeri” kullanıyormuş, bana da ikram etti.
-Açıkçası Kılıçdaroğlu’nun pek iyi beslenmediğini düşündüm gezinin sonunda. Gün boyu yediyse bir parça pide, bölgenin hakikaten çok güzel olan çileği dışında bir şey yemedi. Uçakta granül kahve içti, dönüşte de hep beraber ikram edilen köfte ve salatayı yedik.
-Kılıçdaroğlu miting alanına ulaşmadan hemen önce kendisine mini bir anketin sonuçları iletiliyor. Alanda toplanan kitleden 100-150 kişiye yürütülen kampanya ve vaatlerle ilgili sorular yöneltiliyor. Seçmenin hangi vaatten etkilendiği (emekliye ikramiye, kredi borçlarının yüzde 80’inin silinmesi, 1.5 TL’ye mazot, 1500 TL asgari ücret, taşeron işçiliğin kaldırılması...) belirleniyor. İl il değişen hassasiyet alanlarına göre konuşmasının ağırlık noktasını değiştirebiliyor böylece.
-“Partili Türk erkeği”nin milli kıyafeti olan “laci takım” giymiş partililerle dolu otobüsün en önünde saatlerce ayakta durarak gezmek, arada iki büyük (Zonguldak-Bartın), bir küçük (Çaycuma) mitingde konuşmak, kucağına verilen bebekleri öpmek, otobüsün önünü kesen vatandaşlarla inip muhabbet etmek ve fotoğraf çektirmek, fabrika ziyaret etmek, dert dinlemek izleyen gazetecileri bile yoran bir program. Sadece Kılıçdaroğlu’na değil tüm liderlere kolaylık dilerim...
-Akşam 9 gibi İstanbul’a ulaştığımızda Mehmet Tezkan’la evlerimizin yolunu tutarken ne kadar yorulduğumuzu konuşuyorduk. Kılıçdaroğlu ise kendisini karşılayan partililerle otelde toplantı yapmaya gitti, sabah 8’de Mersin’e hareket etmek üzere...
-Bu arada dikkat ettim Kılıçdaroğlu’nun uçak yolculuklarında yanında tuttuğu ve seçim sonunda bizim Vahap Munyar’a hediye edeceğine söz verdiği tespih de yerli yerinde duruyor. Vahap merak etmesin, tespih sağlamda.

Yazarın Tüm Yazıları